Rus ordusundan bir asker, hem de cephe hattında, sıcak çatışmanın tam ortasında yer alırken bir karar verdi. Gördüklerini dünyaya anlatacak ve savaşın gerçeklerini duyuracaktı. Önce kaçtı, sonra yazmaya başladı. O 141 sayfalık yazı adeta bomba etkisi yarattı. Belki de hayatını cephede olduğundan çok daha büyük bir tehlike altına atan askerin anlattıkları yenilir yutulur cinsten değil…
Moskova’da bir park… Saat gece yarısını çoktan geçmiş. Konuşurken sürekli elleri titreyen genç adam hiç durmadan anlatıyor. “Tanrım, eğer hayatta kalırsam, bunu durdurmak için elimden gelen her şeyi yapacağım.”
Pavel Filatyev, paraşütçü birliğiyle birlikte Herson’a giriyor, limanı ele geçiriyorlar, sonra Mykolaiv’e gidiyorlar, bir ay boyunca ağır topçu ateşinin altında yaşıyor.
Herson limanı ele geçirilince hemen bilgisayarları ve bulabildikleri her türlü değerli eşyayı almaya başlıyorlar. Sıra mutfaklara geliyor.
“Vahşiler gibiydik. Orada her şeyi yedik: yulaf, yulaf lapası, reçel, bal, kahve… Hiçbir şeyi umursamadık, zaten sınırları zorlamıştık. Çoğumuz tek bir rahat an geçirmeden, duş ya da normal yemek olmadan tarlalarda bir ay geçirmişti.”
Paraşütçü birliğinde asker olan Rus Pavel Filatyev
TÜM GERÇEKLERİ KORKARAK ANLATTI
Pavel, konuşurken hep etrafını kolluyor. Onu arayan birileri var mı diye bakarak devam ediyor anlatmaya.
“Savaşmaktan korkmuyorum. Ama yaptığımın doğru olduğunu anlamam için adaleti hissetmem gerekiyor. Ve inanıyorum biz Ruslar yaptığımızın doğru olduğunu düşünmediğimiz için de başarısız oluyoruz.”
Kırım merkezli 56. Muhafız hava saldırı alayında görev yapan Filatyev, bitkin ve yetersiz donanımlı biriminin şubat ayı sonlarında Ukrayna nasıl hücum ettiğini anlatıyor. Neden çıktı bu savaş? “Topraklarımıza bir saldırı yoktu ve ben bu soruyu haftalarca kendime sormaya devam ettim.” Neden çıktı bu savaş?
Pavel söylediklerinin sonuçlarını biliyordu. Eski paraşütçü, hapishaneye girme riskini aldığını, hain olarak adlandırılacağını ve eski silah arkadaşları tarafından dışlanacağını anlamıştı. Kendi annesi, hâlâ yapabiliyorken Rusya’dan kaçması için ısrar etmişti. O yine de konuştu.
“Bu savaşta adalet görmüyorum”
Ukrayna’daki savaştan döndüğünden beri ilk kez bir gazeteciyle yüz yüze oturuyordu.
İki hafta önce Filatyev, VKontakte adlı sosyal medya platformundaki sayfasına gitti ve 141 sayfalık bombayı yayınladı.
Pavel, Kırım’daki birliğinde böyle poz vermiş…
CEPHEDE YARALANDI, YAŞADIKLARINI YAZDI
Cephede geçirdiği korkunç günlerin ardından yaralanmıştı ve bir göz enfeksiyonu ile çatışmadan tahliye edilmişti.
O zamana kadar çoktan Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin özündeki gerçeği açığa çıkarmak zorunda olduğuna ikna olmuştu.
45 gün boyunca çatışmayla ilgili anılarını yazarak ‘savaş’ kelimesinin bile halka açık bir şekilde yasaklandığı bir gerçeklikte yaşadı. “Muhtemelen hiçbir şeyi değiştirmeyeceğimi bilmeme ve belki de aptalca davranıp başımı bu kadar belaya sokmama rağmen daha fazla sessiz kalamam” dedi asker.
