21 Kasım 2025 – Eski Başbakan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Suriye ve Irak’ta geçmişte yaşanan kritik süreçlerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Independent Türkçe’ye verdiği röportajda, 2005 yılında dönemin Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın Türkiye’ye Kuzey Irak ve Rojava’ya yönelik ortak operasyon teklifi sunduğunu itiraf eden Davutoğlu, bu teklife şiddetle karşı çıktığını belirtti.
Esad’ın Teklifi ve Davutoğlu’nun Karşı Çıkışı
Davutoğlu, yaptığı açıklamada, Esad’ın kendisine “Birlikte Kuzey Irak’a girelim, bu işi bitirelim. Biz güneyden, siz kuzeyden girin” şeklinde bir teklif sunduğunu söyledi. Davutoğlu, bu öneriyi hem hukuki hem de etik gerekçelerle reddettiğini ifade ederek, Türkiye’nin o dönemdeki dış politika duruşuna dikkat çekti.
Bu açıklama, geçmişte Türkiye’nin Suriye ve Irak politikalarında alınan kararları yeniden gündeme taşırken, sosyal medyada ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
Sosyal Medyada Tepkiler
Davutoğlu’nun bu itirafı sonrası sosyal medyada çok sayıda yorum ve eleştiri geldi. Vatandaşlar, Davutoğlu’nun kararının Türkiye’nin bugünkü göçmen ve güvenlik sorunları üzerindeki etkilerini tartıştı. Kullanıcılar arasında öne çıkan yorumlar şunlardı:
“Her şey daha farklı olabilirdi, bu kadar mülteci almazdık, sınırımızda bir YPG olmazdı.”
“Bu karar, bölgedeki güç dengelerini değiştirdi ve bugünkü siyasi sorunların temelini attı.”
Ümit Özdağ’dan Sert Tepki
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ da Davutoğlu’nun açıklamalarına tepki gösterdi. Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları ifade etti:
“İbretle izlenecek bir hikaye. Davutoğlu, 2005’te Beşşar Esad’ın Türkiye-Suriye ortak operasyonu ile Irak ve Suriye’de PKK ve Suriye KDP’sini ezme önerisini nasıl reddettiğini anlatıyor. Bununla övünüyor. Ancak 2011-2014 arasında YPG’yi Beşşar Esad’a karşı müttefik olarak görmüş, YPG’lileri kırmızı halı ile karşılamış ve önünü açmıştır.
Türk Milleti’nin başına milyonlarca sığınmacıyı bela etti. Suriye’yi İsrail’in etki alanına öyle bir terk etti ki, Trump Suriye’de 2000 yıllık işgal sona erdi diyor. Davutoğlu Türk tarihine bir kara leke olarak geçecek.”
O Dönemdeki Görev ve Yetkiler
Davutoğlu’nun bahsettiği dönemde, kendisi resmen siyasette aktif bir görevde bulunmuyordu. O yıllarda Başbakanlık görevini Recep Tayyip Erdoğan yürütüyordu, Dışişleri Bakanı ise Abdullah Gül’dü. Davutoğlu, dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in döneminde dış politika danışmanı olarak görev yapıyordu.
Bu bağlamda, Davutoğlu’nun Esad teklifine karşı gösterdiği tavır, Türkiye’nin resmi hükümet politikası kapsamında alınan kararların dışında kendi danışmanlık perspektifine dayanmaktadır.
Siyasi ve Tarihsel Önemi
Bu açıklamalar, Türkiye’nin Suriye ve Irak politikalarının geçmişteki karar alma süreçlerine ışık tutuyor. Esad’ın teklifi ve Davutoğlu’nun reddi, hem bölgesel dengeler hem de Türkiye’nin güvenlik ve dış politika stratejileri açısından kritik bir döneme işaret ediyor.
Uzmanlar, bu tür tarihi itirafların, bugünkü mülteci krizleri, sınır güvenliği ve bölgesel ittifaklar bağlamında yeniden tartışılmasına yol açacağını belirtiyor.
Sonuç ve Kamuoyu Tepkisi
Davutoğlu’nun açıklamaları, özellikle sosyal medyada ve siyasi arenada geniş yankı buldu. Hem vatandaşlar hem de siyasi liderler, geçmişte alınan kararların bugünkü etkilerini yorumluyor. Bu durum, Türkiye’nin geçmiş dış politika kararlarını yeniden değerlendirme ve tarihsel bağlamda analiz etme ihtiyacını ortaya koyuyor.


















