Türk Sanat Müziği’nin usta ismi, Devlet Sanatçısı Muazzez Abacı (78), tedavi gördüğü ABD’de doğum gününde hayatını kaybetti.
Ekim ayında geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle anjiyo yapılan ve stent tedavisi uygulanan Abacı’nın vefatını, menajeri Taner Budak sosyal medya hesabından duyurdu. Budak yaptığı açıklamada, “Büyük bir üzüntüyle sanatçımız Muazzez Abacı’yı 78. doğum gününde kaybettik. Sevgisi, güler yüzü ve güzel kalbiyle daima hatırlanacak.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Başsağlığı Mesajı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
“Bu akşam vefat haberini aldığımız Türk sanat müziğimizin usta sesi, Devlet Sanatçısı Muazzez Abacı’ya Allah’tan rahmet niyaz ediyor; ailesine, sevenlerine ve sanat camiamıza başsağlığı dileklerimi iletiyorum.”
Ünlü İsimlerden Duygusal Paylaşımlar
Sanat dünyası, Muazzez Abacı’nın vefat haberinin ardından derin bir üzüntü yaşadı.
Nilüfer, duygularını şu sözlerle dile getirdi:
“Maalesef kaybettik. Türk sanat müziğinde bir dev ses, bir ekol, aslan yürekli bir kadın. Çok severdim çok. Kaybettik hem de doğum gününde. Mekânı cennet, nurlarla dolsun. Can Muazzez Abacı, sevgili Muazzez Abacı. Başımız sağ olsun.”
Ünlü sanatçı Ata Demirer ise şu ifadeleri kullandı:
“Çok üzgünüm, çağlayan gibi bir ses, muhteşem bir repertuvar, dev bir sanatçı… Marşandiz Stüdyosu’nda ‘Atacım benim şarkımı okumuşsun’ deyip ardından patlattığınız kahkaha ile hatırlayacağım sizi. Nur içinde yatın Muazzez Hanım. Allah sevenlerine ve yakınlarına sabır versin.”
Sanatla Geçen Bir Ömür
Hicran Muazzez Abacı, 2 Kasım 1947 tarihinde Ankara’da dünyaya geldi. Babası Oktay Altıoklar olan sanatçı, ilkokuldan liseye kadar eğitimini Ankara Koleji‘nde tamamladı.
1966 yılında Ankara Radyosu’na girerek profesyonel müzik hayatına adım atan Abacı, 1973’te Kervan Plak etiketiyle yayımlanan “Bir Sen Kaldın İçimde” adlı plağıyla müzik dünyasına hızlı bir giriş yaptı. Klasik Türk Müziği’ni geniş kitlelere sevdiren sanatçı, kısa sürede büyük bir hayran kitlesi kazandı.
Radyo yıllarının ardından İstanbul’un ünlü gazinolarında sahne alan Abacı, güçlü sesi ve yorumuyla assolistliğe yükseldi. Ancak özel hayatındaki zorluklar nedeniyle kariyerinde dönem dönem ara verdi.
Kariyeri boyunca Kervan, As ve Yavuz Plak şirketleriyle çalıştı; çok sayıda 45’lik ve uzunçalar (LP) albüm yayımladı. Başlıca albümleri arasında “Dönüş” (1978), “Yasemen” (1981), “Sevdiklerinizle” (1983), “Şakayık” (1986), “Felek” (1989), “Vurgun” (1990), “Sensiz Olmadı” (1991) ve “Efendim” (1992) bulunuyor.
Özellikle “Şakayık” ve “Vurgun” şarkıları, onun sesiyle özdeşleşmiş ve Türk Sanat Müziği’nin unutulmaz eserleri arasına girmiştir.
Devlet Sanatçısı Unvanı ve Son Yılları
1990 yılında sözleri Cemal Safi’ye ait olan “Vurgun” adlı şarkı ile kariyerinin zirvesine çıkan Abacı, 1998’de Kültür Bakanlığı tarafından verilen Devlet Sanatçısı unvanına layık görülmüştür.
2000’li yıllarda müzik dünyasındaki genel durgunlukla birlikte sahnelerden ve gündemden uzaklaşan sanatçı, son yıllarını daha sakin bir yaşam sürerek geçirdi.
Özel Hayatı
Muazzez Abacı, 1969 yılında doğan kızı Saba’nın babası olan polis memuru Abdurrahman Abacı ile ilk evliliğini yaptı. Daha sonra avukat Atilla Kurtbaş ile iki yıl süren (1973–1975) bir evlilik gerçekleştirdi.
Bir Devrin Ardından
Türk Sanat Müziği’nin en güçlü kadın seslerinden biri olan Muazzez Abacı, yorumlarıyla kuşakları etkilemiş, zarafeti ve sahne disipliniyle Türk müziğine yön vermiş bir sanatçı olarak anılacak.
Sevenleri, “Vurgun” ve “Şakayık” gibi eserleriyle onun sesini ve ruhunu daima hatırlayacak.
Muazzez Abacı’ya Allah’tan rahmet, ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyoruz.
