Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze Şeridi’nde süren çatışmaları sona erdirmek ve Orta Doğu’da barış ile istikrarı güçlendirmek amacıyla düzenlenen Şarm El-Şeyh Barış Zirvesi’ne katılmak üzere bugün Mısır’a hareket etti. Erdoğan, zirvede hitap edecek ve katılımcı liderlerle ikili görüşmeler gerçekleştirecek.
Türkiye’nin Diplomasiye Katkısı Öne Çıkıyor
Hamas ile İsrail arasında yürütülen ateşkes görüşmelerinde Türkiye, aktif arabulucu rolü üstlendi. ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planı çerçevesinde, Türkiye’nin yürüttüğü diplomasi süreci olumlu sonuç verdi ve taraflar Gazze’de ateşkese vardı.
Dünya liderleri, anlaşmanın sağlanmasında önemli rol oynayan Türkiye’ye teşekkürlerini iletti. Diplomatik çevreler, Türkiye’nin Orta Doğu’daki bu kritik süreçteki etkin rolünü bölgesel barışın sağlanması açısından tarihi bir adım olarak değerlendiriyor.
Şarm El-Şeyh Barış Zirvesi Düzenleniyor
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve ABD Başkanı Donald Trump’ın eş başkanlığında düzenlenecek zirveye, 20’den fazla ülkenin lideri katılacak. Zirve, Gazze’deki çatışmaları sona erdirmeyi, Orta Doğu’da güvenlik ve istikrarı güçlendirmeyi, insani yardımların artırılmasını ve ekonomik iş birliğini geliştirmeyi amaçlıyor.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Erdoğan’ın zirvede hitap edecek ve diğer liderlerle kapsamlı görüşmeler gerçekleştireceğini duyurdu:
“Cumhurbaşkanımız, Gazze’de varılan ateşkes mutabakatına ilişkin toplanacak ‘Barış için Şarm El-Şeyh Zirvesi’ne iştirak edecektir. Zirvede hitapta bulunmaları ve katılımcı liderlerle istişareler gerçekleştirmesi planlanmaktadır.”
Zirvenin Gündemi ve Hedefleri
Şarm El-Şeyh Zirvesi’nde öne çıkacak başlıca gündem maddeleri şunlar:
Gazze Şeridi’ndeki savaşı sona erdirmek
Orta Doğu’da barış ve istikrarı sağlamak
Bölgesel güvenlik ve iş birliğini güçlendirmek
İnsani yardımların artırılması ve yeniden yapılanma sürecine destek sağlamak
Çatışmaların çözümü için uluslararası iş birliğini geliştirmek
Zirve, ABD Başkanı Trump’ın bölgede barışı sağlama ve küresel çatışmaları sona erdirme vizyonu kapsamında düzenleniyor.
Gazze’de Ateşkes ve Rehine Takası Süreci
ABD Başkanı Trump, 9 Ekim’de Mısır’da yürütülen müzakerelerde İsrail ve Hamas’ın ateşkes planının ilk aşamasını onayladığını duyurmuştu.
10 Ekim’de İsrail hükümeti anlaşmayı onayladı ve saat 12.00 itibarıyla Gazze Şeridi’nde ateşkes yürürlüğe girdi. İsrail ordusu, anlaşmada belirtilen “sarı hat” sınırına çekildi.
Savaşın bilançosu ağır oldu: Gazze’de 67 bin 682 kişi hayatını kaybetti, 170 bin 33 kişi yaralandı. Binlerce yapı yıkıldı, yüz binlerce kişi evsiz kaldı. Bu durum, zirvenin önemini ve bölgedeki kalıcı barış arayışının aciliyetini bir kez daha ortaya koyuyor.
Zirveye Katılacak Liderler ve Uluslararası Katılım
Şarm El-Şeyh Zirvesi’ne, ABD ve Mısır liderlerinin yanı sıra Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere 20’den fazla ülkenin devlet ve hükümet başkanları katılacak.
Zirvede, bölgesel güvenlik, insani yardım, ekonomik kalkınma ve çatışmaların çözümü üzerine kapsamlı müzakereler yapılacak. Uzmanlar, zirvenin sadece Gazze’deki çatışmayı sona erdirmekle kalmayacağını, aynı zamanda Orta Doğu’da barış ve istikrarın güçlendirilmesine yönelik diplomatik bir adım olacağını belirtiyor.
Türkiye’nin Rolü ve Diplomatik Sorumlulukları
Türkiye, zirvede hem arabulucu hem de garantör ülke olarak ön plana çıkıyor. Erdoğan’ın liderler düzeyinde gerçekleştireceği görüşmeler, taraflar arasında güven inşa etmeyi ve sürecin sürdürülebilirliğini sağlamayı hedefliyor.
Türkiye’nin bu süreçteki aktif rolü, bölgesel çatışmaların çözümü, insani krizlerin hafifletilmesi ve uzun vadeli barışın sağlanması açısından kritik öneme sahip.
Gazze ve Orta Doğu İçin Kritik Dönem
Şarm El-Şeyh Barış Zirvesi, Gazze’deki insani dramı sona erdirme ve bölgesel istikrarı güçlendirme açısından kritik bir dönemeç olarak görülüyor.
Liderler, zirve sonucunda:
Ateşkesin kalıcı hale getirilmesi,
İnsani yardımların artırılması,
Yeniden yapılanma sürecinin desteklenmesi,
Bölgesel güvenlik ve istikrarın güçlendirilmesi
yönünde somut adımlar atmayı planlıyor.
Uzmanlar, Türkiye’nin öncülüğünde yürütülen diplomatik sürecin, Gazze’deki çatışmaların sona erdirilmesi ve Orta Doğu’da barışın sağlanması açısından tarihi bir fırsat olduğunu vurguluyor.


















