Haber Konseyi | Doğru Tarafsız Gazetecilik

İsmet paşa asker kaçağı çıktı!

İsmet paşa asker kaçağı çıktı!
HaberKonseyi Editör
HaberKonseyi Editör( editor@haberkonseyi.com )
3 views
12 Eylül 2024 - 11:10

Hüsamettin Cindoruk, Demokrat Parti sonrasında da Adalet Partisi seçmeni için;
“O zamanlar biz İnönü’nün, asker kaçağı olduğunu söylerdik ve de inanırlardı. Düşünebiliyor musunuz, adam hem paşa, hem Garp Cephesi Komutanı, hem de asker kaçağı!

Televizyonda soruyor; “Enflasyonu kim yarattı?” Cevap olarak bir kısmı enflasyonu CHP yarattı diyor, bazıları da “Allah’tan geldi” diyor.

Toplum bu duruma kendiliğinden gelmedi. AK parti iktidarı 22 senedir, gerçekleri hasıraltına süpürüyor ve ekonomiyi algı üstüne yürütüyor.

İhracat uçtu-kaçtı

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Ağustos ihracatımız, 2023’ün aynı ayına göre yüzde 2,4 artış ile 22,1 milyar dolar olmuş ve Cumhuriyet tarihinin en yüksek ağustos ihracatı olarak kayıtlara geçmiştir.” dedi.

Bakan dış ticarete tek gözle bakıyor. İhracatı söylerken ithalatı söylemiyor. Gerçekte ise ihracatımız artınca ithalatımız da artıyor. Çünkü ihracat malı üretiminde ithal girdi oranı yüksektir. Ara malı ithal etmeden ihracat yapamıyoruz.

Mamafih Bakanın söylediği Ağustos ayında 22,1 milyar dolar ihracat yapmışız ve fakat 27 milyar dolar da ithalat yapmışız. 4,9 milyar dolar dış ticaret açığımız var.

Hükûmet 22 senedir dış ticarette yalnızca ihracat için uçtu-kaçtı diyerek, kendini aldatıyor. Bu yolla 2003 yılından 2024 yılı Temmuz ayına kadar 21 yıl 7 ayda toplam 1 trilyon 57 milyar 712 bin dolar dış ticaret açığı verdik. Türkiye güçlü ülke ki bu kadar açığa dayanıyor.

Rusya ve Çin’e karşı her sene 70-80 milyar dolar dış ticaret açığı veriyoruz.

İhracat uçtu-kaçtı diye, üretim dışa bağımlı oldu. İthalatımızın yüzde 72’si ithal girdidir. Üretimde ithal girdi payını ve bu yolla dış ticaret açığını düşürmek, dış ticarette denge sağlamak için hiçbir adım atmadık. Politika geliştirmedik.

İşsizliğin azalması tam bir aldatmacadır

Bütün sorun işsizliğin tarifinden ortaya çıkıyor. Türkiye’de uzun yıllar iş arayıp iş bulamamış ve bu nedenle iş bulma umudunu kaybetmiş olanlar işsiz sayılmıyor. İş aramayıp iş başı yapacak olanlar da işsiz sayılmıyor. Gerçekte ise bunlar Türkiye de iş arzının dar olmasından kaynaklanan sorunlardır.

İşsiz sayılmayanlar artıyor, işsizler azalıyor.

*TÜİK tarafından, 2023 ikinci çeyreği için açıklanan işsiz sayısı 3 milyon 400 bin kişi idi. Bu sayı 2024 aynı çeyreğinde 3 milyon 156 bine geriledi. TÜİK’ e göre işsiz sayısı 244 bin azalmış.

*Buna karşılık işsiz sayılmayanlar sayısı 2023 yılı aynı çeyreğinde 3 milyon 078 bin kişi iken 2024 yılında 3 milyon 845 bin kişiye yükselmiş. 445 bin kişi artmış. İşsiz sayılmayanlar halının altına süpürülmüş işsizlerdir.

*Sonuçta, 2023 yılında 6 milyon 478 bin olan fiili işsiz sayısı, 523 bin kişi artarak 2024 yılında 7 milyon kişiye yükselmiş.

Eğer bir istihdam politikamız olacaksa, 7 milyon işsiz sayısına göre politika üretmemiz gerekiyor.

Mehmet Şimşek de algı yaratma kervanına katıldı.

TÜİK; 2021 temel yılına göre, sanayi üretim endeksinin yıllık olarak yüzde eksi 3,9 oranında azaldığını, bir önceki aya göre de aylık binde 4 arttığını açıkladı.

Ama Mehmet Şimşek ise ilk 7 ayda, sanayi üretim endeksinin yüzde 1,2 arttığını söyledi. Yalnızca Temmuz aylarını karşılaştırırsak ve 2021 yılı yerine 2023 yılını baz yılı alırsak, bakanın dediği gibi artış yüzde 1,59 artış çıkıyor. Ama TÜİK 2021 temel yılına göre hesap yapıyor.

Sanayi üretiminin azaldığını, GSYH verileri de gösteriyor.

TÜİK, Temmuz 2024’te sanayi sektörünün yüzde 80’ini oluşturan imalat sanayiinin yüzde eksi 5,1 oranında daraldığını açıkladı.

Bu sene ikinci çeyrek büyüme verilerine göre de imalat sanayii yüzde 2,9 oranında daraldı.

Mehmet Şimşek kendi yarattığı hayal dünyasını aşamazsa ve gerçekleri göremez ise çözüm de getiremez.

Gerçekte bu iktidarın en büyük sorunu her problemi “dış güçler yarattı” şeklindeki algı sloganıdır.

Enflasyonu CHP yarattı diyenler, elbette kolayca dış güçlere inanır. Ama piyasa inanmaz. Yaşamakta olduğumuz krizin bir nedeni de budur. Algı yaratarak siyaset yapmak, özellikle sermaye için güven sorunu oluşturdu. Türkiye’nin en fazla ihtiyacı olan doğrudan yabancı yatırım sermayesi artık gelmiyor, tersine yerli sermaye de çıkıyor.

Hayatın Her Alanına Dair Haberler Hakkında Tarafsızca Doğru Bilgiye Ulaşmanın Yolu ! Bizi Okuyun Haberiniz Olsun !