Jeff Bezos’un başı şirketlerindeki çalışanların ifşalarıyla bir kez daha dertte. Geçmişte Amazon personeli maruz kaldıkları kötü muameleleri ortaya döküyordu, şimdi de sıra Blue Origin’in çalışanlarında… Anlatılanlar oldukça ciddi: Kadınlara yönelik cinsel tacizler, çalışanlara uygulanan baskılar, Blue Origin uzay aracının tehlikeleri.
Bloomberg Milyarderler Endeksi’ne göre 197 milyar dolarlık servetiyle şu an dünyanın en zengin ikinci insanı konumunda olan Jeff Bezos, şirketlerindeki çalışanlara yönelik kötü muamele iddialarıyla bir kez daha gündemde. Ancak bu kez söz konusu olan Bezos’un ilk göz ağrısı Amazon değil, geleceğe dönük planlarının merkezinde yer alan uzay yolculukları şirketi Blue Origin.
Geçmişte Blue Origin’de çalışmış ve halen çalışmakta olan 21 kişilik bir grup dün ünlü internet sitesi Lioness’te yayımlanan bir makaleyle şirketin içindeki sorunları tek tek ifşa etti.
Makalede sıralanan problemler arasında şirket yöneticilerinin cinsel tacizleri ve yöneticileri eleştiren çalışanlara yönelik baskıcı tavırlar öne çıktı. Blue Origin çalışanlarının yazıda dikkat çektikleri noktalar arasında özellikle ses getiren Bezos ve üç kişiyi temmuz ayında uzayın sınırına götürüp getiren New Shepard roketiyle ilgili güvenlik kaygıları oldu.
New Shepard temmuzda uzayın sınırı denen Karman Hattı’nı geçip geri döndü
“ŞANS ESERİ ŞU ANA KADAR BİR ŞEY OLMADI”
Metinde Elon Musk ve Richard Branson gibi milyarderlerin de içinde bulunduğu sivil uzay yolcuğu yarışı kızıştıkça, şirket çalışanlarının güvenlik kaygılarının güçlendiği belirtilerek, “Blue Origin’de üst düzey toplantılarda sık sık ‘Elon ya da Branson ne zaman uçacak?’ sorusu sorulurdu. Diğer milyarderlerle rekabet etmek ve ‘Jeff için ilerleme kaydetmek’ süreci yavaşlatacak güvenlik kaygılarının önüne geçmiş gibi görünüyordu” ifadeleri kullanıldı.
Yazı şu satırlarla devam etti:
Bu makaleye imza koymuş bir mühendise göre, ‘Blue Origin’in şansına şu ana kadar hiçbir şey olmadı.’ Bu makalenin yazarlarının çoğu bir Blue Origin aracıyla uçmayacaklarını söylüyor. Üstelik bunda şaşılacak hiçbir şey yok – hepimiz ekiplerin makul sınırların ötesinde nasıl zorlandığını gördük. 2019’da New Shepard’ın alt sistemlerini işletmekten sorumlu ekip uzun saatler çalışan birkaç mühendisten oluşuyordu. Bazılarımıza göre bu ekibin sorumlulukları, iki katı büyüklükte bir ekibin bile idare edebileceğinden fazlaydı.
Blue Origin’in dünyanın en büyük özel kaynaklarından birine sahip olmasına karşın, mühendislerin ve çalışanların ek mühendis, çalışan ya da harcama talepleri sık sık reddediliyordu. Çalışanlara sık sık “Jeff’in parasını dikkatli harcamaları”, “fazlasını istememeleri” ve “nankörlük yapmamaları” söyleniyordu.
Alınan kararlarda çoğunlukla yürütme hızı ve maliyet azaltımı kalitenin önüne geçiyordu.
Jeff ve Mark Bezos kardeşler
BEZOS’UN YÜZÜ AYLARDIR GÜLMÜYOR
Bezos’un 2000 yılında kurduğu Blue Origin’in sivil uzay yolculukları alanındaki en büyük rakipleri Musk’ın SpaceX’i ve Branson’ın Virgin Galactic’i. Blue Origin temmuz ayında New Shepard uzay aracını içinde dört kişiyle birlikte yerden 60 mil yükseğe gönderip birkaç dakika sonra dünyaya geri getirmeyi başardı. Bunun yanı sıra şirket 16 başarılı insansız fırlatma gerçekleştirdi.
Ancak Bezos’un yolculuğu Blue Origin’in bu yıl içinde hakkında çıkan tek olumlu Haber oldu demek yanlış olmaz. İlkbahar aylarında NASA’nın Ay yolculuğu ile ilgili bir ihalesini SpaceX’e kaptıran şirket kararı Devlet Hesapverebilirlik Dairesi’ne taşıdı ancak başarılı olamadı.
Blue Origin NASA’yı şimdi de mahkemeye verdi ancak NASA avukatları şirketin iddialarının herhangi bir geçerliliği olmadığını savunuyor.