Anıları ‘ZOV’ adını, Rusya’da savaş yanlısı bir sembol olarak kabul edilen Rus ordusu araçlarına boyanmış taktik işaretlerden alıyor.
Şimdiye kadar, Ukrayna’nın işgaline katılan bir Rus askerinden daha ayrıntılı ve gönüllü olarak anlatılmış bir hikâye gelmedi. Rusya’nın bağımsız basınında Pavel’in anlattıklarından alıntılar yayınlanırken, Filatyev TV Rain’de bir televizyon röportaja video bağlantısıyla katıldı.
Filatyev’in bu hafta başında Rusya’dan ayrılmasına yardım eden insan hakları ağı Gulagu.net’in başkanı Vladimir Osechkin, “Birinin ilk konuşan olması çok önemli” dedi. Bu aynı zamanda Filatyev’i savaşa muhalefet nedeniyle Rusya’dan kaçtığı bilinen ilk asker yaptı.
Herson’daki siviller Ruslara böyle karşı durmuştu
KONUŞAN İLK KİŞİ OLDU
Pavel Pandora’nın kutusunu açan kişi oldu…
Bu hafta Rusya’nın ülkede yasaklı hale getirdiği Rus araştırma sitesi iStories, başka bir Rus askerinin Ukrayna’nın Andriivka şehrinde bir sivili vurup öldürdüğünü kamera karşısında kabul ettiği bir itirafını yayınladı.
“Uyuması, Yemek yemesi ve yıkanması gerektiği gerçeğini hiç düşünmeden insanları ne kadar vahşi bir duruma sürebilirsiniz” diye yazdı Pavel. “Kimsenin yaptığını haklı çıkarmaya çalışmıyorum. Ama bence insanların neden böyle davrandıklarını söylemek, onları nasıl durduracaklarını anlamak önemli… Bir insan bu tür aşırı durumlarda ne yapar?”
Rus askerlerini Ukrayna’nın karşı saldırılarına maruz bırakan eski kit ve araçların kullanımı da dahil olmak üzere, her şeyi anlattı. Savaştan önce kendisine verilen tüfeğin paslanmış ve kopmuş bir kayışı olduğunu söyledi.
Filatyev, birliğinin, savaş uzayıp giderken, Ukrayna topçu ateşi altında Mykolaiv yakınlarında yaklaşık bir ay boyunca siperlerde sıkıştırıldığını anlatıyor. Orada bir mermi gözüne çamur sıçrattı ve onu neredeyse kör edecek bir enfeksiyona yol açtı.
Röportajda, savaş sırasında gerçekleştirilen taciz eylemlerini şahsen görmediğini söyledi. Ancak, Rus propagandasında resmedilenden farklı olarak orduda bir öfke ve kızgınlık durumunun hakim olduğunu anlattı.
“Ordudaki çoğu insan orada olanlardan, hükümetten ve komutanlarından mutsuz.” diye yazdı.
Rusların askeri araçlarında Z (ZOV) sembolü var… Pavel’in anıları da aynı ismi taşıyor
KAÇTIĞI BİRLİK İLETİŞİMİ KESTİ
Halka gerçekleri açıkladığından beri, tüm biriminin onunla teması kestiğini söyledi. Ama o, onların yüzde 20’sinin protestosunu açıkça desteklediğine inanıyordu. Ve diğerleri, sessiz konuşmalarda, ona kendilerine kötü davrandığından şikâyet etmişti.
Pavel Filatyev’in asıl planı anılarını yayınlamak ve hemen polise teslim olmaktı. Ancak eylemci Osechkin, onu tekrar tekrar ülkeyi terk etmeye çağırırken yeniden düşünmesini söyledi. Bu haftaya kadar bunu yapmayı reddetmişti.
