Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yönetimindeki Lukoil, ABD’nin uyguladığı yaptırımlar sonrası uluslararası varlıklarını parça parça satmak zorunda kaldı. Rusya’nın en büyük ikinci petrol şirketi olan Lukoil, potansiyel alıcılarla görüşmeler yaptığını duyurdu ve şirketin uluslararası varlık satış sürecini başlattığını açıkladı.
ABD YAPTIRIMLARI VE ETKİLERİ
ABD yönetimi, özellikle enerji alanında Rusya’ya yönelik yaptırımlarını yoğunlaştırdı. Donald Trump döneminde başlayan yaptırım politikaları, Rusya’nın petrol ve doğalgaz gelirlerini hedef alarak ülkenin enerji sektörüne büyük bir baskı oluşturdu. Son olarak Lukoil ve iştirakleri, ABD Hazine Bakanlığı tarafından yaptırım listesine eklendi.
27 Ekim 2025 tarihinde Lukoil, uluslararası varlıklarını satacağını duyurdu. Hatta bu açıklamanın üç gün sonrasında, şirketin Gunvar ile bir satış anlaşmasına vardığı belirtildi. Ancak ABD Hazine Bakanlığı, satışa lisans vermeyeceğini bildirdi ve Gunvar anlaşmadan çekilmek zorunda kaldı. Bu gelişme, Lukoil’i alternatif alıcılarla görüşmeye ve satış sürecini parça parça yürütmeye zorladı.
ULUSLARARASI VARLIKLAR SATIŞ SÜRECİ
Lukoil’in yaptığı açıklamaya göre, uluslararası varlıkların satışı sırasında şirketin tesislerinin kesintisiz çalışması hedefleniyor. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Bu süreç, yürütülen işlerin aksamasına yönelik risklerden kaçınmaya, ülkelere enerji kaynakları tedarik etmeye ve işlerden tasarruf etmeye olanak sağlayacaktır.”
Lukoil, birkaç potansiyel alıcıyla müzakerelerin sürdüğünü ve nihai anlaşmaların yasal onaylar alındıktan sonra kamuoyuna açıklanacağını bildirdi. Şirket, küresel petrol üretiminin yaklaşık yüzde 2’sini tek başına gerçekleştiren önemli bir enerji oyuncusu konumunda.
ULUSLARARASI PİYASAYA ETKİSİ
Lukoil’in uluslararası varlık satışına gitmesi, petrol piyasasında dalgalanmalara neden olabilir. Şirketin ABD yaptırımları nedeniyle satış süreçlerini parça parça yürütmesi, küresel enerji arzının güvenliğini de etkileyebilir. Uzmanlar, Lukoil’in varlıklarının kesintisiz çalışması için gösterilen çabanın, hem şirketin hem de tedarik zincirindeki ülkelerin çıkarlarını korumaya yönelik bir adım olduğunu belirtiyor.
Bu süreç, aynı zamanda Rusya’nın enerji sektöründeki önemli gelir kaynaklarını yeniden yapılandırmasını ve uluslararası yatırımcılarla ilişkilerini yeniden düzenlemesini gerektiriyor. Lukoil’in satış süreci ve olası anlaşmalar, önümüzdeki dönemde hem enerji piyasaları hem de uluslararası diplomasi açısından yakından takip edilecek.


