Geçtiğimiz günlerde Code Konferansı’nda gazeteci Kara Swisher’ın sorularını yanıtlayan Musk da bu konuda Bezos’a gönderme yaptı. Musk, “Avukatlarınız ne kadar iyi olursa olsun dava aça aça Ay’a gidemezsiniz” diye konuştu.
NEW SHEPARD YOLCULARI İÇİN SORUN YOK
New Shepard’ın bir sonraki uçuşu için planlanan tarih 12 Ekim. Uçuşun katılımcılarından Glen de Vries, Twitter’dan yaptığı açıklamada, Blue Origin çalışanlarının makalesinin fikrini değiştirmediğini belirtti.
Fransız yazılım şirketi Dassault Systèmes’in yaşam bilimleri ve sağlıktan sorumlu başkan yardımcısı olan De Vries, “Blue Origin’in güvenlik programına, uzay aracına ve siciline itimat ediyorum. Eğer öyle olmasa onlarla kesinlikle uçmazdım” dedi ve ekledi: “Fırlatma alanına gittim, şirketin her aşamasından insanlarla konuştum ve gördüğüm her şey bana harika bir ekip ve kültür izlenimi verdi.”
Blue Origin’le uçacağı açıklanan bir başka isim ulan uydu operatörü Planet Labs’in kurucularından Chris Boshuizen ise New York Times’ın yorum taleplerine yanıt vermedi.
“BLUE ORIGIN’DEN UZAKLAŞTIM VE KORKMUYORUM”
Lioness’te yayımlanan imza kısmında adı açıklanmış olan tek kişi Blue Origin’in çalışan ilişkilerinden sorumlu eski direktörü Alexandra Abrams. Onun dışındaki imzacılar, “New Shepard, New Glenn, Blue Engines, İleri Geliştirme Programları, Test ve Uçuş Operasyonları ve İnsan Kaynakları ekiplerinin eski ve halihazırdaki çalışanları” olarak tanımlanıyor.
CBS News kanalında yayınlanan CBS Mornings programının perşembe günü yayınlanan bölümüne konuk olan Abrams, “Bu makaleye imza koyanlar tamamen harika, cesur ve zeki insanlar. Ben bu gruba bakıyorum ve gerçek için, güvenlik için, kalite için savaşan insanlar görüyorum” dedi.
2019 yılında Blue Origin’deki işine son verilen Abrams, bunun sebebinin çalışanların taciz ya da ayrımcılık olaylarında mahkemeye gitme ya da açıkça konuşma hakkını bastıran bazı değişiklikleri hayata geçirmesi yönünde yapılan baskıları kabul etmemesi olduğunu söyledi. Kendisi de gizlilik ve kurumu eleştirmeme sözleşmeleri imzalamış olan Abrams, “Ben Blue Origin’den yeterince uzaklaştım ve artık onlardan beni susturabilecekleri kadar korkmuyorum” dedi.
Blue Origin adına yapılan açıklamada Abrams’ın federal ihracat kontrol regülasyonlarıyla ilgili meselelere dair tekrar eden uyarıların ardından işten çıkarıldığı ifade edildi. Abrams ise kendisine ne yazılı ne de sözlü uyarıda bulunulduğunu belirtti.
Temmuz ayında New Shepard ile uzaya çıkan ekip“JEFF SABIRSIZLANMAYA BAŞLADI”
CBS News, makaleye imza koyan ancak adının açıklanmasını istemeyen beş kişiyle de görüştü. Bu kişilerin bir kısmı milyarderlerin arasındaki uzay yarışının yarattığı baskılara değindi. Abrams, “Blue Origin pürüzsüz ve istikrarlı ve yavaşken her şey harikaydı. Ama zamanla Jeff sabırsızlanmaya, Elon ve Branson öne geçmeye başladı. Ardından biz de yöneticilerden bize doğru ulaşan baskıyı ve sabırsızlığı hissetmeye başladık” dedi.
“Aynı anda hem bir güvenlik kültürü hem de bir korku kültürü yaratamazsınız. Bu ikisi birbiriyle uyumlu şeyler değil” diyen Abrams, programın sunucusu Laurie Segall’ın “Uzaya gitmek için bir Blue Origin aracına güvenir misin?” sorusunu da “Maalesef, Laurie, uzaya gitmek için bir Blue Origin aracına güvenmem” sözleriyle yanıtladı.
CBS’e konuşan iki eski Blue Origin çalışanı da benzer şeyler söyledi.
Kanalın eline ulaşan 2020 tarihli bir iç yazışmada da benzer kaygılar dile getiriliyor. Şirketten ayılan bir mühendisin ayrılık aşamasında iş arkadaşlarına gönderdiği yazışmada, “Bizim yolumuz yeterince güvenli bir yol değil” yorumu yapılıyor.
