Ünlü şovmen Mehmet Ali Erbil, çocukluk yıllarını anlatırken gözyaşlarını tutamadı. Annesi Yurdagül Eken ile ilişkisini anlatan Erbil, “Bize sahip çıkmadı. Üvey babam kirli çamaşırlarımı anneme yıkatmıyordu. Annemi bizi üvey babaya ezdirdiği için asla sevemedim” ifadelerini kullandı
Kaçış sendromu hastalığıyla mücadele eden ve kemik iliğindeki değişim nedeniyle kök hücre tedavisi görmeye başlayan ünlü şovmen Mehmet Ali Erbil, hakkında bilinmeyenleri anlattı.
Jülide Ateş’in sunduğu “40” adlı programa konuk olan Erbil, samimi açıklamalarda bulundu. Kötü günleri geride bırakan Erbil, zaman zaman gözyaşlarına hakim olamadı.
“ANNEMİ ASLA SEVEMEDİM”
İşte Mehmet Ali Erbil’in açıklamalarından öne çıkan kısımlar:
* 14 yaşıma geldiğimde, üvey baba beni ergen döneme girdiğim için evde istemedi. Annem de çaresiz kaldı, çok sevdiği için saygı duyuyorum, bize sahip çıkamadı. Film gibi… Üvey annem de abimi istemedi. ‘Bunlara bir yatılı okul bulalım, konservatuar olur’ dediler. İkimizi de konservatuar sınavlarına soktular, ben 14, abim 17 yaşındaydı…
* Kirli çamaşırlarımı anneme yıkatmıyordu üvey babam. Komşumuz vardı, ben komşumuza deterjan alırdım, komşumuz yıkardı benim çamaşırlarımı. Yatakhaneye gelirdim gece ağlardım, ‘Allahım ben hiç böyle olmayacağım. Ben hiç ayrılmayacağım, hiçbir zaman karımla ayrılmayacağım, böyle çocuklarım olmayacak benim’ derdim ama hiç dediğim olmadı. Dünya istediğin gibi sürmüyor. Bu arayıştan, bu sevgisizlikten 4 tane eşimden de ayrıldım, annemi sevemedim sonra. Bu benim hatam değil. Annemi bizi üvey babaya ezdirdiği için asla sevemedim.
“ÇOCUKLARIMIN HAYATINI GARANTİYE ALDIM”
* Kumar hiçbir şeye mal olmadı. Ne bir ev, ne bir araba kaybettim kumarda. Sahneye çıkardım, onun ücretini alırdım, ayrıca bana orada oyun oynamam için para, fiş verirlerdi, onunla oynardım, kaybedersem bırakırdım. Hiçbir zaman için ‘Evimi satayım, arabamı satayım, bağımlı olayım’; hiçbir şeyim olmadı. Çünkü arkada çoluğum çocuğum var. Evlerim barklarım olmazdı, ben ölmeden çocuklarımın her birinin evi var, her birinin hayatını garanti ettim.
KARDEŞİME ‘FİŞİMİ ÇEK’ DEDİM!”
* 9 ay hastanede kaldım, 6 ayı yoğun bakımdaydı, kız kardeşim başımdaydı. Duyuyordum, ‘Kurtulma şansı yok’ diyorlardı. Kardeşime ‘Bitkisel hayata girersem fişimi çek, yaşamak istemiyorum, yaşayamam. Bütün Türkiye beni severken, izlemişken, benim fişimi çek, bu benim sözüm ne olur’ dedim. ‘Abi hiç merak etme’ dedi, kabullendi gibiydi nerdeyse… O dönemi çok geçirdim. Normal insan 2 hafta yatakta yatsa, yürüme problemi oluyor, kaslarını kaybediyor, ben 9 ay yattım yatakta. Bu hayat benim için ikinci bir hayat. Allah beni sevenlerime, çocuklarıma bağışladı.