Bahçeşehir’de 2009 tarihinde lise öğrencisi Münevver Karabulut’u vahşice öldüren Cem Garipoğlu’nun mezarı geçtiğimiz günlerde açılmıştı. Polis ekipleri mezarlık çevresinde geniş güvenlik önlemi alırken, görevlendirilen cumhuriyet savcısı, polis ve olay yeri inceleme ekipleri, Adli Tıp Kurumu görevlileri ile Münevver Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir mezarlıkta hazır bulundu. Garipoğlu ailesinden kimse mezarın açılması sırasında orada bulunmamıştı.
Avukat Rezan Epözdemir mezarın nasıl açıldığını anlatırken bir konuya dikkat çekti. Eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın da mezarı ailesinin şüphesiyle açılmıştı. Orada kefen ve bez parçalarının olduğunu vurgulayan Epözdemir, Garipoğlu’nun mezarında bez ve kefen parçası çıkmadığını garipsediğini anlattı.
NOW’da Çalar Saat programında konuşan Epözdemir şu ifadeleri kullandı:
Olay yeri inceleme ekipleri vardı. Onlar bütün yapılan bu çalışmayı kamerayla kayıt altına aldılar ve fotoğraflarını çektiler. Özellikle kimlik teşhisi yapılması için ki cesedin bütünlüğü bozulduğu için çok zor.
“AİLEDEN BİRİNİN OLMASI GEREKİRDİ”
Hukuken, fiilen mümkün değil ama yine de Garipoğlu ailesinin aile bireylerinin hazır bulunması gerekirdi. Çünkü Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazdığı talimatta bunu özellikle 3 nolu ara kararında istemişti. Fakat aileyi temsilen sadece avukatları katıldı.
KARABULUT AİLESİ ACILARINDAN KATILAMADI
Bizim müvekkillerimiz de yaşadıkları travma, acı çok ağır elem ve keder nedeniyle gelmek istemediler haklı olarak. Fakat karşı tarafta bir avukatla temsil edildi. Çok bakımsız bir defa. Ben mezara gittiğimde de isim soy isim belli değil, bakımsız adeta kendi kaderine terk edilmiş, çok köşede bir mezar görüyoruz. Doğum ve ölüm tarihleri bile belli değil. 29 Ekim 1991 ve 10.10 2014 olacak o dahi okunmuyor.
TESTERELİ PAYLAŞIM VURGUSU
Mezar taşı da çok bakımsız. Bir yandan siz bu cinayetin üzerine kıymet kutsiyet atfediyorsunuz, kanlı kanepenin üzerinde fotoğraf veriyorsunuz ,testereli paylaşımlar yapıyorsunuz, musluklu paylaşımlar yapıyorsunuz, Münevver’in katledildiği 3 Mart’ta kutlamalar yapıyorsunuz diğer taraftan bu kutsiyet kıymet atfettiğiniz cinayetle ilgili, cinayetin faili olan böyle canavar ve eziyet çektirerek cinayeti işlemiş olan oğlunuzun mezarı bu halde. Mezar taşı ortada, mezarlık son derece bakımsız.
“KEFEN YOK, BEZ PARÇASI YOK”
11.08’de mezarı kazmaya başladık. 11.32 gibi yaklaşık Cem Garipoğlu’nun cesedine ulaşıldı. Birinci kat bomboştu. İkinci kata geçildi. İkinci katta açıkçası ceset bütünlüğü bozulmuş. Adli tıpçılar şaşırdı. Çünkü hiç yağmur ve su yok. Su almamış yağmur almamış 10 yıldır. Kefen yok, bez parçası yok… Kafatası vardı bir köşede, kemikler vardı.
Büyük kemikler köşelerde ve küçük kemikler hakeza vardı. Bir de 30×30 ebatında bir poşet vardı. Ona da anlam veremedik. Tutanaklara kefenin olmadığı bir bez parçasının olmadığı geçti. Keşif tutanağında ve feth kabir tutanağında bu var. 30×30’luk bir poşetin olduğu da geçti.
“ÖZAL’IN MEZARINDA VARDI”
Açıkçası ben çok garipsedim kefenin bulunmamasını. Rahmetli Turgut Özal’ın da mezarı açıldığında ailesinin şüphesi vardı. Sayın cumhurbaşkanının mezarında kefen vardı. Burası çok su almayan bir yer.
Hiç yağmur ve su yok. Dolayısıyla yani kefen bir an için toprağın altında yok olsa ve Kaybolsa dahi mutlaka parçacıkları olmalıydı, olurdu. Ama hiçbir yani kefen izi dahi yok orada. Artı vücut bütünlüğü tamam bozulmuş cesedin ama kafatası bir yerde kemikler bir yerde ve toprağın üzerine serpişmiş bir poşet var.