Şanlıurfa Valiliği biri 30 mayısta Payamlı, üçü de 4 haziranda Batıkent mahallesinde, 4 kişiyi ısıran köpeklerden birinde kuduz tespit edildiğini açıkladı. Konunun detaylarını araştıran Hürriyet’ten Fulya Soybaş’ın özel haberi…
Göz Atın
2 bölge de “kuduz risk bölgesi” ilan edilerek karantinaya alındı. Valilik, “Barınağımız, hayvanların akıbetini merak eden tüm hayvan severlerin ziyaretine açıktır” notu ile karantina bölgesindeki sokak hayvanlarının toplatıldığı, özel bir alana alındığı ve karantinanın bitmesiyle de kısırlaştırma ve rehabilite süreçlerinin başlatılacağını duyurdu.
Ancak bölgedeki bazı hayvan severler köpeklerin, yönetmeliğe aykırı şekilde uyuşturucu iğneyle toplandığı bazılarının öldürüldüğü bazılarının da çukurlara atıldığı iddiasında.
Hemen akabinde bir belediye görevlisinin, uyuşturucu iğneyle köpeği vurduktan sonra, boğazını sıkıp, nefessiz bıraktığı iddiasıyla paylaşılan bir video da infial yarattı. Şanlıurfa’da “neler oluyor?” sorusu ile hem Büyükşehir Belediyesi hem de dernekleri aradım. İşte yanıtı.
GÖRÜNTÜLER ORTADA RESMEN EZİYET VAR
Hayvan Haklarını Koruma Federasyonu Başkanı Nihal Aydın’ın, sosyal medyasından “Peygamberler şehri Urfa’da. Allah’tan korkun” başlığı ile paylaştığı ve elden ele yayılan o videoda, iddiaya göre Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesinde görevli bir çalışanın, öncesinde uyuşturucu iğneyle bayılttığı bir köpeğin, boğazını sıktığını görüyoruz.
Aydın’ı aradım, diyor ki: “Görüntü ortada. Farklı açılardan çekilmiş görüntüler de var. Resmen hayvanı boğazlıyor, eziyet ediyor. Büyükşehir Belediyesi görüntülerdeki kişinin kendisi ya da ilçe belediyelerin bir çalışanı olmadığını açıkladı. Böyle bir şey mümkün değil. İnanmıyoruz. Çünkü biliyoruz ki büyükşehir belediyesi göreve geldiği günden bu yana operasyonları tek merkezden yürütüyor. Yani sokak hayvanlarını toplayan da geri bırakan da onlar. Görgü tanıkları o gün Büyükşehir Belediyesinin hayvan toplanacağına dair bir anons yaptığını da söylüyor. Buradaki sıkıntılarımız aslında birkaç ay önce başladı. Yasa ile zorunlu olmasına rağmen nüfusu 500 bin üzerindeki Eyyübiye’de kısırlaştırma merkezi yok. Hayvan popülasyonu haliyle arttı, hayvanlar aç ve sefil. Diğer yandan o bölgede yaşayan insanların da şikayetleri var. Bölgede yaşayan bazı muhtarlar da belediyelere görevlerini hatırlatacakları yerde, bunu bir görev addedip birtakım işlere kalkıştı; uyuşturucu iğne ile hayvan topladıkları ve açtıkları çukurlara gömdükleri ihbarları aldık. Konu yargıda. Hemen arkasından böyle bir olay yaşanınca da hayvanları toplamak için kuduz söyleminin bir bahane olarak kullanıldığını düşündük. Şu an o bölgede yaşayanlar ellerinde taşla, sopayla hayvan avında. Kuduz varsa önlemi elbette muhakkak alınmalıdır ancak hayvanların da canice katledilmesine göz yummayacağız.”
