İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Sde Teiman askeri hapishanesinde yaşandığı iddia edilen Filistinli esire tecavüz görüntülerine ilişkin sert açıklamalarda bulundu. Netanyahu, söz konusu görüntülerin “korkunç bir iftira” olduğunu savunarak, olayın basına sızdırılmasından dolayı İsrail askerlerinin uluslararası alanda Nazilerle karşılaştırıldığını söyledi. Netanyahu, eski Askeri Başsavcı Yifat Tomer-Yerushalmi’nin ev hapsine alınmasının, İsrail’in düşmanlarının eline malzeme geçtiği anlamına geldiğini belirtti.
İsrail Meclisi’nde yaptığı konuşmada Netanyahu, görüntülerin dünya çapında 100 milyondan fazla izlendiğini ve uluslararası toplumun toplama kampları kurulduğu yönünde tepkiler verdiğini ifade etti. Netanyahu, İsrail’in bu süreçte ateşkeslere rağmen Gazze ve Lübnan’a yönelik saldırılarını sürdüreceğini, ateşkesi “demir yumrukla” uygulayacaklarını ve Hamas ile Gazze’yi tamamen silahsızlandırmayı hedeflediklerini vurguladı.
İsrail’in Gazze’deki Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 10 Ekim’den itibaren düzenlenen saldırılarda 241 Filistinli hayatını kaybetti, 619 kişi de yaralandı. Netanyahu’nun açıklamaları, 27 Kasım 2024’te Lübnan ile varılan ateşkesi ihlal ederek devam eden hava saldırılarıyla birlikte geldi.
Olayın merkezinde, İsrail Askeri Savcılığı’nın elinde, askerlerin cinsel işkence yaparken Filistinli esiri etrafını sardığı ve gözaltı merkezindeki kameralardan saklamaya çalıştığı görüntüler bulunuyor. Askerler hakkında işkence, sapkınlık ve vücut bütünlüğünü bozma girişimi gibi suçlardan soruşturma başlatılmış, dokuz asker gözaltına alınmıştı.
Temmuz 2024’te aşırı sağcı bir grup, şüpheli askerlerin gözaltına alınmasını protesto ederek Sde Teiman askeri üssüne baskın düzenlemişti. Olayla ilgili yargılama süreci devam ederken, henüz hiçbir asker hakkında ceza açıklanmadı.
Netanyahu’nun açıklamaları, İsrail’in güvenlik politikaları ve Filistin’e yönelik askeri operasyonları bağlamında uluslararası dikkat çekmeye devam ediyor. Başbakan, İsrail askerlerinin itibarını savunurken, aynı zamanda uluslararası toplumun eleştirilerini reddediyor ve ülkesinin güvenliğini öncelikli hedef olarak vurguluyor.


















