İnsan doğasını yakından inceleyerek psikolojik ve fizyolojik olarak insan ihtiyaçlarını bir piramit ile ifade eden Abraham Maslow insanın huzur ve refah seviyesini bu piramiti sağlayan koşullar ile bütünleştirmiştir.

Demokrasi çağına altın harflerle ismini yazdıran psikolog A. Maslow çağımızın koşullarını önceden tahmin etmiş gibi ”Karnı aç bir insan için beşinci sınıf bir çorba, birinci sınıf bir yağlı boyadan daha değerlidir.” derken ne kadar ileri görüşlü olduğunu da ihmal etmemek adil olur belki ne dersiniz ?

İnsanın kendini gerçekleştirmesi için gerekli olan koşulları sağlayan piramit günümüze kadar ulaşmış ve insanın kendini keşfetme yolculuğuna başlarken önemli aşamalar halini oluşturmuştur.

İnsan tüketicidir ve ihtiyaçları sınırsızdır, doğal olarak giderilen bir ihtiyaç başka bir ihtiyacı doğurur. İnsanın davranışlarını belirleyen en önemli etkilerin başında ihtiyaçlar söz konusudur tüm bu ihtiyaçlar giderildiğinde insan ancak kendini gerçekleştirmeye yani sanat yaratmaya hazır olur fakat her insan henüz kendini keşfetme yolculuğuna bile henüz adım atamamıştır.

Sanat sanat içindir tartışmalarından özgürlük ve adalet kavramlarından içerisinde bulunduğumuz çağın nasıl bir hal aldığını adil olmadan köleleştirilmiş sistem değil,sitem içerisinde izliyoruz. Kendini gerçekleştirmek için vazgeçilmesi gereken o kadar çok şey var ki (!) Gece gündüz çalışmaktan çocuğunu okutmak için emekli amcanın taksiye çıkması mı dersiniz yoksa okulunun parasını denkleştirmek için mücadele ederken uyuşturucunun kapanına kısılmış geleceği ışık dolu gençler mi dersiniz ? İdam edilen onca hayat varken hangi demokrasi, hangi hak, hangi, hukuk, hangi adalet ! Emekli olmuş teyzenin gecekonduda yaşaması mı oluyor adalet ? Ülkede bu kadar yoksul varken yükselen yükseldikçe yükselen sizi bu günlere getiren emekçinin hakkı yaşlandığında bir gece kondu mu olacaktı sahiden…

Alt sınıfların çokluğu arttıkça orta sınıfın tamamen yok oluşunu benimsiyor hiçbir şey olmamış gibi elinde urgan ile idam edilişini izliyoruz özgürlüğümüzün..