Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kamuoyunda büyük yankı uyandıran Narin Güran cinayeti davasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Mahkeme kararının ardından değerlendirmelerde bulunan Bakan Tunç, adaletin şaşmaz bir şekilde işlemesi gerektiğini vurguladı ve toplumun bu tür olayların tekrar yaşanmaması için ortak bir sorumluluk üstlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Bakan Tunç, açıklamasında, “Adaletin terazisi hiçbir zaman şaşmayacak. Hukukun üstünlüğü ve vicdanların rahatlatılması adına çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Bu tür trajik olayların bir daha yaşanmaması için devlet olarak üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getireceğiz. Ancak bu sadece devletin değil, toplumun tüm kesimlerinin ortak çabasıyla mümkün olacaktır. Hep birlikte, şiddetsiz bir toplum inşa etme kararlılığı göstermeliyiz” dedi.
Bakan Tunç, bu tür olayların yalnızca yargı boyutuyla değil, önleyici tedbirler ve toplumsal farkındalık çalışmalarıyla da ele alınması gerektiğini belirtti. Tunç, özellikle kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi adına sürdürülen mücadelede eğitimin, bilinçlendirme kampanyalarının ve hukuki düzenlemelerin büyük bir önem taşıdığını ifade etti.
Devletin Kararlılığı ve Toplumun Sorumluluğu
Bakan Tunç, bu tür acı olayların önüne geçmek için devlet ve millet olarak topyekûn bir çaba gerektiğini dile getirdi. “Kadınların güvenli bir şekilde yaşayabildiği, bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin korunduğu bir toplum yaratmak, hepimizin ortak hedefi olmalıdır. Şiddetin hiçbir türüne yer olmayan bir gelecek için çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Narin Güran cinayeti davası, Türkiye’de kadın cinayetleriyle ilgili farkındalığı bir kez daha artırmış ve adalet mekanizmasının bu tür davalarda ne kadar hassas bir şekilde çalışması gerektiğini gözler önüne sermişti. Bakan Tunç’un açıklamaları, adaletin yerini bulması ve toplumun vicdanını rahatlatması adına güçlü bir irade mesajı olarak değerlendirildi.
Bu açıklama, devletin kararlılığını bir kez daha ortaya koyarken, toplumsal dayanışmanın ve bireylerin bilinçlenmesinin önemine de dikkat çekiyor. Adaletin her zaman üstün tutulduğu, şiddetin son bulduğu bir Türkiye için çalışmaların kararlılıkla sürdürüleceği ifade edildi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı anlamlı paylaşımda, 8 yaşındaki Narin adlı kız çocuğunun canice katledilmesine ilişkin davada Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararı değerlendirdi. Paylaşımında, adaletin sağlanması sürecinde emeği geçen herkese teşekkür eden Bakan Tunç, bu tür acıların tekrar yaşanmaması için devlet ve millet olarak herkesin sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
Bakan Tunç, adaletin toplumun temel taşı olduğunu ifade ederek, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı ilkelerinin ışığında verilen kararın toplum vicdanında karşılık bulmasının önemine dikkat çekti. İşte Bakan Tunç’un paylaşımında yer alan ifadeler:
“Masum yavrumuz, 8 yaşındaki Narin evladımızın canice katledilmesine ilişkin davada Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi kararını vermiştir. Bu acı olay, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve sorumluların hak ettiği cezalara çarptırılarak adaletin yerini bulması açısından milletimizin vicdanında büyük bir beklentiye yol açmıştır.
Hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı ilkeleri doğrultusunda alınan bu kararın gecikmeden verilmiş olması ve milletimizin vicdanında yer bulması son derece önemlidir.
Soruşturma ve kovuşturma süreçlerinde adaletin tecellisi için hassasiyetle hareket eden yargı mensuplarımıza ve bu süreçte duyarlı yaklaşım sergileyen herkese teşekkür ediyorum.
Adalet, mülkün temelidir. Bu temel, asla sarsılmayacak ve terazisi hiçbir zaman şaşmayacaktır.
Bu tür acıların bir daha yaşanmaması için devlet ve millet olarak hep birlikte üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye devam edeceğiz. Narin evladımıza bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.”
Adaletin Toplum Vicdanındaki Önemi
Bakan Tunç’un paylaşımı, adaletin toplum için sadece bir hukuk sistemi değil, aynı zamanda güven ve huzurun temel dayanağı olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Narin’in vahşice katledilmesi, toplumda derin bir üzüntü ve infial yaratmışken, hızlı ve adil bir yargı süreciyle sonuçlanan bu dava, toplumun adalete olan inancını pekiştirdi.
Adalet Bakanı’nın vurguladığı gibi, adaletin yerini bulması sadece yargının görevi değil, aynı zamanda tüm toplumun ortak sorumluluğudur. İnsanların adalet mekanizmasına olan güvenini koruyabilmek için, bireylerin duyarlılığı ve devletin kararlılığı birlikte hareket etmelidir.
Bir Daha Böyle Acılar Yaşanmamalı
Bakan Tunç’un çağrısında yer verdiği “devlet ve milletçe üzerimize düşeni yapmak” ifadesi, sadece hukuki bir perspektifi değil, aynı zamanda toplumsal sorumluluğu da içermektedir. Bu tür olayların önlenmesi için hukukun üstünlüğünün tesis edilmesinin yanı sıra, bireylerin bilinçlendirilmesi, toplumsal farkındalığın artırılması ve çocukların korunması konusunda etkin politikalar geliştirilmesi gerektiği açıktır.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un bu açıklaması, devletin ve toplumun ortak bir duyarlılık içerisinde hareket etme gerekliliğini yeniden hatırlatırken, Narin ve onun gibi masumların hatırasının adaletin tecellisiyle yaşatılacağına dair güçlü bir mesaj vermektedir.
KAYNAK: medyaradar
