Kütahya’nın Simav ilçesinde gece saatlerinde meydana gelen 4.9 büyüklüğündeki deprem, çevre illerde de hissedildi ve vatandaşlarda tedirginliğe yol açtı. AFAD verilerine göre saat 02.54’te meydana gelen deprem, 12.1 kilometre derinliğe sahipti. Kandilli Rasathanesi ise depremin büyüklüğünü 5.0, derinliğini ise 8.6 kilometre olarak açıkladı.
Deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, Simav depremi sonrası sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada bölgedeki riskler hakkında dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Görür, özellikle İzmir-Aydın-Bozdağ horstunun önemine vurgu yaparak, bu bölgenin depremsellik açısından kritik bir alan olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Görür açıklamasında, “Yemişli-Simav/Kütahya’da 5,0 büyüklüğünde deprem oldu. Batı Anadolu batıya doğru kayma nedeniyle genellikle kuzey-güney doğrultusunda gerilmektedir. Bu süreç sonucunda doğu-batı yönlü grabenler oluşmaktadır. İzmir-Aydın-Bozdağ horstu çok önemlidir. Bu horst boyunca kuzeye doğru tavan bloku, listrik bir fay boyunca hareket eder. Farklı sürtünmeler nedeniyle çapraz graben ve horstlar bu blok içinde gelişir ve depremler oluşturur. Bu nedenle depremlerin yeri ve deprem düzlemlerinin yönü büyük önem taşır. Aksi halde karışık yorumlara yol açar” ifadelerini kullandı.
Görür’ün açıklamaları, Batı Anadolu’da yer alan fay hatlarının ve yerleşim bölgelerinin depremsellik açısından yüksek risk taşıdığını bir kez daha ortaya koydu. Özellikle İzmir, Aydın ve Bozdağ hattının aktif fay sistemleri nedeniyle dikkatle izlenmesi gerektiği vurgulandı.
Kütahya Simav depremi, yerel halkta tedirginlik yaratırken, uzmanlar benzer büyüklükte depremlerin çevre illerde de hissedilebileceğine ve yapılarda dikkat edilmesi gereken önlemlerin önemine işaret ediyor. Prof. Dr. Görür, hem vatandaşlara hem de ilgili kurumlara erken uyarı ve hazırlık konusunda çağrıda bulundu.
Bu deprem, Batı Anadolu’nun jeolojik yapısının karmaşıklığını ve özellikle horst-graben sistemlerinin deprem üretme potansiyelini bir kez daha gözler önüne serdi. Uzmanlar, benzer depremlerin önceden tahmin edilebilmesi için bölgedeki fay hatlarının ve jeolojik hareketlerin yakından izlenmesi gerektiğini belirtiyor.


















