Bayramlar, ağızlara lezzet, evlere mutluluk, yüreklerimize huzur getirir. Her köşede sevinç çığlıkları yankılanır, sofralar bereketle dolar, kalpler sevgiyle dolup taşar. Bizim yüreğimize bu bayram kor düştü.
Ülkece bu bayramda bayramın neşesini tam olarak yaşayamıyoruz. En büyük bayram özgürlük ve adaletin hakim olduğu bir ülkede sabaha uyanmak iken esaretin üzerimize düşen gölgesinde bir bayram gününe uyandık.Öyle ya özgürlüğün nasıl bir bayram olduğunu esareti yaşayınca idrak ediyor insan.Bugün bayram, ama hiç bayram gibi değil. Baskı, zulüm, haksız tutuklamalar, gençlerimizin düşürüldükleri durum, insanları zehrediyor. Umudumuz çoğalıyor bir yandan. Ülkesinin geleceğinden endişe duyanlar, seslerini yükseltmek için meydanlarda bir araya geldiklerinde, zindanlara kapatılıyorlar. Siyasetçiler, gazeteciler, gençler, fikirlerinden dolayı cezaevlerinde hapis yatıyorlar. Ülkemizin geleceği, özgürlük ve adalet temelleri üzerine inşa edilmişti. Peki ya nerede adalet? Hani özgürlük nerede? Eşitlik nerede? Çocuklar aç yatıyor, işçiler ekmeğinin derdindeyken bir yandan haklarını savunmakla cebelleşiyorlar. İnsanlar hapse atılırken, bayramın sevincini nasıl yaşayabiliriz? Bayramın neşesi, sokaklarda yankılanan sevinç, mutluluk ve huzur değil midir? 66 gün sonra bir avuç gökyüzüne muhtaç Ümit Özdağ hocamızın özgürlüğüdür mutluluk, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun esaretinin son bulmasıdır mutluluk, anayasal hakkını kullandığı için bu bayramı cezaevinde tutsak, ailelerinden ayrı geçiren 301 gencimizin özgürlüğüdür mutluluk… Sözün özü adaletin olmadığı yerde bayramdan da söz edemiyoruz. “İyi bayramlar” diyoruz, ama kalplerimiz buruk. 301 gencimiz ailelerinin yanında değilken, bu bayram esarete teslim oldu.
Gerçek bayramın anlamı, herkesin eşit haklara sahip olduğu, adaletin herkese eşit uygulandığı, özgürce düşünce ve ifade özgürlüğünün yaşandığı bir toplumda gerçekleşir. İşte o zaman bayramın tadını çıkarabilir, kalplerimiz gerçek bir huzurla dolabilir. Bayramın gerçek anlamda gelebilmesi için, haksız yere tutuklanan 301 gencimiz, Ekrem İmamoğlu, Ümit Özdağ ve diğer belediye başkanları ile birlikte özgürlüklerine kavuşmalı, sokaklarda can güvenliği sağlanmalı, gerçek suçlular yargılanmalı ve adalet yerini bulmalıdır.