Son yıllarda hem sosyal medyada hem de dizilerde sıkça romantikleştirilen “tehlikeli erkek” figürü, özellikle genç kızların partner tercihlerini gözle görülür biçimde etkiliyor. Sabıka kaydı bulunan, kuralları umursamayan, agresif, riskli davranışlarda bulunan erkek profillerinin genç kızlar tarafından çekici bulunması, uzmanların dikkat çektiği önemli bir psikolojik eğilim haline geldi.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Uzman Psikolog Ayben Ertem, bu ilgi dalgasının tesadüf olmadığına, arkasında hem biyolojik hem kültürel hem de sosyal birçok faktör bulunduğuna dikkat çekti.
“Tehlikeli erkek profili, ergenlik dönemindeki dopamin arayışını tetikliyor”
Psikolog Ertem’e göre, sabıka kaydı veya riskli geçmişi olan kişilere yönelimin temel sebeplerinden biri, gençlik döneminde beyin gelişiminin henüz tamamlanmamış olması:
“Ergenlikte beyindeki ödül sistemi daha aktiftir. Heyecan, hız, yenilik ve macera arayışı yoğun şekilde görülür. Kural tanımayan, cesur ve impulsif erkekler bu kısa vadeli macera ihtiyacına hitap eder.”
Genç kızların özellikle 14–17 yaş döneminde bu kişi tiplerine daha fazla ilgi göstermesi, dopamin arayışının bir sonucu olarak yorumlanıyor.
Bağlanma stilleri de etkili: “Erişilmez olan daha çekici görünebilir”
Uzmanlara göre mesele yalnızca hormonal ya da biyolojik değil. Bireyin sahip olduğu bağlanma biçimi de bu tercihlerde belirleyici rol oynuyor.
Kaygılı, güvensiz ya da tutarsız bağlanma örüntülerine sahip gençler, genellikle “ulaşılamayan, zor, mesafeli ve soğuk” kişileri daha cazip bulabiliyor. Bu durum, karşı tarafın tehlikeli davranışlarının romantikleştirilmesine ve “beni severse değişir”, “onun beni seçmesi özel hissettirir” gibi yanlış inançlara dönüşebiliyor.
Dizi karakterleri ve sosyal medya tehlikeyi romantikleştiriyor
Ertem’e göre popüler kültürün etkisi göz ardı edilemez:
“Dizilerde kötü çocuk imajı; romantik, karizmatik, sahiplenici ve tutkulu şekilde sunuluyor. Kıskançlık ya da kontrol davranışları ‘aşkın bir parçası’ gibi gösteriliyor.”
Bu temsil biçimleri genç kızların gerçek hayatta kırmızı bayrak olarak görmesi gereken davranışları normalleştirmesine yol açıyor. TikTok, Instagram Reels ve dizilerde karşımıza çıkan bu karakterler, gençlerin ilişki algısını şekillendiriyor.
Akran baskısı büyük rol oynuyor: “Grubun onayı önemli hale geliyor”
Psikolog Ertem akran baskısını şöyle yorumluyor:
“Ergenler için akran grupları çok güçlü bir referanstır. Arkadaş çevresinin normları, romantik ilişkilerde riskli davranışlara yönelmeyi tetikleyebilir.”
Araştırmalar, akran baskısının yalnızca sigara, madde kullanımı veya okuldan kaçma gibi davranışlarla sınırlı olmadığını; partner seçimi üzerinde de ciddi etkisi olduğunu gösteriyor.
Uzmanlara göre ne yapılmalı? Aile ve eğitimcilerin kritik rolü
Ayben Ertem, bu durumun önüne geçmenin mümkün olduğunu belirterek ailelere ve eğitimcilere şu önerilerde bulunuyor:
Romantik mitler sorgulanmalı: “Kıskançlık sevgidir”, “aşk her şeyi değiştirir” gibi yanlış inançlar gençlerle konuşulmalı.
Güvenli ilişki eğitimi verilmeli: Okullarda, ilişkide saygı, sınır, iletişim ve kişisel güvenlik konularını ele alan atölyeler düzenlenmeli.
Akran liderliği programları uygulanmalı: Popüler öğrenciler olumlu sosyal model olarak eğitilmeli.
Aileler baskıcı değil, destekleyici iletişim kurmalı: Gençlerin çevresi, ilişkileri ve dijital iletişimleri hakkında açık iletişim sağlanmalı.
Uzmanlar, doğru rehberlik ve farkındalık çalışmalarıyla gençlerin sağlıksız ilişki kalıplarına yönelmesinin önemli ölçüde azaltılabileceğini belirtiyor.
