Fransa, tarihi bir siyasi krizle karşı karşıya. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un 9 Eylül’de başbakan olarak atadığı Sébastien Lecornu, yeni hükümeti kurmasının üzerinden sadece birkaç saat geçtikten sonra istifa etti. Elysee Sarayı tarafından yapılan resmi açıklamada, Lecornu’nun istifa dilekçesinin Cumhurbaşkanı tarafından kabul edildiği duyuruldu. Bu ani gelişme, Fransa’da siyasi dengelerin yeniden tartışılmasına neden oldu.
Lecornu, istifasının gerekçesini, “Görevimi yerine getirebilmem için gerekli koşullar artık mevcut değildi” sözleriyle açıkladı. Yeni hükümetin kabinesini açıklamasının ardından hem sol hem de sağ muhalefet tarafından yoğun eleştiriler alan Lecornu, karşılaştığı siyasi baskılar nedeniyle görevini sürdürmekte zorlandığını belirtti. France 24’ün haberine göre, yeni hükümetin kurulmasından yalnızca 14 saat sonra gerçekleşen istifa, Fransa siyaseti için oldukça sıra dışı bir durum olarak değerlendiriliyor.
Başbakan Lecornu’nun istifası, Cumhurbaşkanı Macron için de ciddi bir siyasi sınav anlamına geliyor. Muhalefet, Lecornu’nun istifasını fırsat bilerek Macron’a istifa çağrısında bulundu. Sol ve sağ partiler, Cumhurbaşkanı’nın liderliğinin ülkenin siyasi istikrarını sağlama noktasında başarısız olduğunu savunuyor. Özellikle ekonomik ve sosyal krizlerin derinleştiği bir dönemde, hükümetin istikrarını koruyamaması, Macron’un kamuoyundaki güvenini sarsıyor.
Elysee Sarayı, istifanın kabul edildiğini ve hükümetin geçici olarak görevine devam edeceğini duyururken, ülke içindeki siyasi tansiyonun yükseldiği dikkat çekiyor. Analistler, Macron’un hızlı ve etkin bir şekilde yeni bir başbakan ataması gerektiğini, aksi halde Fransa’nın hem iç politikada hem de uluslararası arenada zayıf bir pozisyona düşebileceğini belirtiyor.
Fransa’da siyasi krizin bir diğer boyutu da muhalefetin güçlenmesiyle ilgili. Muhalefet, Lecornu’nun istifasının ardından Macron’a yönelik baskısını artırarak hükümetin daha şeffaf ve halkın taleplerine duyarlı bir politika izlemesini talep ediyor. Ülkedeki ekonomik sıkıntılar, sosyal adaletsizlikler ve işsizlik oranlarının artışı, muhalefetin taleplerini güçlendiren unsurlar olarak öne çıkıyor.
Uluslararası gözlemciler de Fransa’daki bu gelişmeleri yakından izliyor. Özellikle Avrupa Birliği ve komşu ülkeler, Fransa’nın iç siyasi istikrarının AB’nin ekonomik ve siyasi dengeleri açısından önem taşıdığı görüşünde. Lecornu’nun ani istifası, Avrupa’da siyasi belirsizliklerin artmasına neden olabilecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Öte yandan, yeni başbakanın atanması süreci, Macron için kritik öneme sahip. Analistler, hükümetin yeniden şekillendirilmesinde hem liyakat hem de siyasi istikrarın ön planda tutulması gerektiğini vurguluyor. Fransa’nın önümüzdeki dönemde karşılaşacağı siyasi ve ekonomik zorluklar, Cumhurbaşkanı’nın liderlik becerilerini test edecek ve ülkenin iç ve dış politikadaki konumunu belirleyecek.
Sonuç olarak, Lecornu’nun istifası, Fransa’da hükümet krizi, muhalefetin baskısı ve ekonomik sorunlar gibi bir dizi faktörü gözler önüne seriyor. Önümüzdeki günlerde Macron’un atacağı adımlar, ülkenin siyasi istikrarını ve uluslararası alandaki itibarını belirleyecek kritik bir rol oynayacak. Bu gelişmeler, Fransa’nın hem iç politikada hem de uluslararası ilişkilerde yeni bir döneme girdiğini gösteriyor.


















