Dijital platformlara çekilen Yılbaşı Gecesi, Recep İvedik 7, Bursa Bülbülü filmleri sosyal medyada eleştirilerin odağı oldu. Yorumlarda dijital platformların kaliteyi düşürdüğü ve filmlerin özensizliği yazıldı. Sinema yazarlarına sorduk: “Dijital platformlar kaliteyi düşürüp sinema salonlarına darbe mi vurdu?”
Pandemi döneminde sinema salonlarının geçici süreyle kapanmasıyla sinema sektörü, dijital platformlara yöneldi. Salonlar yeniden açıldı ve birçok Film vizyonda yerini aldı. Fakat pandemi dönemiyle başlayan dijital platformlara olan ilgi, sinema sektörünü olumsuz etkiledi. Son dönemde dijital platformalar için çekilen “Yılbaşı Gecesi”, “Recep İvedik 7”, “Bursa Bülbülü” filmleri sosyal medyada aldıkları olumsuz yorumlarla dikkat çekti. Eleştirilerden en dikkat çekenleri, yapımların gişe kaygısı olmaması, sinemacıların ücretlerini peşin aldığından özensiz davranmasıydı. Sinema eleştirmenlerine sorduk: “Dijital platformlar kaliteyi düşürdü mü? Bu platformlar sinema salonlarına bir darbe mi vurdu?”
KENDİSİNE GÜVENEN FİLMİNİ SALONDA SUNAR
Atilla Dorsay: “Dijital çılgını olmak çok doğru değil. Hele bizim gibi hayatını sinemaya adamış ve filmleri her şeye rağmen sinema salonlarında görmeye alışkın kuşak için dijital platformları ön plana almak yanlış ama küçümsemek de doğru değil. İkisi arasında uyum sağlamak lazım. Ben her şeye rağmen sinema salonu taraftarıyım. Bazı sanatçıların çok popüler oldukları halde dijital platformlara yöneldiklerini görüyorum. Bu filmlerin salonlarda çok iyi para getireceği açık olmasına rağmen dijital platformlarda çıkarmalarını anlamıyorum. İşlerini garantiye alıyorlar, paralarını peşin alıyorlar. Kendisine güvenen her sanatçı, hele komedi sanatçılarımız salonlarda filmlerini sunmalılar. Eminim yine çok izlenirler.”
ÖZENSİZLİK GÖSTERGESİ OLDUĞUNU SANMIYORUM
Elçin Yahşi: “Filmleri henüz izleyemedim ama dijital platforma film çekmenin olumsuz etkileri olacağını düşünmüyorum. Aksine kaygılardan ırak davranırlar. ‘Yılbaşı Gecesi’nin çok büyük bir kadrosu var. Özensizlik göstergesi olduğunu sanmıyorum. Keza ‘Bursa Bülbülü’ de öyle. Ben filmleri henüz izleyemesem de yapımların yönetmeninin, yazarının röportajlarını izledim. Hepsi şunu diyor: ‘Sinemaya henüz dönülmedi. Zaten ekonomi zorlayıcı. Teklif gelince biz de yaptık.’ Eleştirmenlere hak veriyorum. Evet, sinema salonlarının hızla çöküşüne büyük bir darbe. Ama tek darbenin bu olduğunu da asla düşünmüyorum.”
KENDİLERİNİ KORUNAKLI ALANA ÇEKTİLER
Uğur Vardan: “Üç filmi de izlemedim daha. ‘Bursa Bülbülü’nü Bursa’da büyüdüğüm için izleyeceğim ama eleştirileri okuyunca vakit kaybı gibi de geliyor. İnsanlar artık Marvel gibi süper yapımlar dışında sinemaya gitmiyor. Platformlar eve alıştırdı. Dolayısıyla onlar da rekor sayıların düşmesinden korkuyor. Mesela bugüne kadar çekilen Recep serisi rekor kırmış durumda. Ata’nın (Demirer) kendi rekoru var. Gülse’nin (Birsel) prestiji var. Cem Yılmaz da öyle keza. Korunaklı bir alana çektiler kendilerini. Bir de daha çok evde olan insana da ulaşmayı hedefliyorlar. Mesela ‘Recep İvedik’in kendine ait seyirci profili vardı. Şimdi evdekiler de izliyor. Ama savsakladıklarını sanmıyorum. Yeni dünya düzeni bu. Bu yüzden artık eleştiriler de Twitter’dan oluyor.”
DİJİTALİN TATLILIĞI VAR GARANTİ PARA
Şenay Aydemir: “Bu üç filmi de izledim. Ne bekliyorsam onu aldım. Özensiz davrandıklarını düşünmüyorum. ‘Recep İvedik’ sinemaya yapılanlardan daha iyi yani daha öncekilerden daha az seksist espri ve daha az küfür var. Bu filmlerin çoğu sinemaya da çekilse böyle çekilirlerdi. Özensizlerse önceden de özensizlerdi. Mesela ‘Bursa Bülbülü’nün prodüksiyonu çok güçlü. Bu dijitale yönelim salonları öldürür. Bu 3 film toplamda en az 10 milyonluk seyirci ve bilet demek. Ortalama 50 TL olsa bilet fiyatı, 500 milyon liralık ekonomi demek. 2018’e kadar 70 milyon seyirciye ulaştık. Avrupa’da yerli film izleyicisi yabancı film izleyicisinden fazla olan tek sektör bizdik. Kimler sağlıyordu bunu, bu filmler. Geçen yıl yabancı film izlenme oranı yerliyi geçti. Bu filmler vizyona girmedikçe salonlar yeniden yabancı filmlerin istilasına kapılacak. Yapımcılar parayı peşin alıyor, risk yok. Ama öbüründe bir risk var. Dijitalin böyle bir tatlılığı var, garanti para. Bu sektöre karşı sorumsuzca bir davranış. Sinemanın özgürlük alanından daha ana akıma yöneldiler. Asıl Haber salonlara girmemesi ve sinema salonlarını iflasa sürüklemesi. 2018’de 70 milyonu aşan seyirci sayısı geçen sene 35 milyona ancak ulaştı.”