Galatasaray’da göreve gelecek yeni yönetimin 600 milyon TL’lik borcu kapatmak için oyuncu satışı yapması gerekiyor. Bu açıdan Kerem Aktürkoğlu ve Marcao yüksek bonservis bedelleriyle satılabilir. İşte söz konusu teklifler ve adı geçen kulüpler…
26 Mart’taki Mali Kongre’de ibra edilmeyen Galatasaray Yönetimi’nin bütçe talebine de onay çıkmadı. Kasada para olmadığı için borçlar birikiyor. Bankalar Birliği anlaşmasının ilk faiz ödemesi, biriken maaşlar, bonservis taksitleri, Mohamed’in 4 milyon dolarlık opsiyonu, Falcao’nun 3 milyon Euro’luk tazminatını içeren ödeme paketi 600 milyon TL’yi buluyor.
Burak Elmas’tan koltuğu devralacak yeni başkanın ilk işi, 600 milyon TL’lik bu borcu temizlemek olacak. Yeni sezonda Avrupa’da yer almayacak Galatasaray bu sezon kazandığı 161 milyon TL UEFA gelirinden de mahrum kalacak. 30 Nisan’da seçilecek başkanın oyuncu satmaktan başka kısa vadeli çözüm yolu yok. Sarı-kırmızılı takım kötü bir sezon geçirse de Marcao ve Kerem Aktürkoğlu, Avrupa’da piyasa yaptı.
Marcao’ya İtalya’dan, Kerem’e Fransa’dan resmi teklifler gelecek. Sabah’ın haberine göre; yeni yönetim, bu iki oyuncudan birini 20 milyon Euro seviyesinde rakamlara satarak borç yükünü %50 azaltmaya çalışacak.
Galatasaray eski başkan yardımcısı ve camianın önemli isimlerinden Adnan Öztürk, Spor Arena YouTube kanalında Uğur Yapıcı’ya sarı-kırmızılıların gündemiyle alakalı dikkat çekici açıklamalar yaptı. Bir süredir sessizliğini koruyan Öztürk, Galatasaray’da parçalanmanın yaşandığını, başkan adayları Eşref Hamamcıoğlu ve Metin Öztürk’ün bölünmeyi durdurabilecek isimler olmadığını savundu. Deneyimli yönetici, “Büyük Galatasaray Projesi” için çalıştıklarını belirtirken isimleri Galatasaray ile anılan Nuri Şahin ve Okan Buruk içinse “kulübün evlatları, yakışırlar.” ifadelerini kullandı.
Sarı kırmızılıların yıldız ismi Kerem Aktürkoğlu, UEFA Avrupa Ligi’ndeki Barcelona eşleşmesi öncesi İspanyolların önemli yayın organı Marca’ya özel bir röportaj vermişti.
Aktürkoğlu, Barcelona eşleşmesine değinirken Harry Potter ünvanıyla ilgili yöneltilen soruyu da cevapladı.
Kerem Aktürkoğlu’nun Marca’ya verdiği röportaju hatırlayalım;
Soru: “İspanyol taraftarlar için kendini tanıtır mısın”
Kerem Aktürkoğlu: Türkiye A Milli Takımı ve Galatasaray’da forma giyiyorum. Sol açık pozisyonunda oynuyorum.
Soru: “Seni Türk futbolunun büyük yıldızı, Barcelona’ya karşı Galatasaray’ın umudu olarak görüyorlar?”
Kerem Aktürkoğlu: Takımımızdaki en iyi oyuncu olduğumu düşünmüyorum. Çok iyi oyunculara sahibiz. Evet, taraftarlarımızın benden beklentileri çok büyük ama kendimi yıldız olarak görmüyorum. Bu durum üzerimde bir baskı oluşturmuyor aksine beni daha iyi olma konusunda motive ediyor.
Soru: “Sana Harry Potter dedikleri doğru mu?”
Kerem Aktürkoğlu: Adım Kerem Aktürkoğlu mu yoksa Harry Aktürkoğlu mu bilemiyorum (Gülüyor). Her şey Instagram’a gönderi olarak attığım gözlüklü bir fotoğrafla başladı. Taraftarlarımız o fotoğrafa Harry Potter yorumları yapmaya başladılar. Gol sevinçlerimin ardından bana Harry Potter demeye başladılar. Büyük bir Harry Potter hayranıydım ve sahaya biraz sihir getirme fikrini seviyorum.
Soru: “Kendinizi nasıl bir futbolcu olarak tanımlarsın?”
Kerem Aktürkoğlu: Kendimi teknik açıdan yetenekli buluyorum. Maç içerisinde her zaman takım arkadaşlarımı arayarak onları gol pozisyonuna sokmak istiyorum. Gol atıp atmadığım önemli değil.
Soru: “İdolün kimdi?”
Kerem Aktürkoğlu: Hiç idolüm olmadı. Ronaldo ve Messi’yi izlemekten tabii ki keyif alıyorum. Hiç kuşku yok onlar son 10 yılın en iyiler ve ben dahil tüm futbolcuları etkilediler.
Soru: “Barcelona maçı hakkında ne dersin?”
Kerem Aktürkoğlu: Barcelona dünya futbolunun en büyük takımlarından biri. Onları UEFA Avrupa Ligi’nde görmek garip bir duygu. Barcelona bu turnuvaya ait değil. Onlar için çok yetersiz bir turnuva fakat çok yüksek bir seviyeleri var. Önemli olan bizim UEFA Avrupa Ligi grup aşamasındaki performansımızı yansıtıp yansıtamayacağımız. Barcelona için çok zor bir rakip olacağımızı söyleyebilirim.
Soru: “Senin için de iyi bir vitrin olabilir mi?”
Kerem Aktürkoğlu: “Kesinlikle öyle! Bir futbolcu olarak her zaman en iyi rakiplere karşı oynamak ve yeteneğinizi göstermek istersiniz. Kura çekilişinden beri Barcelona maçını dört gözle bekliyordum.”