ÇOK SAYIDA TACİZ VE AYRIMCILIK İDDİASI VAR
Lioness’te yayımlanan makalede Blue Origin’deki toksik ve cinsiyetçi kültürle alakalı bir dizi eleştiri de dile getirildi. Metinde, “Eski ve halihazırdaki çalışanlar insanlıktan çıkaran dışında bir kelimeyle tarif edemedikleri deneyimler yaşadılar ve gezegenin en zengin insanına karşı seslerini yükseltmenin olası sonuçları hakkında dehşet içindeler” ifadeleri kullanıldı.
Yazıdan satır başları şöyle:
Birçoğumuz kariyerlerimizi uzaya insanlı bir roket gönderip dünyaya sağ salim geri dönmesini sağlama hayalleriyle geçirdik. Ama Jeff Bezos temmuz ayında uzaya çıktığında onun mutluluğunu paylaşmadık. Onun yerine birçoğumuz yaşananları bir rahatsızlıkla izledik. Bazılarımız izlemeye katlanamadı bile.
Blue Origin şu an birçok ülkeye ve ABD’de 6 eyalete yayılmış 3600 çalışana sahip. Ancak Bezos’un yarattığı şirkette “herkes için” geleceği oluşturanlar çoğunlukla erkek ve ağırlıklı olarak beyaz. Üst düzey yöneticilerin yüzde 100’ü erkek.
Yöneticilerin birçoğunun kadınlara uygunsuz davranışları biliniyor. CEO Bob Smith’in yakın çevresinden bir yönetici hakkında defalarca İnsan Kaynakları’na taciz suçlamaları yapıldı. Ama buna rağmen Smith bu kişiyi İK’da üst düzey bir pozisyonu belirleyecek komiteye dahil etti.
Bir başka eski yönetici kadınlara aşağılayıcı bir tavırla sürekli “bebeğim”, “tatlım” gibi ifadeler kullanıyor ve aşk hayatları hakkında sorular soruyordu. Bu uygunsuz tavır o kadar iyi biliniyordu ki bazı kadınlar yeni işe giren kadınları bu kişiye karşı uyarıyordu. Söz konusu kişi işe alımlardan sorumluydu ve Bezos’la yakın ilişkisi sayesinde korunuyordu. Ancak bir kadın çalışanın vücudunu eliyle sıkıştırdıktan sonra gönderildi.
Eski bir NASA astronotu olan üst düzey bir göreli bir keresinde kadınlarla birlikte çalışırken, “Benim fikrimi sormalısınız çünkü ben erkeğim” ifadelerini kullandı. New Shepard’ın uçuşlarıyla ilgili kaygılar sürekli olarak bastırılıyor bunu dile getiren kadınlar aşağılanıyordu.
Kötü performanslı erkekler işten çıkarılırken partiyle uğurlanırken, ekibinin performansını yükselten bir kadın çalışan işten ayrılırken binayı derhal terk etmesi istendi ve gidene kadar güvenlik yanından ayrılmadı.
Bu kültür Blue Origin’in faaliyetlerini mümkün hale getiren birçok insanın zihin sağlığına da zarar verdi. Çalışanlar insanlıktan çıktıklarını ve gezegenin en zengin adamına karşı seslerini yükseltmekten çok korktukları olaylar yaşadılar. Bazıları uzaya duydukları tutkunun böyle toksik bir ortamda manipüle edilmesi sonucu intihar düşüncelerine kapıldı. Uzun yıllarını havacılık ve savunma endüstrisinde geçirmiş üst düzey bir kadın program lideri, Blue Origin’in hayatının en kötü deneyimi olduğunu söyledi.
“KADINLARIN SÖYLEDİKLERİ DİNLENMİYORDU”
Abrams şirketteki ayrımcılık ve cinsiyetçilik suçlamalarıyla ilgili olarak da, “Blue Origin’deki kadınlar erkeklerden tamamen farklı muamele görüyordu. Fikirlerine aynı değer verilmiyordu. Söyledikleri dinlenmiyordu” diye konuştu.
Blue Origin’den yapılan açıklamada makalede dile getirilen eleştirilerle ilgili olarak ayrımcılık ve tacizin hiçbir çeşidine hoşgörü gösterilmediği ve her türlü olumsuz davranış iddiasının derhal soruşturulacağı belirtildi. Açıklamada, “Çalışanlarımız için birçok kanalımız mevcut, buna 7 gün 24 saat ulaşılabilen bir çağrı merkezi de dahil” dendi.
Güvenlik kaygılarıyla ilgili olarak Blue Origin, “Güvenlik sicilimizin arkasındayız ve New Shepard’ın bugüne kadar tasarlanmış ya da inşa edilmiş en güvenli uzay aracı olduğuna inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Kamu güvenliği adına roket fırlatmaları denetleyen Federal Havacılık Dairesi de güvenlikle ilgili tüm iddialar gibi Lioness’te yayımlanan makalede yer alan iddiaların da değerlendirildiğini duyurdu.