Yasar ÇAKMAK
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. İKİ ÜNLÜ TELEVİZYONCU 3 SPONSOR İŞADAMI. YEMEKTE BULUŞTULAR OTEL ODASINDA TOKALAŞTILAR…

İKİ ÜNLÜ TELEVİZYONCU 3 SPONSOR İŞADAMI. YEMEKTE BULUŞTULAR OTEL ODASINDA TOKALAŞTILAR…

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Öteki gündemin en seksi malzemesi, en afrodizyak konusu, “ihanet-intikam- hesap sorma Şeytan Üçgeni”nde etekteki taşlar artık dökülüyor.

Sözünü budaktan sakınmayan, ucunda kıyamette olsa hiç korkmadan koşan aktivist bir gazeteci var. Seyhan Soylu, nam-ı değer Sisi…  İlk patlatan o. Ardından bir sürü sazan… Ekmeğe hücum tarzında…

Olayın ilk patlama noktası, daha doğrusu televizyon ekranlarından namus çemkirmesi yapan ekran dilberlerinin kırılma noktası üç gün öce gerçekleşti. Bir tarafta piyasanın “eski kaşar” diye nitelediği anlı şanlı sunucu, öte tarafta rüştünü henüz ispat etmeye çalışan güzel yüzlü TV sunucusu. “taze bir kaşar”… Sakın alınmasınlar kaşarın kilosu çok pahalı olduğu değerli bir gıda maddesi sıfatını kullanıyorum. Dubai çikolatası örneğini de verirdim ama olay İstanbul’da geçiyor maalesef… Hani fuhuşlarıyla ünlü Burc el Arap oteli olsa örneğimiz “cuk” diye oturacaktı. Biz de daha bizden olsun diye “kaşar”  yakıştırması yaptık.

Olay, şubat ayında geçiyor. TV sunucusu kadın diğerine diyor ki, “hadi kız gel yemeğe gidelim sponsor olacak kadar zengin arkadaşlarım var. Beni davet ettiler sen de gel” diyor, zahir. Başka ne diyecek ki? “Gel yemeğe gidelim sonra da bu adamlarla otele gidip içip içip  kafa bulup seks yapalım.” diyecek hali yok… İki kadın ekran makyajıyla yola çıkıyor. Adı geçen balıkçıya gidiyor. İçkiler, bol fosforlu balıklar, karidesler gelip gidiyor. Muhabbet koyulaşıyor, sözler ağdalaşıyor… “Kısmetse olur” demiyorlar kısmeti değerlendirmeye karar veriyorlar…

İki kadın üç erkek tekmili birden bir aşk hikâyesine pardon “seks macerası”na adım atıyorlar…  İlk adım her zaman önemlidir. İddia bu… Ben başkasının tercümanıyım. Vallahi de billahi de, hani o magazin yorumcuları var ya, aynen bunu zikredip hikâyesini böyle anlatıyorlar. Ben de dizi sektörüne katkı olsun diye senaryolaştırıyorum.

Sonra çapkın adamlardan bir tanesinin aklına “bu harp burada bitmez, bu cephe burada kapanmaz” fikri geliyor. Adam zengin sponsor.  Bir AVM’de dükkânı var.  Kola takılan mücevher işiyle uğraşıyor. Yani “cukka” sağlam. Gerçi kıskanç bir karısı var ve arada sırada onu dükkânında taciz etse de, “o keyfine paha biçilmez bu zevkin” yolcusu ya,  “benim dükkân” dediği içinde hissesi olan otel için günün lafını ediyor…

“Hadi gidelim size krallara layık bir yerde başka keyifler sunacağım” dediği otele doğru bir yolculuk başlıyor. Arada iddiaya göre kısa bir ayrılık var. Kadınlar eve gidip üst baş değiştiriyorlar. Malum ekran kıyafeti var üstlerinde…  Daha rahat giysilerle, gittikleri otelde tanınmak istemedikleri için “tebdili kıyafete” bürünüyorlar.

Olayın buraya kadar olan kısmı “sponsorluk” girişi adındaki ilk safha.  Dizinin ikinci bölümünde “asıl karakterlerin” icraat bölümü var. Birazı kriminal diğer tarafı meşrebe ve şikâyete özgü “ihanet” durumu…

Burada bir parantez açıyoruz. İçinde aşk ve ihanet sarmalı olan gerçek hayattan alıntı dizimizin “aldatılan kadını”nı çekim planlarına dâhil ediyoruz. İddia o ki adamlardan birinin karısı, ihanetten sabıkalı kocasının cep telefonuna casus yazılım yüklemiş. Hikâyenin başından beridir, bütün yazışmaları, olanı biteni takip ediyor. Hatta iddiaya göre kocasının ihanetini tespit ettirmek için bu televizyon dilberleriyle yapılan rakı-balıklı özel zevk anlarını tespit ettiriyor…  “Muhbir vatandaş” olanı biteni yapılan sohbetleri raporluyor. An be an…

“Vay be dizi iyi gidiyor” diyeceğiniz noktada, dizinin televizyon tarafındaki kahramanlarını bir sürpriz bekliyor. Olayın “çapkın adam” karakterlerinden biri çok geveze… Veee bonkör. “Bizde pişer herkese de düşer” mottosu var. Yani bir anlamda “halkçı-hayırsever” bir çapkın.

