MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM’deki grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor. Bahçeli, “Kuzey Ege denizinde askersiz ve silahsız olmak kaydıyla Yunanistan’ın kullanımına verilen adaların hepsi asker ve silahla doldurulmuştur. Kuzey Ege adalarının egemenlik yetkisi kuşkusuz ve hukuken artık Türkiye’dedir. Aynı şey 12 ada için de geçerlidir. Dünyaya ilan ediyorum, hakkımızı yedirmeyiz, hakkımızı çiğnetmeyiz, hakkımıza ve hukukumuza göz koyanların gözünü oyarız” ifadelerini kullandı.
Saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, medyamızın değerli temsilciler, TBMM’nin 27. dönem 6. yasama yılının ilk grup toplantısı nedeniyle bir araya gelmiş bulunuyoruz. Sizleri hürmetle selamlıyorum. Toplantımızı takip eden aziz vatandaşlarımızı, değerli kardeşlerimizi muhabbetle selamlıyor, şükranlarımı sunuyorum. 27. dönemin bu son yasama yılında siz değerli arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Türk milletinin beka ve hürriyet namusunu, devletin egemenlik haklarını cesaretle savunuyorken şehit düşen kahramanlarımızı saygıyla anıyorum.
Şehit ve gazilerimiz yolumuzu açan, ufkumuzu aydınlatan fenerlerimizdir. Dikişi yırtığını örtmeyen, özüyle sözü adamlıkla örtüşmeyen güruh ne yaparsa yapsın dediğimiz ve diyeceğimiz hep Türklüktür, Türkiye’dir. Umutlarımız diri, hedeflerimiz dirayetlidir. Türkiye’yi parlak bir geleceğe ulaştırma konusunda sahip olduğumuz sorumluluk bilincinin boyutu devasadır. 2023 yılında bir yanda cumhuriyetimizin 100. yıldönümünü gururla kutlayacağız diğer yandan 2 imtihanla karşılaşacağız. Seçim takviminin işlemeye başlamasına kadar TBMM’de milletimizin beklentilerini birer birer yasalaştırarak hayata geçireceğiz. Bunlardan birisi EYT’lilerdir. Ümit ediyorum ki yıl bitmeden bu adaletsizlik çözüme kavuşturulacaktır.
Boş Aslan yatağında tilki gibi kuyruk sallayanlara gülüp geçiyor işimize bakıyoruz, ülkemize nasıl hizmet edeceğimize odaklanıyoruz. Türkiye mutlaka değeri çok büyük bir ülkedir. Bazen kıskançlıkla bazen hayranlıkla bazen de husumetle bakılan bir Türkiye gerçeği artık dünya siyaset sahnesinde göz kamaştırmaktadır. MHP olarak nasıl bir maziye, nasıl bir misyona sahip olduğumuzun farkındayız. 2023 yılına çok sıkı bir şekilde hazırlanıyoruz. Her ayrıntıyı düşünen, her imkanı seferber eden basiretli bir kavrayışla çalışmalarımıza hız veriyoruz. 4 Eylül 2021 tarihinden 3 Ekim 2021 tarihine kadar 9 bölge toplantısı yapmıştık. 30 Ekim 2021 tarihinden 9 Aralık 2021 tarihine kadar çalışmalarımızı yurdumuzun tamamında gerçekleştirmiştik. Durmadık, bu defa da 18 Şubat 2022 tarihinden itibaren 29 Eylül’e kadar ‘Adım adım 2023’ temalı çalışmalarımızı hamd olsun başarıyla tamamladık. 966 ilçemizin tamamında toplantılar düzenledik. Esnaflarımızla, kanaat önderlerimizle buluştuk, dertleştik, gönüllerini aldık. Her yöremizi aziz bildik. Bu millet, bu vatan benim diyen herkesi bağrımıza bastık, dertleri dinledik. Geleceği birlikte inşa etmek sözleştik. Türk milletinin zillete düşme ihtimali asla söz konusu değildir. Müşahede ettik ki cumhur kendi varlığına sonuna kadar sahip çıkacaktır. Bunu da Cumhur İttifakı eliyle yapacaktır. 4 Eylül 2022 tarihinde Sivas’ta düzenlediğimiz açık hava toplantımızla 2023 seçimlerinin kampanya dönemini başlattık.
Dostlar sevindi, düşmanlar çok şükür çatır çatır çatladı. Açık hava toplantılarımızın görkemiyle gözleri fal taşı gibi açılanlar şok geçirdiler, ne söyleyeceklerini şaşırdılar. Satılmış anketçilerde eğer yüz kaldıysa sokağa çıkıp çıkmamaları konusunu bir kez daha düşünmeleri gerekecektir. Allah’ın izniyle alayına yetecektir. Yıkılan ağaca balta vurmayı alışkanlık haline getirmiş sefillere hatırlatırım ki Türk milleti var olduğu müddetçe 3 hilalin önü kesilemez. Anketler şunu söylemiş bizim için vızıltıdır. Üfleyerek hamam ısıtmaya, kişneyerek at doyurmaya çalışanları aziz Türk milleti sandığın başında bekliyor olacak. İnanmadan zaferin olmayacağını en iyi biz biliriz. Emek olmadan ekmek, erdem olmadan da hizmet olmayacağını hiç yabana atmayız. 8 Ekim 2022 tarihinden itibaren ‘Adım adım 2023’ toplantılarıyla vatanımızın köylerine gideceğiz. 23 Ekim 2022 tarihinde Manisa açık hava toplantılarımızı yapacağız. Aday belli, karar net diyeceğiz. Bizim Cumhurbaşkanı adayımızın Sayın Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyleyeceğiz.
