NASA’nın James Webb Teleskobu Stephan Beşlisi’ni 2,9 milyon kilometre hızla kesen galaksiyi görüntüledi
NASA’nın James Webb Uzay Teleskobu (JWST) Samanyolu’ndan birkaç kat daha büyük bir sonik patlama tespit etti.
JWST ve ALMA (Atacama Large Millimeter Array – Atacama Büyük Milimetre/Milimetre-altı Dizisi) ile birlikte yapılan gözlemler sonucu gökada NGC 7318b’nin Stephan Beşlisi’nin içinden saatte 2,9 milyon kilometre hızla geçtiği keşfedildi.
Size bir fikir vermesi açısında bu hızla ilerlerseniz Dünya’dan gezegenimizin tek uydusu Ay’a ulaşmanız sadece 8 dakika sürer.
‘Galaktik istila’ olarak tanımlanan bu durum Samanyolu’nun birkaç katı büyüklüğünde bir şok dalgasını tetikledi.
Keşif, bilim insanlarının Stephan Beşlisi’nin üç önemli bölgesini son derece ayrıntılı bir şekilde mercek altına almalarına ve ilk kez hidrojen gazının sürekli olarak nasıl hareket ettiğine ve şekillendirildiğine dair net bir bilgi sağladı.
IPAC’ta görev alan astronom Philip Appleton, keşif ile ilgili şu değerlendirmede bulundu: “Bu davetsiz misafir, gruba “katılırken”, muhtemelen gruptaki iki galaksi arasında daha önce yaşanan bir etkileşimin neden olduğu “gaz akımı” ile çarpışıyor ve dev bir şok dalgasının oluşmasına neden oluyor. Şok dalgası bu kümelenmiş gaz akımından geçerken, epeyce çalkantılı veya düzensiz bir soğutma katmanı oluşturuyor: Bu şiddetli faaliyetten etkilenen bölgelerde beklenmedik yapılar ve moleküler hidrojen gazının geri dönüşümünü görüyoruz.”
Söz konusu gözlemin son derece önemli olduğunun altını çizen Appleton, ‘Bu önemli, çünkü moleküler hidrojen nihayetinde yıldızları oluşturabilecek hammaddenin özü. Bu nedenle onu anlamak bize Stephan Beşlisi’nin ve genel olarak galaksilerin evrimi hakkında daha fazla bilgi verecektir’ dedi.
Stephan Beşlisi, Dünya’dan yaklaşık 270 milyon ışık yılı uzaklıkta Pegasus takımyıldızında bulunan gökada grubudur.
1877’de keşfedilen ilk kompakt gökada grubu olarak kayıtlara geçen kozmik oluşumu bu kadar benzersiz kılan şey ise galaksi çarpışmasının tipik olarak bir yıldız oluşumu patlamasını tetiklemesi, ancak bu bölgede son derece az yıldız oluşumu olmasıdır. Bu durum bilim dünyasının hâlâ çözemediği gizemlerden birisi olarak öne çıkıyor.
Şok dalgasının merkezindeki Alan 6 olarak adlandırılan bölge, tekrar tekrar geri dönüştürülen dev bir soğuk molekül bulutunu ortaya çıkardı.
Bu durumu ‘Gördüğümüz şey, süper sıcak gazda dev bir soğuk molekül bulutunun parçalanması’ şeklinde özetleyen Appleton bu döngüyü henüz anlayamadıklarını ancak geri dönüştürüldüğünü bildiklerinin altını çizdi ve ekledi; ‘çünkü kuyruğun uzunluğu, meydana geldiği bulutların yok edilmesi için geçen süreden daha uzun.’
Gökbilimciler Alan 5’te yüksek hızlı bir çarpışma ile karakterize edilen bir sıcak moleküler hidrojen gazı akışıyla birbirine bağlanan iki soğuk gaz bulutu belirlediler.
Üçüncü bölge Alan 4 ise hidrojen gazının çöktüğü ve bilim insanlarının oluşum halindeki küçük bir cüce galaksi olduğuna inandıkları şeyi oluşturduğu, daha istikrarlı, daha az çalkantılı bir ortam ortaya çıkardı.
Institut d’Astrophysique’de araştırmacı ve projede yardımcı araştırmacı olan Pierre Guillard 4. alanda, önceden var olan yoğun gaz bulutlarının meydana gelen şok nedeniyle kararsız hale gelmesi ve çökmesinin muhtemel olduğunu belirtti ve bunun bekledikleri bir sonuç olduğunun altını çizdi.
Söz konusu şok dalgası kendi Samanyolu’muzda sahip olduğumuz kadar çok soğuk moleküler gaz oluşturdu. Ancak buna rağmen yıldız oluşumu beklenenden çok daha yavaş meydana geldi.
Bu durumun teorisyenler için gerçek bir zorluk olduğunu belirten Stephan, soğuk ve sıcak gaz arasındaki karışımın rolünü anlamak için ek çalışmalara ihtiyaç duyduklarını belirtti.
Bu haber https://tr.ign.com den alınmıştır.