İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen “casusluk” soruşturması kapsamında TELE1 kanalına kayyum atanması, ülke gündeminde tartışmaları beraberinde getirdi. Karara yönelik eleştiriler siyasilerden ve sivil toplum kuruluşlarından gelirken, ünlü şarkıcı Mustafa Sandal da sosyal medya hesabından sert bir tepki paylaştı.
TELE1’e Kayyum Atandı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, TELE1 kanalının sahibi hakkında yürütülen soruşturma çerçevesinde TMSF’nin kayyum olarak atandığını duyurdu. Karar, özellikle basın ve ifade özgürlüğü savunucuları tarafından eleştirildi. Söz konusu gelişme, Türkiye’de basın özgürlüğü tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.
Mustafa Sandal’dan Sosyal Medya Tepkisi
Ünlü sanatçı Mustafa Sandal, kişisel sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, kayyum kararına karşı açık ve net bir tepki verdi. Sandal paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
“Tele 1’e kayyum atanması basın özgürlüğüne uygulanan bir tür sansürdür! Kanal sahibi suçluysa ve adalet önünde hüküm giyerse elbette cezasını çeksin ama evine ekmek götüren gazetecilerin işlerinden olması, özgürce haber yapamaması ülkemizin, imajı ve geleceğimiz açısından düşündürücü! Özgür basın, çağdaş toplumların aynasıdır.”
Sandal’ın açıklaması, sosyal medyada kısa sürede büyük yankı buldu. Binlerce kullanıcı, ünlü şarkıcının paylaşımını destekleyerek basın özgürlüğüne dikkat çekti.
Tepkiler ve Basın Özgürlüğü Tartışması
TELE1’e kayyum atanması, Türkiye’de basın özgürlüğü ve medya üzerindeki devlet müdahalesi tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Uzmanlar ve gazeteciler, kayyum kararlarının haber yapma özgürlüğünü kısıtlayabileceğine dikkat çekiyor. Özellikle kanalın bünyesinde çalışan gazetecilerin işlerini kaybetme riski, konunun toplumsal etkisini artırıyor.
Sivil toplum kuruluşları ve bazı siyasi isimler de karara tepki gösterdi. Açıklamalarda, özgür basının çağdaş toplumların aynası olduğu vurgulanıyor ve gazetecilerin çalışmalarının engellenmesinin ülkenin demokratik imajına zarar verebileceği ifade ediliyor.
Mustafa Sandal’ın Vurguladıkları
Sandal, paylaşımında üç ana noktaya dikkat çekti:
Kanal sahibinin yargı süreci: Eğer suçluysa adalet önünde hesap vermesi gerektiği.
Gazetecilerin durumu: Suçsuz gazetecilerin işlerinden olması ve haber yapma özgürlüğünün kısıtlanması.
Ülkenin imajı ve demokratik değerleri: Özgür basının, çağdaş toplumların bir göstergesi olduğu ve bu hakkın kısıtlanmasının ciddi bir endişe kaynağı olduğu.


















