
Şendir, Cıvaoğlu’nun iş disiplinine de değinerek, “Güneri Cıvaoğlu, Almanya’dan bir görsel yönetmen getirip üç ay boyunca onunla gazetede yaşayan bir adamdır. TRT’ye sabah saat 05:00’te giden adamdır. Meslek hayatı boyunca hep çalışkan ve doğru çalışmanın örneklerinden biri olmuştur” diye konuştu.
‘Hayatımıza dokundu’
“Güneri Cıvaoğlu adına kurulacak bütün cümlelerde ortak bir duygu vardır, zarafet ve nezaket” diyen Şendir, konuşmasına şöyle devam etti: “O, medya camiasındaki pusulaların çok olduğu bir dünyada son şövalyeydi. Hepimizin başı sağ olsun. Ama bir yandan hepimiz çok şanslıyız ki hayatımıza Güneri Cıvaoğlu dokundu. Bu, Türk medya tarihinde çok nadir karşılaşılabilecek bir şeydi.”

‘Birbirimizi sevdik’
Cıvaoğlu’nun naaşı buradaki törenin ardından Teşvikiye Camii’ne götürüldü. Teşvikiye Camii’nde düzenlenen törene eski başbakanlardan Tansu Çiller, İstanbul Valisi Davut Gül’ün yanı sıra iş, siyaset, medya, sanat ve spor camiasından çok sayıda isim katıldı. Taziyeleri, Cıvaoğlu’nun eşi Canan Cıvaoğlu kabul etti. Canan Cıvaoğlu, “Hepimizin başı sağ olsun. Benim için büyük bir kayıp, büyük bir boşluk olacak. 55 yıldır birbirimizi sevdik. Ardından çok şeyler söyledi. Fakat en aklımda kalan sevdiğimin mezarına kokulu yasemin çiçeği istemesiydi” dedi.
Cıvaoğlu’nun naaşı, öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından, Zincirlikuyu Mezarlığı’nda defnedildi.

‘Yaptığı katkılar çok önemli’
Eski CHP Genel Başkanı Altan Öymen, Cıvaoğlu ile gazeteciliğe ilk başladığı zamanlardan beri tanıştıklarını belirterek “O zamanlarda Ankara’daydık. O Akis gazetesi, ben ise Ulus gazetesindeydim ve aynı binalardaydık. Son olarak da Milliyet gazetesinde odalarımız yan yana idi. Gazetecilikte çalışanların haklarının elde edilmesi açısından kendi uygulamaları çok önem taşır. Türk basının çok değerli isimlerinden biriydi. Türk basınına yaptığı katkılar, oldukça değerli ve önemlidir. Çok üzgünüm, Türk basını için büyük bir kayıp” diye konuştu.

‘Öğretmen gazeteci’
Prof. Dr. İlber Ortaylı da Cıvaoğlu için şunları söyledi: “Basında öğretmen olan gazetecilerdendi. Onun için de şart şu tabii, sabah ezanından evvel geleceksin gazetene. Eskiden bugünkü teknoloji yok. Yani insanların iyileri, başarılı olanları öyle çalışıyordu değil mi? İkincisi; adamını yetiştireceksin, yetiştirmek için de mütevazı olacaksın, sabırlı olacaksın. Ben bunu çok az kişide gördüm. Bunlardan biri Güneri Bey’di. Gazeteden uğurlamak için de bu kadar kalabalık bir grubun gelmesi onun iyi bir patron ve iyi bir gazeteci olduğunu gösteriyor. Ben de geç tanıdım fakat kabiliyetlerini keşfettim. Bu herkese nasip olmaz. Basında çok önemli biriydi.”


















