İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’ye sürdürdüğü saldırılar yalnızca büyük bir insani trajediye değil, aynı zamanda bölgeyi ve bölge ekonomilerini derinden sarsan bir ekonomik felakete dönüştü. Yaklaşık iki yıldır süren bombardımanlar sonucunda Gazze Şeridi adeta harabeye dönerken, İsrail ekonomisi de ağır bir mali yükün altına girdi.
Gazze’de 68 Bin Kayıp, 61 Milyon Ton Enkaz
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), Gazze’deki yıkımın boyutlarını “eşi benzeri görülmemiş” olarak nitelendirdi. Ajansın verilerine göre, İsrail saldırıları sonucu Gazze Şeridi 61 milyon ton enkazla kaplandı. Bölgede bulunan binaların yüzde 92’si ya tamamen yıkıldı ya da ağır hasar aldı.
İki yıl içinde yaklaşık 68 bin Filistinli yaşamını yitirirken, yüz binlerce kişi de evsiz, susuz ve elektriksiz bir yaşam sürmeye çalışıyor. Gazze’de altyapının neredeyse tamamı işlevsiz hale gelmiş durumda. Sağlık sistemi çökmüş, eğitim kurumları yıkılmış, temel hizmetler durma noktasına gelmiş durumda.
Gazze’nin Yeniden İnşası İçin 70 Milyar Dolar Gerekiyor
Uzmanlar, Gazze’nin yeniden inşası için en az 70 milyar dolar gerektiğini belirtiyor. Bu tutar, bölgenin savaş öncesi ekonomik kapasitesinin yaklaşık 15 katına denk geliyor.
Ekonomik kayıpların en büyük kısmını konut, altyapı, enerji ve su sistemleri oluşturuyor. Ayrıca, Gazze’nin bir zamanlar bölge halkının temel geçim kaynağı olan tarım sektörü de tamamen çökmüş durumda. Tarımsal üretimdeki kaybın 2,8 milyar doları bulduğu bildiriliyor.
Gıda üretiminin durmasıyla birlikte, Gazze halkı açlık sınırının altına düşmüş durumda. BM’ye göre, nüfusun yüzde 95’i yeterli gıdaya erişemiyor; çocuklarda yetersiz beslenme oranı ise son bir yılda üç kat arttı.
İsrail Ekonomisi de Sarsılıyor
Saldırıların ekonomik faturasını sadece Gazze değil, İsrail de ağır biçimde ödüyor. Ülke içinde devam eden askeri operasyonlar, savunma bütçesini tarihi seviyelere taşımış durumda.
İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana sürdürdüğü operasyonlar için harcadığı toplam miktar 88,5 milyar dolar seviyesine ulaştı. Bu tutar, ülke milli gelirinin yaklaşık yüzde 16’sına denk geliyor.
Sadece 2024 yılında askeri harcamalar yüzde 65 artarak 46,5 milyar dolara çıktı. Bu artışla birlikte savunma harcamalarının GSYH içindeki payı 2022’de yüzde 4,4 iken 2024’te yüzde 8,8’e yükseldi.
Ekonomistler, bu gidişatın kamu maliyesi üzerinde ciddi baskı yarattığını vurguluyor. İsrail’in kamu borcunun GSYH’ye oranı 2022’de yüzde 58 iken, 2025 itibarıyla yüzde 70’e çıktı.
Turizm, teknoloji ve savunma sanayi gibi ülke ekonomisinin lokomotif sektörleri de bu süreçte darbe aldı. Turizm gelirleri savaş öncesi döneme kıyasla yüzde 40 azaldı; yüksek teknoloji ihracatında ise yüzde 18’lik bir düşüş yaşandı.
Ekonomik Büyüme Neredeyse Durdı
İsrail ekonomisindeki büyüme oranı 2024’te yüzde 6,3’ten yüzde 0,9’a geriledi. Uzmanlar, süregelen askeri harcamalar, güvenlik riskleri ve dış yatırımlardaki keskin düşüşün ülke ekonomisini uzun vadede kırılgan hale getireceği uyarısında bulunuyor.
Dünya Bankası, İsrail’in bu hızda devam eden askeri harcamaları sürdürmesi halinde, 2026 itibarıyla ülke ekonomisinde resesyon riski oluşabileceğini belirtiyor.
İnsani Kriz Ekonomik Yıkımı Derinleştiriyor
Savaşın insani boyutu, ekonomik zararı daha da derinleştiriyor. Gazze’de işsizlik oranı yüzde 90’ı aşarken, temel kamu hizmetleri tamamen çökmüş durumda. Sağlık tesislerinin yüzde 80’i kullanılamaz hale geldi.
UNRWA yetkilileri, enkaz kaldırma çalışmalarının dahi yıllar sürebileceğini, yeniden inşa sürecinin ise uluslararası yardımlar olmadan mümkün olamayacağını ifade ediyor.
Sonuç: Bölge Ekonomileri İçin Uzun Süreli Bir Travma
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları, sadece Filistin halkını değil, bölgedeki tüm ekonomik dengeleri altüst etmiş durumda.
Gazze, bir zamanlar canlı pazarları ve üretim merkezleriyle ayakta duran bir bölgeyken, bugün 61 milyon tonluk bir enkaz yığını haline geldi.
Uzmanlar, savaşın sadece askeri değil, aynı zamanda ekonomik bir yıkım savaşı haline geldiğini ve bu yıkımın etkilerinin on yıllar boyunca hissedileceğini vurguluyor.


















