Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde 6,1 büyüklüğünde meydana gelen deprem, Türkiye’nin gündemini bir kez daha “Büyük İstanbul Depremi” tartışmasına çevirdi. Depremin ardından uzmanlar ekranlarda görüşlerini paylaştı. Bu kapsamda CNN Türk’te Fulya Öztürk moderatörlüğünde yayınlanan “Akıl Çemberi” programına katılan Deprem Bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Marmara’daki risklere dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Ancak yayın sırasında yaşanan diyaloglar, konunun bilimsel boyutunun gölgede kalmasına ve medya etiği tartışmalarının ön plana çıkmasına neden oldu.
“İSTANBUL’DA 100 YIL DEPREM BEKLENMİYOR”
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Marmara’da beklenen büyük depremin İstanbul’da değil, Balıkesir’in Gönen-Yenice ve Sarıköy fay hatlarında olacağını söyledi. Yaklaşık 25 gün önce bu öngörüsünü dile getirdiğini hatırlatan Üşümezsoy, canlı yayında şu bilgileri paylaştı:
Depremin enerjisi Gemlik Körfezi ve Orhangazi yönüne gidiyor, İstanbul’a ulaşmıyor.
Haritalarda boşluk olan bölgelerde ikinci bir fay hattı bulunmuyor. Bu nedenle yeni ve büyük bir deprem riski düşük.
23 Nisan’da meydana gelen depremle, İstanbul’da kırılması beklenen bölgenin zaten tamamlandığını ve uzun yıllar risk taşımayacağını savundu.
Bu açıklamalar, uzun süredir “İstanbul depremi eli kulağında” diyen bazı uzmanlarla taban tabana zıt bir görüş ortaya koydu. İstanbullular açısından ise söz konusu ifadeler, kısmen rahatlatıcı bulundu.
CANLI YAYINDA GERGİN DİYALOGLAR
Program sırasında Fulya Öztürk’ün yönelttiği bazı sorular, Üşümezsoy’un tepkisine yol açtı. Sosyal medyadan gelen soruların tekrar tekrar sorulması, bilimsel içerikten çok reyting kaygısı olduğu yorumlarına neden oldu.
Dikkat çeken diyaloglardan bazıları:
Fulya Öztürk: “Aile gruplarımdan soru geliyor…”
Şener Üşümezsoy: “Fulya neden anlamak istemiyorsun inatla?”
Fulya Öztürk: “Ben anlatıyorum siz anlamak istemiyorsunuz…”
Fulya Öztürk: “‘İstanbul’u bir daha sor, bir daha sor’ diyorlar.”
Şener Üşümezsoy: “Size o kadar kızıyorlar ki, ‘Hocayı konuşturmadınız’ diye. ‘Merhaba’ dedim, soru çıktı. Ya dinleyin.”
Bu gergin diyaloglar, sosyal medyada “Bilimsel bilgi yerine magazin sorular” eleştirileriyle gündeme geldi.
MAGAZİNLEŞEN YAYIN: FOTOĞRAF, ŞAPKA VE BURJUVAZİ TARTIŞMASI
Deprem konusunun işlendiği bir programda, zaman zaman bilimsel çerçevenin dışına çıkıldı. Program sırasında Üşümezsoy’un gençlik yıllarına ait fotoğrafı ekrana yansıtıldı, şapkasını çıkarması istendi, pazularını gösterdiği anlar ekrana geldi.
Ayrıca, Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi ile Üşümezsoy arasında “Kürt burjuvazisi” ve “Trabzon burjuvazisi” tartışması yaşandı. Bu polemik, deprem konusunun tamamen ikinci plana atıldığı yorumlarına neden oldu.
MEDYA ETİĞİ ELEŞTİRİLERİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski basın danışmanlarından Ahmet Tezcan, programı medya etiği açısından sert sözlerle eleştirdi:
“Akşam CNN Türk’te Prof. Dr. Şener Üşümezsoy sadece deprem değil, medya etik dersi de verdi. Adam ‘Ben kahin değilim, olguları söylerim’ diyor, siz ekrana ‘Deprem Kahini’ yazıyorsunuz. Bu hem mesleki hem ahlaki hatadır. Goygoyculuk başka şey, gazetecilik başka şey.”
Tezcan’ın sözleri, izleyiciler arasında da geniş yankı uyandırdı.
SONUÇ: CİDDİYET Mİ, REYTİNG Mİ?
Balıkesir depremi sonrası milyonlar, uzman görüşlerini dikkatle takip ederken, CNN Türk’teki bu yayın “Deprem gibi hayati bir konuda medya nasıl davranmalı?” sorusunu yeniden gündeme getirdi.
Birçok izleyici, programın bilimsel bilgi aktarımı yerine polemik, magazin ve reytinge odaklandığını savundu.






















