MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin teröristbaşı Abdullah Öcalan’a çağrısı gündemdeki yerini korurken Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan’dan dikkat çeken bir yazı geldi.
“Öcalan için üç ihtimal var” diyen Ahmet Hakan, bunları şöyle sıraladı:
“Birinci ihtimal: Bu işin en sonunda… Örgütü üzerinde hiçbir etkisi kalmadığı, kimsenin sözünü dinlemediği bir adam olduğu tescillenmiş olur.
İkinci ihtimal: Bu işin en sonunda… Örgütü üzerindeki etkisinin sürdüğünü kanıtlayabilir ve örgütüne silah bıraktırabilen bir adam olduğunu tesciller.
Üçüncü ihtimal: Bu işin en sonunda… Örgütünün bölünüp parçalanmasına yol açabilir. Bir kısmı kendisini desteklerken bir kısmı ayrı baş çekebilir.”
Sözlerinin devamında Devlet Bahçeli’nin çağrısına da değinen Hakan, “Bahçeli yanlış yaptıysa Kandil’in ağababaları neden rahatsız ve mutsuz? Kandil neden ağlıyor, neden karalar bağlıyor? Neden Murat Karayılan ‘Bahçeli’nin yaptığı özel savaş taktiğidir’ diyor? Neden Mustafa Karasu, öfkeli ve karamsar şeyler söylüyor. Neden terörist başlarından Helin, gidişattan hiç mutlu değil? Neden? Neden? Neden?” diye sordu.
Ahmet Hakan’ın bugünkü yazısındaki ‘Öcalan İçin Üç İhtimal Var’ başlıklı bölüm şöyle:
– BİRİNCİ İHTİMAL: Bu işin en sonunda… Örgütü üzerinde hiçbir etkisi kalmadığı, kimsenin sözünü dinlemediği bir adam olduğu tescillenmiş olur.
– İKİNCİ İHTİMAL: Bu işin en sonunda… Örgütü üzerindeki etkisinin sürdüğünü kanıtlayabilir ve örgütüne silah bıraktırabilen bir adam olduğunu tesciller.
– ÜÇÜNCÜ İHTİMAL: Bu işin en sonunda… Örgütünün bölünüp parçalanmasına yol açabilir. Bir kısmı kendisini desteklerken bir kısmı ayrı baş çekebilir.
BAHÇELİ YANLIŞ YAPTIYSA
Bahçeli yanlış yaptıysa…
– Kandil’in ağababaları neden rahatsız ve mutsuz?
– Kandil neden ağlıyor, neden karalar bağlıyor?
– Neden Murat Karayılan “Bahçeli’nin yaptığı özel savaş taktiğidir” diyor?
– Neden Mustafa Karasu, öfkeli ve karamsar şeyler söylüyor.
– Neden terörist başlarından Helin, gidişattan hiç mutlu değil?
Neden? Neden? Neden?
TEORİ DESEN ZEHİR GİBİ PRATİK DESEN SALLANMAKTA
Öcalan, “Teorik ve pratik güce sahibim” demiş.
Öcalan’ın bu açıklamasını okur okumaz aklıma Mazhar-Fuat-Özkan’ın meşhur “Ali Desidero” şarkısının şu bölümü aklıma geldi:
“Teoride’ desen zehir gibi / ‘Pratik’ dersen sallanmakta.”
Öcalan, teori konusunda gerçekten zehir gibidir.
Ancak iş pratiğe geldiğinde durum biraz sallanmaktadır, sallantıdadır.
Pratiğin sallanıp sallanmadığı, tabii ki Öcalan’ın Kandil’e sözünü geçirip geçirmemesiyle belli olacak.
Bekleyeceğiz. Göreceğiz.
ÇÖZÜM GÜNAHSIZDIR
Terörü bitirmek için çözümü zorlamak, terörü işlevsiz kılmak için çözüm aramak…
Dünyanın en günahsız işidir.
Sorun burada değildir.
Şuradadır:
Çözümü iyi planlamamak, çözümün sekteye uğramasına imkân tanımak, çözümü yarı yolda bitirecek hatalara göz yummak.