Milli birlik ve kardeşliğimiz, refah ve bereketimiz için milletimize çağrım: Gelin diri olalım, hep birlikte Türkiye olalım. Siyasi ve saha çalışmalarımızda görev alan milletvekili arkadaşlarıma, teşkilatımızın asil mensuplarına, bütün dava arkadaşlarıma gönülden teşekkürlerimi sunuyorum. Bizim anlayışımız şudur: dağa giden baltasını, köye giden de yüreğini alıp gitmelidir. Bu yürek bizde vardır. Yağız yüzlü, elleri nasırlı köylülerimize bin selam olsun, onlarlayız, onların bir adım arkalarındayız.
2. Dünya Savaşı’nın ithamında küresel sistem çetin sınamalar eşliğinde çok ciddi sarsıntılar geçirmektedir. Ülkeler arası irtibat ve ilişki ağları üst üste darbe almaktadır. Krizlerin biri biterken diğeri başlamaktadır. Beşeriyetin güvenlik açığı tehlikeli şekilde genişlemektedir. Diplomatik gerilimler, siyasi oyunlar, ticaret savaşları, yayılmacı politikalar, insani dramlar, iklim değişikliği, gıda ve enerji darboğazları, çözülmeyi bekleyen liste başı sorunlardandır. Beşeriyet istikrara ve refaha adeta susamış haldedir. Soğuk savaş yıllarının sona ermesinin ardından tek kutuplu dünya düzeni, çok merkezli yeni bir siyasi tasarıma bırakmak üzeredir. Sancılı gelişmelerin ve önümüzdeki riskli yılların nasıl bir dünyanın doğumuna beşiklik yapacağı henüz cevabını bulamamış bir muamma olarak karşımızda durmaktadır. Türkiye olarak ne kadar tedbirli, ne kadar temkinli hareket etmemiz çok daha iyi anlaşılacaktır.
İran’da Amini isimli bir genç kızın gözaltına alınması ve sonrasında patlayan şiddet olayları neredeyse bir isyan noktasına ulaşmıştır. Bizim dileğimiz İran’da sükunetin bir an evvel hakim olmasıdır. Bosna sıkıntılı, Kosova kaygılı, Türkmeneli kuşatma altındadır. Ermenistan, Karabağ’daki tahriklerini sürdürmüş, sıcak çatışmalarında çok sayıda Azerbaycan neferi şehit olmuştur. Bulgaristan’da 18 ayda 4. kez seçim yapılmış, Suriye’de istikrarsızlık varlığını muhafaza etmiştir.
ABD, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne uyguladığı silah ambargosunu manidar bir zamanlamayla rafa kaldırmıştır. Yunanistan, 18-23 Eylül tarihlerinde Ege Adaları’ndan Midilli’ye 23 askeri araç sevk etmiştir. Kuzey Ege adalarına bir tümen, üç tugay ve 5 alay konuşlandıran Yunanistan, ABD’nin dolduruşuna gelip Türkiye’ye meydan okumaktadır. Türkiye, batıdan doğudan güneyden hatta kuzeyden çembere alınmaktadır. Yunanistan’ın 12 ada üzerindeki egemenlik iddiaları kesinlikle haksız ve hukuksuzdur. Aslında bu adaların yalnızca kullanım hakkı Yunanistan’da kalmıştı. Bu anlaşmanın 13. maddesine göre Yunanistan’ın adaları askeri olarak kullanamayacağı hükme bağlanmıştı. Kuzey Ege denizinde askersiz ve silahsız olmak kaydıyla Yunanistan’ın kullanımına verilen adaların hepsi asker ve silahla doldurulmuştur. Kuzey Ege adalarının egemenlik yetkisi kuşkusuz ve hukuken artık Türkiye’dedir. Aynı şey 12 ada için de geçerlidir. Dünyaya ilan ediyorum, hakkımızı yedirmeyiz, hakkımızı çiğnetmeyiz, hakkımıza ve hukukumuza göz koyanların gözünü oyarız. Hak demek şeref demektir. Yunanistan Başbakanı baltayı taşa vurmuş, yalnız değiliz; Allahımız var, milletimiz var, ulaşacağımız zaferlerimiz var. Karnı acıkan katık istemez, uykusu gelen yastık istemez, hedefe kilitlenen rüzgar beklemez.
Rusya Başkanı Putin, ilhak kararını açıklamıştır. Ukrayna’nın egemenlik haklarına yönelik bölücü operasyonu asla tasvip etmiyoruz. Kırım’ın ilhakına nasıl karşı çıktıysak aynı tavrı son ilhak kararına da gösteriyoruz.