İstanbul’da akşam saatlerinde kısa süreli paniğe yol açan bir deprem meydana geldi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), depremin merkez üssünün Karadeniz olduğunu ve büyüklüğünün 3.7 olarak ölçüldüğünü açıkladı. Deprem, özellikle İstanbul’un bazı ilçelerinde hissedilirken, vatandaşlar kısa süreli şaşkınlık ve korku yaşadı. AFAD, depremin yerel yapılar üzerinde ciddi bir hasar oluşturmadığını belirtirken, vatandaşların paniğe kapılmaması konusunda uyarılarda bulundu.
Kandilli Rasathanesi de depremin merkez üssünü Ormanlı açıkları olarak belirlerken, büyüklüğünü 3.9 olarak duyurdu. Rasathaneden yapılan açıklamada, depremin yüzeyden 7-8 kilometre derinlikte meydana geldiği ve çevre illerde de hafif şekilde hissedildiği bildirildi. Her iki kurumun verdiği büyüklük farkı, ölçüm yöntemleri ve hassasiyetlerinden kaynaklanıyor.
Yer bilimci ve deprem uzmanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, deprem sonrası yaptığı açıklamada, İstanbul ve çevresinde herhangi bir tehlike olmadığını vurguladı. “Ben herhangi bir tehlike görmüyorum. Vatandaşlarımızın gönlü rahat olsun. Bu büyüklükteki depremler, genellikle yapısal olarak güvenli olan binalarda herhangi bir hasar yaratmaz” ifadelerini kullandı. Uzman, ayrıca özellikle büyük depremler öncesi sismik aktivitenin izlenmesinin önemine dikkat çekti ve vatandaşlara gerekli tedbirleri almayı hatırlattı.
Depremin ardından sosyal medyada kısa süreli paniğe yol açan paylaşımlar artarken, birçok kullanıcı AFAD ve Kandilli Rasathanesi’nin verilerini paylaşarak halkı bilgilendirdi. Yerel yönetimler de kentte herhangi bir hasar veya yaralanma olmadığı bilgisini vatandaşlarla paylaştı.
Bu deprem, İstanbul’un deprem kuşağında yer aldığını bir kez daha gözler önüne sererken, uzmanlar, küçük büyüklükte depremlerin gelecekteki büyük sarsıntılara hazırlık açısından önem taşıdığına dikkat çekiyor. Ayrıca, yetkililer deprem sırasında temel güvenlik önlemlerinin alınmasını ve özellikle yüksek binalarda yaşayan vatandaşların dikkatli olmasını öneriyor.


















