Son birkaç yıldır dahil olduğu her çatışmanın seyrini değiştiren Bayraktar SİHA’larının pazar payındaki artışı, Tel Aviv’de alarm zillerinin çalmasına sebep oldu.
İsrailli savunma firmaları, insansız hava aracı (İHA) pazar paylarının rakip üreticilere kayması üzerine, İsrail hükümet yetkililerini Füze Teknolojisi Kontrol Rejimi (MTCR) aracılığıyla askeri insansız hava araçlarına konan teknik sınırlara bağlılıktan vazgeçmeleri için zorluyor.
MTCR, füze ve İHA ihracatını yöneten 35 ülke arasındaki bir anlaşmadır. MTCR şartlarına göre, 300 kilometreden fazla 500 kilogram yük taşıyabilen herhangi bir “kategori-1” sistemi büyük ihracat engelleriyle karşı karşıyadır – üretici ülke yine de ihraç etmeye karar verebilir ancak bu, olağanüstü bir durum gerektirir.
İSRAİL KÜRESEL SAHNEDEN SİLİNEBİLİR
İsrail şimdiye kadar MTCR yönergelerini katı bir şekilde izlemeye devam etti ve sonuç olarak ihracat için daha az yetenekli sistemler geliştirdi. En iyi örnek, İsrail Hava Kuvvetleri tarafından kullanılan Heron TP’nin yükünün yarısından daha az olan 450 kg’lık bir yük kapasitesine, sahip İsrail Havacılık ve Uzay Sanayii (IAI) Heron TP-XP’dir.
İsrailli firmaların, özellikle Türkiye’nin yıllardır bir dizi askeri operasyonda test edilen ve artan talep gören Bayraktar TB2 sistemi hakkında giderek artan bir endişeleri var. TB2, 300 kilometreden daha az bir genel menzile sahiptir, yani ihracat kısıtlamalarına tabi değildir.
‘ARTIK BU KURALLARA GÖRE OYNAYAMAYIZ’
Sektörden bir kaynak, İsrail için büyüyen bu sorunu “Diğerleri çılgın gibi ilerlerken, artık bu kurallara göre oynayamayız.” sözleriyle ifade etti.
Kaynak, “İHA ihracat pazarı geliştikçe, İsrail’in son birkaç yılda Çin ve Türkiye’ye kaptırdığı pazar payını geri almaya çalışması şaşırtıcı değil” diye konuştu.