AMACIM YARDIM ETMEKTİ
Videonun infial yaratması üzerine Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi videodaki o kişiyi de buldu. Kâğıt toplayıcısı olduğunu, belediyede çalışmadığını söyleyen Necmeddin Çiçek, 4 Haziran’da videodaki köpeğin önce küçük bir köpeğe saldırdığını sonra da bir adamı kol ve bacağından ısırdığını gördüğünü belirterek, “Hemen müdahale ettim. Çocuklar da vardı. Köpeği ensesinden tuttum, yere yatırdım. Isırmak için bana doğru hamle yapınca ensesinden bastırdım. Amacım zarar vermek değildi. Sonra da ekiplere teslim ettik. Bana da kuduz aşısı yapıldı, bildiğim kadarı ile de hayvan kuduzmuş” diyor.
ALGI YAPIYORLAR VİDEODAKİ KİŞİ BİZİM ÇALIŞANIMIZ DEĞİL
Biliyorsunuz Şanlıurfa geçtiğimiz yerel seçimlerde AK Parti’den Yeniden Refah Partisine geçti. Başkan Mehmet Kasım Gülpınar’ın Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı’na atadığı Ömer Yılan’ı aradım. İddialar hakkında şunları söylüyor: “Yani tüm bu iddialar akıllara zarar, ki ben bunu ciddi bir hayvan sever ve evinde hayvan bakan biri olarak söylüyorum. Videodaki o kişi iddia edildiği gibi çalışanımız değil. Ancak buna rağmen sanki başka bir gündemimiz varmış, katliam yapıyormuşuz gibi akıl almayacak bir algı operasyonu ile karşı karşıyayız. Bırakın Şanlıurfa’yı bölgenin en gelişmiş hayvan rehabilitasyon merkezi bizde. Kuduz vakası görülmesi ile toplamaya başladığımız şüpheli bazı hayvanları Haliliye’de merkezimize alıyoruz. Burada taramadan geçiriyor, tedavilerini yapıyoruz. Burası halka açık! Kapımız kapalı değil. Gelsinler! Patili dostlarımız nerede, nasıl misafir ediliyor görsünler. Biz bu kadar açıkken böyle bir algı yaratılmaya çalışılması aklımıza tek bir şey getiriyor: ‘Mama lobisi.’ Paylaşılan diğer fotoğraf ve videolara gelince… Nerede, ne zaman çekildiği dahi belli değil. Dolayısıyla bugünden itibaren açıklamalarımıza rağmen, ısrarla bu videoları paylaşmaya devam edenlerle alakalı hukuki süreçleri başlatacağımızı duyururuz.”
YASA TARTIŞMASININ SAHAYA YANSIMASI
Hayvan hakları savunucusu, Avukat Deniz Kalafatoğlu ise sokakların hayvanların doğal yaşam alanı olduğunu belirten 6. maddeye rağmen Şanlıurfa dahil, son günlerde sıkça yaşanan olayların “yasa tartışmalarının sahaya bir yansıması” olduğunu belirterek, diyor ki: “6. Maddeye rağmen bugün bu kadar hayvan öldürülüyor/ toplatılıyor ise yarın öbür gün ‘30 gün bekle! Sahiplenilmeyeni öldür’ gibi bir yasa çıkarsa maalesef kan gövdeyi götürür. Zaten toplayabiliyorsak öldürmek niye! Ancak onların toplama dediği açık ki öldürmek. Çünkü biliyoruz ki bin 389 belediyeden sadece 200’ünün barınağı var. Ancak öldürmekle bir yere varamayız. Etkin kısırlaştırma yapılmak zorunda. Yoksa Şanlıurfa’daki gibi toplarken öldürülen, öldürülmeye teşebbüs edilen, boğazına basılan, nefessiz bırakılan başka hayvanlar da olacak. Unutmayın ki bugün bir hayvanın canına kıyabilen başkasının canına da gözünü kırpmadan kıyabilir. Bunları gördük! Dünyaya merhameti ile örnek olan Cumhurbaşkanımızın tarihe kara bir leke olarak geçecek böyle bir yasal düzenlemenin altına imzacı olmamasını istiyoruz.”