Olaylara sahne olan kral suitinde elindeki cep telefonuyla yapılan aşk oyunlarında kameramanlık yapıyor. Canlı yayın açmamış belki ama canlı canlı son dakika tahminleri geçiyor! Kime, ilgili çapkın arkadaşlarına… Yani aynı yolcusu sponsorlara… Diyor ki “seni de alalım bir dahaki buluşmaya. Sponsor olursan bal tutan parmağını yalarsın” diye umut veriyor… Kadınlara bile sormadan. Bu arada kadınlar meşgul diğer konuklarla…

Ancak bu grubun bilmediği, hatta geveze ve çapkın kocanın tahmin etmediği bir durum tecelli ediyor o sıra… İçtiklerinden  dolayı çakır olmuş dizi oyuncuları (!) ve gönüllü kameramanın bütün çektiği görüntüler ihanet ettiği karısının cep telefonuna veri olarak gidiyor… Tekmili birden 13 bölüm.

Ne kadar yaşandı, nasıl yaşandı kısmını bir kalem geçip olayın devamına gelelim. İddiaya göre aldatılan kadın kocasının ipliğini pazara çıkarmak için ünlü bir mankenin eski kocasına ve etkili yetkili herkese servis geçiyor…  Bunların arasında kara para aklama suçundan yargı önüne çıkan sosyal medyacılar da var.    Diyor ki “olay bööööyle böyle”. “Bu kadınlardan ve kocamdan şikâyetçiyim.”

Hani derler ya “kadından korkmayan taş olur “misali, “Allah bütün erkekleri ihanete uğramış kadın intikamından korusun” sözünü şuraya bırakayım da nasıl bir intikam yemini edilgini anlayın…  Aldatılan “haşin” kadın hızını alamayıp bu kez de televizyondaki amiri arayıp ihbar ediyor. Buluşup elindeki ahlaka mugayir görüntüleri seyrettiriyor…  Ne görüntüler ne görüntüler. Televizyon kanalındaki programın sorumlusu da aynı hızla patronunu arayıp durumu raporluyor. Patron ne yapsın ülkenin durumu belli. Etkili işleri var yetkili bir mantıkta önemli işler bitiriyor. Bununla mı uğraşacak. Ama öte yandan da markasını korumak zorunda… Ve patron diyor ki: Bakarız zaten ramazan geldi, yayına ara verip programı temizler yeni kadroyla yola çıkarsınız. Zaman kazanmak için bir ön tedbir tabii ki…

Senaryonun bundan sonrasını belki de sizin yorumlarınız kaleme alacak ama benim öngörüm şu. Evet, ramazanın gelişi bir tedbir olabilir. On gün önce patlayan bu olayın ramazana dayatılması da sanki özel bir anlaşma kokusu verse de, tesadüf de sayılabilir. Ancak bir gerçek var ki, bu televizyoncu kadınların ekran hayatı bence son buldu. Onları çalıştıran programına alan herkes töhmet altında kalır. Sosyal medyalarda adı zikredilen bu kadınları artık sağır sultan bile duydu. Kıskanç kadının kocasına attığı büyük intikamı da millet, olayı zaten “arkası yarın” gibi izledi.  Ne olur ne biter diye düşünmek bile istemiyorum ama çoluk çocuğun, eski omurgalı kocanın yaşayacağı sıkıntılar var gözümün önünde.

İşadamlarından iki tanesinin kimliği netleşti. Üçüncüsü de yolda. “Benim” demezse muhbir vatandaşlardan biri fısıldar… Çıkar ortaya… Bilin bakalım ilk kim söyleyecek? Tabii ki ben. Kulağım deliktir.  Yoksa gönderilen vat sap mesajındaki isimli cisimli dokümanı yayınlardım. Haaa KVKK belimi bükse de bu tür filmleri görmüş bir gazeteciyim. Gerçeklerin ortaya çıkmak gibi bir tecellisi vardır unutmayın. Duvara da yazsanız suya da çizseniz tarihe geçer. Bazen altın harflerle bazen de katran karası tebeşirle…

 

İKİ ÜNLÜ TELEVİZYONCU 3 SPONSOR İŞADAMI. YEMEKTE BULUŞTULAR OTEL ODASINDA TOKALAŞTILAR…
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Konseyi | Doğru Tarafsız Gazetecilik ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin