Bunca zamandır sustum. Fakat artık bu haksızlıkları görmemezlikden gelemem. Yapılan her yanlışı, her kötü davranışı tek tek buradan yazacağım. Bu toplum ne zaman bu hale geldi? Nerede o eski vicdan? Nerede Allah korkusu? Şimdi sokaklarda insanlar birbirini öldürüyor, sekiz yaşındaki masum kız çocukların cesetleri derelerde bulunuyor. Kadınlar her gün vahşice katlediliyor. Haberler cinayetlerden, şiddet olaylarından başka bir şey yazmaz oldu. Ne oldu bize? Bu kadar acımasız bir toplum muyduk biz? Ne ara böyle olduk?
FERDİ TAYFUR VE GERÇEK HALK SANATÇILIĞI
Bir halk sanatçısı olarak Ferdi Tayfur’un yeri ayrıdır. Sahneye çıktığında yeri yerinden oynatır, dinleyenlerini mest ederdi. Şimdi ise onun mirası, aile içindeki kavgaların konusu olmuş durumda. Bu durum Ferdi Tayfur’un sevenlerini üzerken, adına yakışan bir saygı gösterilmediğini görüyoruz. Tuğçe isimli bir yakını, sosyal medyada şok edici bir video paylaştı. Bu videoda Ferdi Tayfur hayranlarına hakaret ederek, “Siz kimsiniz? Benim yanıma gelmeye cesaret edemezsiniz” diyordu. Bu nasıl bir cesarettir? Koskoca bir halk sanatçısının mirasına bu kadar duyarsız davranılabilir mi?
Necla Nazır ve Tuğçe’nin annesi bu duruma nasıl izin verdi? Bu hakaretler karşısında susmak mı gerekiyor? Ferdi Tayfur’a ve onun sevenlerine yapılan bu saygısızlığı kabul edemeyiz. Akıllı olun ve bu durumu düzeltin, yoksa halkın tepkisi karşısında duramazsınız.
MAGAZİN DÜNYASININ KÖTÜLEŞEN YÜZÜ
Bir zamanlar magazin gazeteciliği, doğruluk ve etik çerçevesinde yapılırdı. Ancak şimdi, para odaklı bir sektöre dönüştü. Ödül geceleri adı altında sahte organizasyonlar düzenleniyor, sanatçıların emeği para karşılığı satılıyor. Faturasız gelirlerle zenginleşen bu kişiler, sanatçıları kandırıyor.
Bu organizasyonların birçoğu tamamen ticari amaca hizmet ediyor. Gerçek ödül geceleri, örneğin Kelebek veya eski Kral TV ödül törenleri, bir sanatçıya hak ettiği değeri veren etkinliklerdi. Ancak diğerleri, sadece kendi çıkarları için kullanılan birer aracı dönüştü. Buradan içişleri ve maliye bakanlığımıza sesleniyorum: Bu şirketlerin faaliyetlerini inceleyin. Vergisiz kazancı engelleyin. Medyaya da sesleniyorum: Bu tür etkinliklere destek olmayın. Sanatçıların emeğini sömürtmekten vazgeçin.
AYŞE BARİN VE MENEJERLİK DÜNYASI
Ayşe Barın, yıllarca ünlü oyuncuların menajerliğini yaptı. Ancak bu düzende onun adına çok fazla dedikodu dolaşıyor. Bazı gazetecilere ayrıcalıklı davranıp, diğerlerini tamamen dışladığı söyleniyor. Kendi kontrolü altında bir medya ağı oluşturup, bu ağı kullanarak sektörde bir tür tekelleşme yaratmış durumda. Ancak unutulmamalı ki, kimse dokunulmaz değildir.
Barın, bu sektörde doğruluğun ve dürüstlüğün kazanması gerektiğini anlamalı. Bu alanda çalışan dürüst menajerlerin ekmeğiyle oynamak kimsenin hakkı değildir. Artık bu davranışlarınızdan vazgeçin ve şeffaf bir düzende çalışmayı öğrenin.
CİCİŞ KARDEŞLER VE HUKUKİ ADALETSİZLİKLER
Bir zamanlar çok konuşulan Cıcış kardeşler… Bahar Candan ve Nihan Candan tahliye edildi. Ancak Esra hala cezaevinde. Neden mi? Muhtemelen yeterince iyi bir avukat tutamadı. Adalet, ne yazık ki herkese eşit davranmıyor. Eğer arkanızda destek yoksa, hukukun karanlık köşelerine itiliveriyorsunuz.
Bahar ve Nihan sosyal medyada boy gösterirken, Esra unutulmuş durumda. Bu nasıl bir kardeşlik anlayışı? Esra için adım atmak, ona yardımcı olmak yerine, sadece kendi reklamlarını yapmakla meşguller. Esra’nın yaşadıkları, toplumumuzdaki adaletsizliklerin bir örneğidir.
Adalet, herkes için eşit işlemelidir. Kimsesizlerin sesi olmalıyız. Adaletin terazisi şaşmamalıdır. Bu ülkede kimse haksızlığa uğramamalı.