Avrupa Birliği’nin (AB) ilaç düzenleyicisi Avrupa Birliği İlaç Ajansı (EMA), corona virüse karşı geliştiren AstraZeneca/Oxford aşısının kan pıhtılaşması dışında, “kaçış sendromu” olarak da bilinen “sistemik kılcal sızıntı sendromu”na da neden olabileceğini duyurdu. Şimdiye kadar 5 kişide tespit edilen ve oldukça nadir görülen durum, kılcal damarlardan kaslara ve vücut boşluklarına kan sızmasına neden olarak kan basıncında ani bir düşüşe ardından organ yetmezliğine ve ölüme yol açabiliyor.
Avrupa İlaç Ajansı (EMA), AstraZeneca/Oxford corona virus aşısını olan beş kişide potansiyel olarak tehlikeli başka bir kanla ilişkili sağlık sorunu tespit edildiğini duyurdu: Kaçış sendromu.
Bununla birlikte veriler ayrıca İngiltere İlaç ve Sağlık Ürünleri Düzenleme Dairesi’nin (MHRA) Mart ayı sonlarına kadar AstraZeneca aşısı verilen 20 milyon kişiden üçünde kaçış sendromu vakası tespit ettiğini gösterdi.
KAÇIŞ SENDROMUNUN BELİRTİLERİ NELERDİR?
ABD’nin en büyük hastanelerinden Mayo Clinic’e göre, kaçış sendromu olarak da adlandırılan sistematik kılcal sızıntı sendromu nedeniyle, sıvı kan dolaşımından dışarı çıktıkça kan hacmi ve kan basıncı düşüyor. Bu durum böbreklerdeki, beyindeki ve karaciğerdeki dokuları normal işleyişi için ihtiyaç duydukları oksijen ve besinlerden mahrum bırakabiliyor. Durum tedavi edilmezse organ yetmezliğine hatta ölüme yol açabiliyor.
Sistemik kılcal sızıntı sendromunun “atakları”ndan genellikle bir veya iki gün önce, bir veya daha fazla spesifik olmayan semptomlarla karşılaşıyor. Bu belirtiler arasında ise şunlar yer alıyor;
-İltihaplanlanma,
-Yorgunluk,
-Karın ağrısı,
-Mide bulantısı,
-Kas ağrıları,
– Artan susama,
-Vücut ağırlığında ani artış
ASTRAZENECA İÇİN YENİ BİR DARBE
Diğer taraftan, kılcal sızıntı sendromu bağlantısı, beyinde ve karında nadir görülen kan pıhtıları raporlarının ardından AstraZeneca için bir başka potansiyel darbe anlamına geliyor. Ancak yetkililer, aşının kan koşullarına neden olduğuna dair hiçbir kanıt olmadığı konusunda ısrar ediyor.
Öte yandan EMA geçtiğimiz günlerde AstraZeneca/Oxford aşıyla aynı teknolojiyi kullanan Johnson ve Johnson’ın Covid aşısını içeren kan pıhtılaşması raporlarını da gözden geçirdiğini ortaya koydu. Johnson&Johnson ve AstraZenaca/Oxford’un aşıları, corona virüse karşı antikor oluşturmak amacıyla bazı yaygın soğuk algınlığının neden olan olan bir adenovirüs içeriyor.
ABD firmasının Belçika kolu Janssen tarafından üretilen Johnson&Johnson’un corona virüs aşısı, tek doz olarak verildiği için İngiliz yetkililer tarafından gençler için tahsis edilmişti. Aşı AB’de onaylandı ve önümüzdeki aylarda piyasaya sürülecekti. EMA’dan yapılan açıklamada ‘bu aşamada, her iki aşı ile bildirilen koşullar arasında nedensel bir ilişki olup olmadığı henüz net değil’ denildi. .
J&J, kan pıhtısı raporlarının farkında olduğunu ve verileri değerlendirmek ve ilgili bilgileri sağlamak için düzenleyicilerle birlikte çalıştığını söyledi. Şirket tarafından yapılan açıklamada, “Şu anda, bu nadir olaylar ile Johnson&Johnson Covid aşısı arasında net bir nedensel ilişki kurulmamıştır” ifadeleri kullanıldı.
ASTRAZENECA/OXFORD AŞISININ PIHTILAŞMA İLE BAĞLANTISI OLASI
Öte yandan, EMA dün yaptığı açıklamada, AstraZeneca/Oxford aşısı ile kan pıhtıları arasındaki bağlantının olası olduğunu duyurdu, fakat aşının faydalarının hala risklerden ağır bastığının altını çizdi. EMA’nın güvenlik komitesi, düşük trombositli olağandışı kan pıhtılarının AstraZeneca aşısının çok nadir yan etkileri olarak listelenmesi gerektiğini belirtti.
Öte yandan, bir düzine AB ülkesi AstraZeneca/Oxford aşısının kullanımı durdurdu ya da belirli yaş gruplarının altına uygulanmasını yasakladı. Örneğin İngiltere 30 yaş altına, Hollanda ise 60 yaş altındakilere bu aşının yapılamayacağını bildirdi.