Astronomlar ve uzay bilimciler, Güneş Sistemi’ne yakın zamanda giren üçüncü yıldızlararası cisim 3I/ATLAS’ta gözlemlenen olağan dışı hareketler karşısında şaşkına döndü. NASA ve Avrupa Uzay Ajansı (ESA) tarafından elde edilen veriler, cismin renk değişimi, parlaklık artışı ve yerçekimiyle açıklanamayan hızlanma davranışını doğruladı. Bilim insanları, bu davranışları çözmek için halen çalışmalarını sürdürüyor.
3I/ATLAS’ın Keşfi ve Yıldızlararası Kökeni
Temmuz ayında Hawaii merkezli Asteroid Terrestrial-impact Last Alert System (ATLAS) tarafından keşfedilen 3I/ATLAS, Oumuamua ve Borisov’dan sonra Güneş Sistemi’ne giren üçüncü yıldızlararası ziyaretçi olarak kayıtlara geçti. Hızı ve yörüngesi, cismin yalnızca Güneş’in çekimiyle değil, farklı etkenlerle hareket ettiğini gösteriyor.
Bilim insanları, cismin Güneş Sistemi’ne girişinin ve yörüngesinin yıldızlararası bir cisim için beklenenden daha sıra dışı olduğunu belirtiyor. 3I/ATLAS, gözlemler açısından bilim dünyası için büyük bir fırsat oluşturuyor.
Renk Değişimi ve Parlaklık Artışı
NASA ve ESA’ya bağlı gözlemevlerinden elde edilen verilere göre, 3I/ATLAS Güneş’e yaklaşırken renk değiştirerek daha mavi bir ton aldı ve parlaklığı yaklaşık 9 magnitude seviyesine yükseldi. Bu değer, sıradan Oort bulutu kuyruklu yıldızlarında görülen parlaklık artışının çok üzerinde.
Araştırmacılar, cismin yüzeyinde su buharı yerine karbondioksit (CO₂) buharlaşmasının daha baskın olabileceğini ve bunun alışılmadık renk değişimine yol açabileceğini öne sürüyor. Ancak mevcut gözlemler, parlaklık artışının tam olarak nasıl gerçekleştiğine dair net bir açıklama sunmuyor.
Yerçekimiyle Açıklanamayan Hızlanma
NASA Jet Propulsion Laboratory’den Davide Farnocchia, cismin perihelion (Güneş’e en yakın noktası) sırasında yerçekimi dışı bir ivmelenme gösterdiğini doğruladı. Harvard Üniversitesi’nden Prof. Avi Loeb, cismin hızının yalnızca Güneş’in çekimiyle açıklanamayacak şekilde arttığını belirtti.
Cismin, Güneş’ten her gün yaklaşık 135 kilometre uzaklaşacak kadar hız kazandığı ve yörüngesi boyunca da günde 60 kilometre kadar ivmelenme gösterdiği tespit edildi.
Bu tür ivmelenmeler genellikle kuyruklu yıldızların gaz püskürtmesi ile ilişkilendiriliyor. Yani 3I/ATLAS, Güneş’e yaklaşırken buharlaşan buz kütleleri nedeniyle roket etkisi yaratarak hız kazanıyor olabilir.
“Uzay Gemisi” Teorisi Tekrar Gündemde
Prof. Avi Loeb, cismin gözlemlerini değerlendirirken yapay köken ihtimalini tamamen dışlamasa da, bilim dünyasının büyük çoğunluğu cismin doğal bir kuyruklu yıldız olduğunu düşünüyor. Loeb, cismin Güneş’in arkasında görünmez hâle geldiği dönemde yaptığı manevrayı “ilginç bir zamanlama” olarak nitelendirdi.
Daha önce Oumuamua cismi için de benzer tartışmalar gündeme gelmişti. Bu tür yıldızlararası cisimler için bazı teoriler, onları “uzaylı gözlem sondaları” olabileceğini öne sürüyor. Ancak mevcut veriler, 3I/ATLAS’ın davranışlarının büyük ölçüde uçucu maddelerin buharlaşmasıyla açıklanabileceğini gösteriyor.
ESA Gözlem ve Kütle Kaybı Takibi
Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) JUICE uzay aracı, Kasım ayında cismin olası kütle kaybını tespit edebilecek konuma gelecek. Bilim insanları, 3I/ATLAS’ın Güneş’e yaklaşırken kütlesinin yaklaşık %10’unu kaybetmiş olabileceğini düşünüyor. Bu kayıp, gaz ve toz bulutları oluşturarak önümüzdeki haftalarda teleskoplar tarafından gözlemlenebilecek.
Bilinmeyene Doğru
Araştırma ekibi, 3I/ATLAS’ın Güneş’ten uzaklaşırken parlaklığını bir süre koruyabileceğini ya da hızla sönümlenebileceğini belirtiyor. Şimdilik hiçbir model, cismin olağan dışı davranışını tamamen açıklayamıyor.
Bilim insanları, cismin gözlemlerine devam ederek:
Yıldızlararası cisimlerin kimyasal doğasını,
Erken evrenin koşullarını,
Kuyruklu yıldız ve yıldızlararası cisimlerin dinamiklerini
daha iyi anlamayı hedefliyor. 3I/ATLAS, Güneş Sistemi’nin ve ötesinin sırlarını çözme yolunda bilim dünyasına yeni ve heyecan verici ipuçları sunuyor.






![[Photo: Motorola]](https://haberkonseyi.com/wp-content/uploads/2025/10/7-58-282x188.jpg)











