Bu ülkenin sanat sahnesinde bir zamanlar oyunculuk hâkimdi: roller, karakterler, hikâyeler hatırlanırdı.
Ama bugün, magazin başlıklarında “oyuncu” nitelendirmesiyle parlayan pek çok isim, sahneden çok özel hayatlarıyla gündemi işgal ediyor. Aşk pozları repliklerden önce, hikâyeler ödüllerden değil romantik paylaşımlardan besleniyor. İşte o isimler:
Kerem Bürsin & Hande Erçel
Sen Çal Kapımı dizisinin popüler çiftiydiler; ekran romantizminin ötesine geçip reklam afişi haline dönüştüler. Artık dizi değil, özel hayatları bir ikon markası.
Pınar Deniz & Kaan Yıldırım
Saatlerce susmaları, pozlarını tartışmaya açtı. Harbiye konserinde el ele gülümseyen kareleriyle, romantikleri magazin pazarında bir “ürün” haline geldi.
Mehmet Aslantuğ & Arzum Onan & Psikolog Canan Şahin
Bir zamanların “örnek çifti” Aslantuğ–Onan, beklenmedik bir boşanmanın ardından yeni aşkıyla sosyal medyada manşetleri işgal etti. Profesyonel oyunculuktan, magazinsel ilişkiye geçişin en net örneklerinden biri.
Bülent Şakrak & Burcu Kirman
22 yaş farkıyla magazin köşelerinde uzun süre “normal mi, değil mi?” tartışmaları yarattılar. Yeni ilişki ilanı yapıldıktan kısa süre sonra sessiz bir biçimde bitince gündem fırtınası koptu.
Esra Bilgiç & Faruk Sabancı
Yaz sezonunun en bomba magazin aşkı olarak anıldılar. Ekranlardan çok sosyal medya paylaşımlarıyla “aşkta mı, tanıtımda mı” sorusuna zemin hazırladılar.
Hafsanur Sancaktutan & Kubilay Aka
“Doğru dürüst adam yok” diyen oyuncu, bir ay sonra aradığı “adamı” bulmuş gibi bir anda “tanıdı” diyerek magazin gündemine oturdu. Acaba bu ilan provokatif bir PR hamlesi miydi?
Tuba Ünsal & Hintli İş İnsanı Shirish Saraf
Dünyaca ünlü bir teknenin tatil partilerinde başlayan aşkları, tekne dedikodularıyla magazin rotasına girdi. Yetenekten çok teknede yakalanan romantizm konuşulur oldu.
MAGAZİN SOPASININ SERT DARBESİYLE BİÇİLEN OYUNCULAR
Bu isimler, sinema ve diziden değil, Instagram beğenilerinden beslendi. Özel hayatlarıyla değil, oyunculuklarıyla gündem olamadıkları için, hayatları medya manşetlerinde “şarkı sözlerinden daha çekici” hale geldi.
Kerem Bürsin’in oyunculuğu değil, Hande ile verdiği pozlar konuşuluyor.
Kaan Yıldırım’ın performansı değil, Pınar Deniz’le el ele görüntüsü sosyal medyayı sallıyor.
Aslantuğ, Onan’dan ayrılıp yeni bir aşk bulunca “sanatçı” duruşu yerini magazin manşetlerine bıraktı.
Şakrak’ın oyunculuğu değil, ilişkisindeki yaş farkı konuşuluyor.
Bilgiç ve Sancaktutan, “aşk mağarasında” değil; magazin köşelerinde parlıyor.
Ünsal, “dizi yıldızı” değil; teknede yakalanan romantizm figürü olarak kimlik değiştiriyor.
Bu tablo, sanatın değil magazinin; yeteneğin değil görselliğin; emeğin değil dedikodunun reyting topladığı bir yapıya dönüşüyor. Sınıfta kalan yetenek yerine, aşk bombası atan “etiketler” geçer not alıyor.
OYUNCU DEĞİLİM DİYENLER:
MAGAZİN MARKETİNDEN Mİ
SANATA UZANACAKLAR?
Bu satırları yazarken sormadan edemedim:
Özel hayatınız reklam malzemesine mi dönüştü?
Aşkınız bir rolde değil, magazinde ikon olmaya mı çalışıyor?
Yetenek mi, trend mi olmak sizin temel hedefiniz?
Sanat, magazinin gölgesine sıkışacak kadar sığ değildir. Gerçek oyuncular, aşk pozlarıyla değil; rolün duygusuyla hatırlanır. Magazin raflarında değil, sahne ışıklarında parlar. Bugün ekranı değil, magazini mi seçiyorsunuz?


