“Yani gidiyorum, Amerika’ya gidiyorum ve orada kimim? Ne yapmam gerekiyor?” dedi. “Kendi ülkemde bile bana ihtiyaç yoksa, orada bana kimin ihtiyacı var?”
Bu yüzden Filatyev iki haftadır her gece farklı bir otelde kalıyor ve yanında taşıdığı ağır siyah sırt çantasıyla yaşıyor, polisten bir adım önde olmaya çalışıyordu. O zaman bile, polisin onu bulmasının zor olmaması gerektiğini itiraf ediyor. Korkuyor.
GAZETE FOTOĞRAFLARI DOĞRULADI
Röportajı yayınlayan Guardian gazetesi, Filatyev’in hikayesinin tüm ayrıntılarını bağımsız olarak doğrulayamadı, ancak askerin Kırım’da bulunan 56. Muhafız hava saldırı alayında görev yaptığına, gözünden yaralandığına dair söyledikleri belgelerle kanıtlandı.
Elindeki eski fotoğraflar Filatyev’i asker arkadaşları arasında, askerlerin giydiği geleneksel mavi-beyaz fanila içinde gösteriyordu. Paraşütçü eğitimi sırasında bir atlıkarıncada asılı ve savaş başlamadan önce Kırım’da tüfekle poz veren, üzerinde bronz kamuflaj olan bir asker olarak göründüğü fotoğraflar gazeteye teslim edilmiş.
Güneydeki Volgodonsk kentinde askeri bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen 34 yaşındaki Filatyev, 20’li yaşlarının çoğunu orduda geçirdi. Pavel, 2000’lerin sonlarında Çeçenistan’da görev yaptıktan sonra, mali nedenlerle 2021’de yeniden askere alınmadan önce, Rus et üreticisi Miratorg ve varlıklı müşteriler için çalışan bir at eğitmeni olarak yaklaşık on yıl geçirdiğini söyledi.
Artık o değişmiş bir adam. Yaralı yanakları iki haftalık bir sakalla kaplı. Sağ gözü hâlâ tam olarak göremiyor. Ve Rus ordusunu yabancı bir gazeteciye şikâyet etmek zorunda kalmasına acı bir şekilde gülüyor.
“BENİM KAHRAMANLIĞIM BAŞKASININ SUÇU”
“Bazılarının kahramanlığının başkalarının suçu olduğunu söylüyorlar” diyor. “2022 yılındayız, bu aptalca savaşı biz başlattık ve bir kez daha askerleri kahramanca işler yapmaya, kendilerini feda etmeye çağırıyoruz. Peki benim söylediklerimdeki sorun nedir? Böyle yaparak ölmüyor muyuz?”
En çok da neden hâlâ özgür olduğunu merak ediyordu. Birliğinin kendisini firarla suçlamaya hazırlandığını duymuştu, bu suçlama onu yıllarca hapse atabilecek bir suçlamaydı. Ve yine de hiçbir şey olmadı.
Pavel artık daha yaşlı ve daha yorgun görünüyor, bir gözü neredeyse görmüyor…
“BENİM HİÇ YETKİM YOK, SAVAŞI NASIL DURDURABİLİRİM?”
Moskova’daki bir tren istasyonunda gazetecilerle buluştuğunda, “Beni neden hâlâ yakalamadıklarını anlamıyorum” diyor. “Son altı ayda herkesin söylediğinden fazlasını söyledim. Belki de benimle ne yapacaklarını bilmiyorlar.”
Ve sözlerine şöyle son veriyor “Bu savaşa karşıyım ama general değilim, savunma bakanı değilim; yetkili değilim. Bunu nasıl durduracağımı bilmiyorum. Korkak olmak, silahımı atmak ve yoldaşlarımı terk etmek… Bunları yapmasam konuşamazdım. Sadece bundan sonra olacaklardan korkuyorum.”