İtalya, kadın cinayetleriyle mücadelede tarihi bir adım attı. Kadınlara yönelik şiddetin önlenmesine dair aylardır tartışılan yasa tasarısı, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde parlamentodan geçti ve yasalaştı. Yeni düzenleme, kadın cinayetlerini ilk kez ayrı bir suç kategorisi olarak tanımlıyor ve yalnızca cinsiyet nedeniyle işlenen cinayetlerde failleri şartsız ömür boyu hapis cezasına çarptırıyor. Böylece, kadınların yaşam hakkının korunmasına yönelik önemli bir adım atılmış oldu.
Başbakan Giorgia Meloni liderliğindeki hükümetin hazırladığı tasarı, Temmuz ayında Senato’dan geçtikten sonra Temsilciler Meclisi’nde yapılan oylamada 237 milletvekilinin “evet” oyuyla kabul edildi. Bu oybirliğiyle kabul, İtalyan siyasetinde nadir görülen bir birlik örneği oluşturdu. Meloni, tasarının kabulünün ardından yaptığı açıklamada, “Kadınlara yönelik şiddetin barbarlığına karşı siyasetin birlik içinde verdiği güçlü bir mesajdır. Bu yasa, mevcut önlemlerimize önemli bir araç ekliyor” ifadelerini kullandı.
Yeni yasa sadece şartsız ömür boyu hapis cezasını öngörmekle kalmıyor; aynı zamanda kadın cinayeti mahkumları için hapishane içi ayrıcalıkların sıkı şekilde kısıtlanması, cinsiyete dayalı şiddetle mücadele eğitimlerinin yaygınlaştırılması ve devlet kurumlarının farkındalık artırıcı faaliyet yürütme sorumluluğu gibi önlemleri de kapsıyor.
İtalya İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre, yalnızca geçen yıl 113 kadın cinayeti işlendi. Bu vakaların büyük çoğunluğu, mağdurların eşleri veya eski partnerleri tarafından gerçekleştirildi. Toplumun büyük tepkisini çeken bu durum, hükümeti yeni bir yasal çerçeve hazırlamaya zorladı.
Kadın örgütleri, yasanın sadece cezai boyutuyla değil, eğitim ve farkındalık programlarıyla da destekleniyor olmasını tarihi bir kazanım olarak değerlendirdi. Uzmanlar, bu adımın yalnızca İtalya’da değil, Avrupa ve dünya genelinde kadın cinayetleriyle mücadele politikalarına örnek teşkil edebileceğini belirtiyor.
Yasa ile birlikte İtalya, kadın cinayetlerinin önlenmesi ve kadınların korunması konusunda daha güçlü bir döneme adım atmış oldu. Yetkililer, cezai düzenlemelerin yanı sıra toplumsal bilinçlenme ve eğitim programlarıyla kadınların güvenliğinin artırılmasını hedefliyor. Bu adım, uzun süredir tartışılan kadına yönelik şiddetle mücadelede hem devletin hem de toplumun sorumluluk üstlendiğinin önemli bir göstergesi olarak görülüyor.
İtalya’nın bu yasal düzenlemesi, kadın cinayetleriyle mücadelede Avrupa çapında örnek gösterilen öncü bir uygulama olarak kayıtlara geçti. Hem cezai hem de toplumsal boyutlarıyla yasayla birlikte, kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın önlenmesinde yeni bir dönemin başladığı ifade ediliyor.


















