Adana’da eski manken Aynur Özipek’in, villa satışı nedeniyle yaşadığı aile içi anlaşmazlık sonrası kayınbiraderine yönelik hazırladığı iddia edilen plan gündeme bomba gibi düştü. Özipek’in, yurt dışında yaşayan kayınbiraderi Yılmaz Özipek’in adına sahte bir e-posta hesabı açarak Emniyet’e hakaret içerikli mesaj gönderdiği ortaya çıktı. Olayın ardından mağdur durumuna düşen Yılmaz Özipek, 11 aydır süren dava nedeniyle ailesinin yaşadığı İngiltere’ye dönemiyor.
Aile İçindeki Tartışma Skandala Dönüştü
Akşam Gazetesi’nin haberine göre, Aynur Özipek ile ailesi arasında, değerinin 10 milyon lira olduğu belirtilen bir villanın satışı konusunda anlaşmazlık yaşandı. Bunun üzerine Özipek’in, eşiyle yaşadığı gerilimin intikamını almak için plan yaptığı öne sürüldü.
Bir dönem Mehmet Ali Erbil’in sunduğu “50 Sarışın” programında yer alan Aynur Özipek’in, kayınbiraderi Yılmaz Özipek adına sahte bir e-posta oluşturduğu, ardından bu hesap üzerinden Mersin İl Emniyet Müdürlüğü’ne küfür ve hakaret içerikli mesaj gönderdiği tespit edildi.
Havaalanında Gözaltı, Yurtdışı Yasağı ve Bitmeyen Hukuk Savaşı
İngiltere’de yaşayan Yılmaz Özipek, olaylardan tamamen habersiz şekilde Türkiye’ye geldiğinde havaalanında polis tarafından gözaltına alındı. Hakimlik, Özipek’i “yurtdışına çıkış yasağı” ve “haftada bir imza verme şartı” ile serbest bıraktı.
Hayatı altüst olan Özipek, yaşadıklarını şu sözlerle dile getirdi:
“Türkiye’de bir trafik cezam bile yokken, Emniyet teşkilatını aşağılamakla suçlanıyorum. İşimi, gelirim tamamen kaybettim. Çocuklarımı göremiyorum, 11 aydır hayatım durdu.”
BTK Raporu Tuzağı Ortaya Çıkardı
Soruşturma kapsamında yapılan teknik incelemelerde, hakaret içerikli e-postaların Aynur Özipek’in telefonundan gönderildiği BTK tarafından resmi raporla ortaya kondu. Ancak Aynur Özipek’in Karadağ’a kaçtığı iddia ediliyor ve hakkında yakalama kararı bulunduğu halde henüz bulunamadığı belirtiliyor.
“Ailemin Yanına Gidemiyorum”
Yılmaz Özipek’in tek isteği, bir an önce hukuki sürecin tamamlanması ve çocuklarına kavuşmak:
“İngiltere’de eşim ve çocuklarım beni bekliyor. Suçsuzum ama 11 aydır Türkiye’de mahsur kaldım. Kâbus gibi bir süreç.”
Olay, hem aile içi bir hesaplaşma iddiasının hem de dijital sahteciliğin ne kadar ağır sonuçlara yol açabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.


















