İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Türkiye ve Almanya’nın kalkınmasına ekonomik bağların katkı sunduğunu belirtti. İmamoğlu, Avrupa Türk İşadamları ve Sanayicileri Derneğinin (ATİAD) Almanya’nın Düsseldorf kentinde düzenlediği etkinliğe katıldı.
“TİCARİ İLİŞKİLER ENTERESAN BOYUTA ULAŞTI”
Türkiye ile Almanya’nın özel bir ilişkiye sahip olduğunu belirten İmamoğlu, “Uzun yıllara dayanan, uzun ve dostane ilişkilerimiz var. Almanya ile Türkiye arasındaki ticari ilişkiler çok enteresan bir boyuta ulaşmış durumda. Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin hem güvene, hem saygıya hem de kazan-kazan prensiplerine dayanmış olması, ilişkilerin bugün çok sağlıklı bir seviyeye evrilmesine de katkı sunuyor.” dedi.
İmamoğlu, şunları kaydetti:
“Ekonomik bağlar Türkiye ve Almanya’nın kalkınmasına katkı sunuyor. Almanya ve Türkiye’nin uluslararası alanda en büyük ekonomik ortak olma özelliği de bizim için özel bir durum. Zira 2023 yılında Almanya’ya 21 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmek çok güçlü bir rakam. Bu ülkemizin toplam ihracatının yüzde 8,3’ü. Aynı zamanda Almanya’dan da Türkiye’ye 29 milyar dolarlık bir ihracat söz konusu. Toplam ticaret hacminin 50 milyar dolara ulaşması, Almanya’yı en ön sıradaki ülkelerden biri konumuna ulaştırıyor. İthalat ve ihracat seviyesinde dengeli bir ticaretin olması da önemli bir pozisyon.”
“ALMAN EKONOMİSİNE KATKI SAĞLIYOR”
Türklerin 62 yıl önce Almanya’ya işçi olarak gelip günümüzde büyük başarılar elde ettiklerini belirten İmamoğlu, “Türk kökenli yatırımcı Almanya’da oldukça yüksek. On binlerce şirket, 500 bin kişinin istihdamıyla Türk kökenlilerin Alman ekonomisinin gelişimine faydasının büyüklüğü bizler için geleceğe dair de umut veriyor.” değerlendirmesinde bulundu.
MÜLTECİ ELEŞTİRİSİ
İmamoğlu konuşmasında İstanbul’daki mülteci sayısını da açıkladı. İmamoğlu’nun konuyla ilgili sözleri şu şekilde;
2,5 milyona yakın mülteci var İstanbul’da. Yani 10 senelik faturadan bahsediyoruz. 10 senede 2,5 milyon ne demek biliyor musunuz? 16 milyon resmi nüfusun neredeyse yüzde 17-18’i demek. Böyle bir artış olamaz. Doğru değil. Mülteciye de haksızlık, İstanbulluya da haksızlık. Şimdi bu bir durum tespiti. Yani geçmişe dair bu durum tespitini yapmazsak, bugünün insanlarını farklı yorumlarız ve farklı yerlerde yargılarız. Ama tekrar söylüyorum; insanlık dışı tariflerle, şiddeti öne koyan anlayışla mülteci meselesini tariflemeye çalışanlara da karşıyım.