Menajer Ayşe Barım, 247 gün süren tutukluluğunun ardından geçtiğimiz günlerde tahliye edilmişti. Ancak İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi, yapılan itirazı değerlendirerek Barım’ın yeniden tutuklanmasına karar verdi. Karar doğrultusunda Barım, tekrar cezaevine gönderilecek.
Dava süreci ve suçlamalar
Ayşe Barım, Gezi Parkı olayları sırasında şirketine bağlı sanatçıları eylemlere katılması için yönlendirdiği ve olayların planlayıcılarından olduğu iddiasıyla yargılanıyor. Hakkında, “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen ya da tamamen engellemeye teşebbüse yardım etme” suçundan 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Dava 1 Ekim 2025 tarihinde İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, Barım’ın sağlık durumunu ve tutuklulukta geçirdiği süreyi dikkate alarak tahliye kararı vermişti.
İlk tahliye kararının gerekçeleri
Ağır Ceza Mahkemesi, Barım’ın beyin ve kalp rahatsızlıkları ile ilgili dosyada yer alan sağlık raporlarını inceledi. Anevrizma tespitleri ve Adli Tıp Kurumu’nun raporlarındaki önerilen tedavi yöntemleri dikkate alınarak, mahkeme sanığın tutuklulukta geçirdiği sürenin ve sağlık durumunun göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti.
Mahkeme, tutuklamadan beklenen faydanın adli kontrol şartlarıyla da sağlanabileceğine karar vererek Barım’ı, “konutu terk etmeme” ve “yurt dışı çıkış yasağı” şeklindeki adli kontrol şartlarıyla tahliye etti.
Tahliye kararına itiraz ve üst mahkeme süreci
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, tahliye kararına itiraz etti. Başsavcılık, Barım’ın tahliyesinin hukuka uygun olmadığını ve sanığın güvence altına alınmasının yetersiz olduğunu savundu. Dosya, itirazın değerlendirilmesi için İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
Üst mahkeme, yapılan itirazı değerlendirerek 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tahliye kararını bozdu ve Barım’ın yeniden tutuklanmasına hükmetti.
Barım’ın tutukluluk süreci ve kamuoyu
Ayşe Barım’ın tutukluluk süreci, Gezi Parkı davaları kapsamında Türkiye’de büyük yankı uyandırmıştı. Barım, 247 gün boyunca cezaevinde kalmış ve kamuoyunda tartışmaların odağında yer almıştı. Tahliye süreci, özellikle sağlık durumuna ilişkin raporlar ve Adli Tıp Kurumu’nun değerlendirmeleri ışığında büyük bir merakla takip edilmişti.
Yeniden tutuklanma kararı, dava sürecinin karmaşık ve uzun bir sürece gireceğini işaret ediyor. Avukatlar, mahkeme sürecinde hem sağlık durumu hem de delillerin yeniden değerlendirilmesinin önemine dikkat çekiyor.
Hukuki perspektif ve ileriye dönük süreç
Uzmanlar, üst mahkemenin tahliye kararını bozmasının, davanın hukuki boyutunun ve soruşturma makamlarının iddialarının önemini gösterdiğini belirtiyor. Gelecek duruşmalarda mahkeme, Barım’ın savunmasını ve mevcut delilleri tekrar gözden geçirerek nihai kararı verecek.
Barım’ın yeniden tutuklanması, kamuoyunda ve hukuk çevrelerinde yeni tartışmalara yol açacak. Davanın seyrine ilişkin her gelişme, hem Gezi Parkı olaylarının hukuki değerlendirmesi hem de Barım’ın kişisel sağlık durumu açısından büyük önem taşıyor.


















