Bundan 90 yıl önce yani takvimler 1934 yılını gösterirken ABD Hazine Bakanlığı tarafından 42 bin adet 100.000 bin dolarlık banknot basıldı. Yanlış duymadınız, değeri tam 100.000 dolar olan bir kâğıt para. Ancak bu banknotu cepte taşımak veya ona sahip olmak bir hayalden ibaret. Peki, bugüne kadar basılmış en yüksek değerli Amerikan doları neden kullanılamıyor? İşte sırrı.
“Büyük Buhran sonrası yani 1934 yılında ekonomiyi yeniden yapılandırmaya çalışan hükümet olağanüstü çözümler üretmeye başladı. Bu süreçte Federal Rezerv, bankalar ve Amerika hazinesi arasındaki büyük ölçekli işlemleri daha pratik hale getirmek için 100.000 dolarlık bir banknotu dolaşıma soktu. 100.000 dolarlık banknotlardan sadece 42 bin adet basıldı. Üzerinde dönemin başkanı olan Woodrow Wilson’ın portresini taşıyan bu banknotlar, 1934 yılında üretilen altın sertifikalar serisinin bir parçasıydı. Ancak bu banknot, sıradan vatandaşlar için değil, sadece banka içi muhasebe işlemlerinde kullanılmak üzere tasarlandı.”
TARİHTE EŞİ BENZERİ YOK
Bu nedenle tarihte basılmış en yüksek değerli Amerikan doları banknotu olarak kayda geçmesine rağmen hiç kimsenin cüzdanında ya da kasasında yer almadı. Öyle ki söz konusu banknotlar hâlâ Amerika hükümetine ait olarak kabul ediliyor ve özel mülkiyete geçmesi yasalarla kesin olarak engellenmiş durumda. Başka bir deyişle sıradan bir vatandaşın bu banknota sahip olması illegal. Bugün bu banknotlardan bazıları, meraklıların görebilmesi için Washington’daki Ulusal Amerikan Tarihi Müzesi’nde sergileniyor. Özetle, hem nadirliği hem de kullanım amacıyla diğer tüm banknotlardan ayrılan bu eşsiz para, bugüne kadar basılmış en yüksek değerli Amerikan doları banknotu olarak anılmaya devam ediyor.
BİR DE HİÇ YIRTILMAYAN KANADA DOLARI VAR
Günümüzde ülkelerin banknot basımında özel üretim kağıt, hibrit (kağıt, pamuk gibi karışımlı) malzeme ya da polimer kullanıyor. Polimer, su geçirmez ve yırtılmaya karşı oldukça dirençli bir malzeme olduğu için Kanada dolarını cebinizde unuttuğunuzda ya da yanlışlıkla çamaşır makinesine attığınızda bile zarar görmüyor. Hatta bu banknotlar, normal kâğıt paralara kıyasla iki ila beş kat daha uzun ömürlü.
“Polimer, ‘monomer’ olarak adlandırılan basit moleküllerin kimyasal bağlarla bağlanması sonucu oluşan yüksek molekül ağırlıklı maddeler olarak tanımlanıyor. Endüstride kullanılan polimerik malzemeler özelliklerine göre plastik, kauçuk ve fiber olarak üç ana başlık altında toplanıyor. Polimerlerin başta para basımı olmak üzere yaygın kullanılmasının nedenlerinin başında dayanıklı olması ve leke tutmaması geliyor. Diğer nedenleri ise kolay şekillendirilip tasarım yapılabilmesi, yalıtkan ve şeffaflık şeklinde sıralamak mümkün. Dayanıklılık banknotların paraların uzun süre tedavülde tutulmalarını sağlıyor.”
Polimer banknotlar, sahte para basımını neredeyse imkânsız hâle getirirken, aynı zamanda çok daha uzun ömürlü bir kullanım sunuyor. Ayrıca çevre dostu olan polimer banknotlar, daha uzun süre dayandıkları için daha az sıklıkla değiştirilmesi gerekiyor. Bu da daha az kâğıt israfı ve daha az çevresel ayak izi anlamına geliyor.
TÜRKİYE’DEKİ DURUM NE?
Polimere baskı banknot kullanımına geçen ya da bu sürece başlayan ülkeler arasında Bangladeş, Brezilya, Brunei, Şili, Çin, Kostarika, Ekvator, El Salvador, Honduras, Endonezya, Kuveyt, Malezya , Meksika, Nepal, Yeni Zelanda, Papua Yeni Gine, Romanya, Samoa, Singapur, Solomon Adaları, Tayvan, Tayland, Venezuela, Vietnam, Zambia, Haiti, Kuzey İrlanda ve Man Adası yer alıyor. Peki Türkiye’deki durum ne?
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) tek yetkili para otoritesi olduğu Türkiye’de TL, yüzde 100 pamuk elyafından üretilmiş banknot kağıdına basılıyor. Burada sözü edilen sıradan bir pamuk değil elbette. ‘Linter’ adı verilen ve pamuğun çekirdeği üzerindeki küçük lifli parçalar ya da tekstil fabrikalarından artan kısa lifli pamuk ipliği. Pamuk elyafından üretilen banknot malzemesi de kuşkusuz dayanıklı. TL’nin yanı sıra euro ve ABD doları da benzeri baskı özellikleri sahip. ‘Polimer’ mi yoksa ‘banknot kağıdı’ mı sorusunun yanıtı biraz da tercih edilen teknolojiyle bağlantılı gibi gözüküyor.