MedyaRadar’dan Ercan Öztürk’ün haberine göre, Sarıyer Hacıosman’da 34 yıldır tamamlanamayan Boğaz manzaralı 27 katlı bina, bir anda paslı demirlerinin üstüne pencereler takılarak lüks otel yapılmak istendi. ‘Depreme dayanıksız’ olduğu ve görüntü kirliliği yarattığı gerekçesiyle şikâyet yağan binaya gelen belediye ekipleri, içinde yıkım çalışması başlattı. Hem Sarıyer Belediyesi’nden hem de İBB cephesinden mühürlenen binayla ilgili açıklamalar yapılsa da inşaat geçtiğimiz günlerde yeniden başladı.
DEMİRLERİ ÇÜRÜYEN İNŞAATI DA ONLAR YAPIYOR!
Demirleri çürüyen, kolonları bir hayli zarar gören 27 katlı inşaatın temeli 1990 yılında atıldı. Uran Holding patronu İsmet Uran’ın 1995 yılında öldürülmesiyle birlikte inşaat ağır aksak devam etti. 2004 yılına kadar bu şekilde devam eden inşaat daha sonra tamamen durdu. Çevrede oturan vatandaşların şikayetleri sonrası ruhsatı iptal edildi. Demirleri çürüyen inşaatla ilgili 2016 yılında yıkım kararı alınsa da bu karar 2019 yılına kadar uygulanmadı. Holding, o tarihte çıkan imar affından yararlanarak inşaatın yıkılmasını önlemek oldu. Uran Holding, Yapı Kayıt Belgesi aldığı inşaatı bitirmek için harekete geçti. İnşaatı bitirme görevi Büyükçekmece ölüm villalarıyla gündeme gelen Gül İnşaat’a verildi. Büyükçekmece’deki temelsiz, fore kazıksız villalarla bir hayli tartışılan şirketin, Sarıer’de 34 yıldır tamamlanamayan çürük inşaatı yapıyor olması bir hayli konuşulacağa benziyor.
YURT DIŞINDA KANSER TEDAVİSİ GÖRÜYOR!
Gül İnşaat’ın Büyükçekmece Göl Havzası’nda yaptığı bir diğer proje olan Flamingo Alkent projesi, villaları zarar gören yurttaşların açtıkları davalar sonrası mahkeme tarafından durduruldu. Sarıyer ve Büyükçekmece’de bunlar yaşanırken, cezaevinde bulunan şirket patronu Ali Gül’ün firarı ise gizemini koruyor. Bakırköy 13’ncü Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla 8 Mayıs’ta ‘’Kaçma şüphesi içinde olduklarına dair dosyaya yansıyan bir delil olmadığı, sabit ikametgah sahibi olmaları ve sanıkların tutuklu kaldıkları süre’’ dikkate alınarak tahliye edildiler. Bu karardan bir hafta sonra Bakırköy 14’ncü Ağır Ceza Mahkemesi, tahliye edilen sanıklara yakalama kararı çıkardı. Ancak sanıkların tamamı ikametgahlarında bulunamadı. HSK, tahliye kararı veren mahkemeyle ilgili inceleme başlattı. Gül İnşaat sahibi Ali Gül’ün sağlık sorunları nedeniyle teslim olmadığı, ismi açıklanmayan bir ülkede kanser tedavisi gördüğü iddia edildi.
ÖNCEDEN Mİ HABER VERİLDİ?
Haklarında yakalama kararı olan dosyanın tutuklu sanıkları Nuraydın Sak ve diğer belediye çalışanlarının duruşmaya kadar teslim olmayacakları konuşuluyor. Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün’ün belediye çalışanlarının firarı ile ilgili sorulan sorulara ‘’Arkadaşlarımız teslim olmak istedi ama mahkeme bunu kabul etmedi. Arkadaşlarımız duruşmaya katılacak. Firari değiller’’ şeklinde yanıt verdiği, çalışma arkadaşlarının asla ülke dışına çıkmadıklarını söylediği öğrenildi. Öte yandan HSK, tüm sanıkları tahliye eden mahkeme ile ilgili olarak başlattığı incelemeye ek olarak bir de sanıklara yakalama kararının çıkarılacağının önceden haber verilip verilmediğinin de araştırıyor.
‘ADALET YERİNİ BULDU’
Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, 9 Mayıs 2024 tarihinde X hesabından tahliyeyle ilişkin olarak, ‘’18 Ocak 2024 tarihinden itibaren 111 gün tutuklu kalan Belediye Başkan Yardımcısı Nuraydın Saki İmar ve Şehircilik Müdürü Abddürahim Çakır, Serkan Kayasel, Ömer Faruk Apaydın tahliye edilerek aramıza katılmıştır. Adaletin geç de olsa yerine getirilmesinden mutluluk duyuyor, görevlerinde başarılar diliyoruz’’ paylaşımı yapmış. Bu paylaşımdan 6 gün sonra Bakırköy 14’ncü Ağır Ceza Mahkemesi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan sanıklar için yeniden yakalama kararı çıkarsa da kimse teslim olmadı.
BEŞ AYRI SUÇTAN DAVA AÇILDI
CHP’li Büyükçekmece Belediyesi’ne yönelik yürütülen soruşturma tamamlandı. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 66 sayfalık fezleke Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca incelenen fezleke sonucunda iddianame hazırlandı. Şüphelilerin “iştirak halinde zincirleme suretle imar kirliliğine neden olmak”, “iştirak halinde zincirleme suretle yapı denetim görevine muhalefet”, “iştirak halinde tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında dolandırıcılık”, “iştirak halinde zincirleme suretle kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” ve “iştirak halinde rüşvet almak” suçlarından cezalandırılmaları istendi.