Halk TV yazarı Mehmet Tezkan, bugünkü köşesinde, Savunma Sanayi (TUSAŞ) tesislerine yapılan saldırının PKK’lı teröristler tarafından gerçekleştirildiğini anlattı. Saldırının profesyonelce planlandığını ve teröristlerin Ankara’ya nasıl geldikleri, silahları kimin sağladığı gibi soruların yakında açıklığa kavuşacağını belirtti.
İstihbarat ve güvenlik zafiyetine dikkat çeken Tezkan, bu durumun şaşırtıcı olmadığını söyledi. Geçmişte de MİT’in benzer zafiyetler yaşadığını, özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden haberdar olunamadığını hatırlattı.
Saldırının siyasi boyutuna değinen Tezkan, bu olayın Abdullah Öcalan’ın sahneye çıkışını hızlandırdığını ifade etti. İmralı’ya 43 ay sonra ziyaret izni verildiğini ve Öcalan’ın süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekebileceğini söylediğini aktardı.
DEM Parti ve önemli Kürt siyasetçilerinin bu gelişmelerden memnun olduklarını belirten Tezkan, DEM sözcüsü Ayşegül Doğan’ın da demokratik siyasete ve Kürt meselesinin çözümüne hazır olduklarını ifade ettiğini vurguladı.
Bahçeli’nin İmralı ile DEM arasında köprü kurulması yönündeki sözlerine dikkat çeken Tezkan, Ankara’nın amacının Öcalan/DEM birlikteliğinin önünü açmak olduğunu öne sürdü. PKK’yı yabancı bir örgüt gibi algılatmayı ve Türkiye ile bağını koparmayı hedeflediğini söyledi.
“Savunma Sanayi’nin tesislerine saldırıyı düzenleyenlerin PKK’lı teröristler olduğu açık. Ama bu saldırıyı kendi örgütleri adına mı, taşeron olarak mı yaptıkları şimdilik soru işareti…
İki terörist de profesyonel. Saldırı iyi planlanmış, düşünülmüş taşınılmış sonucu hesaplanmış bir eylem. Kadın teröristin bomba yüklü sırt çantası ile gelmesi, erkek teröristin tesise girmesi, kadın teröristin onu koruması, bir süre sonra kendini patlatması profesyonellik kokuyor.
PKK’lı teröristlerin Ankara’ya nereden geldikleri. Onlara silahları kimin sağladığı, nerede kaldıkları, planın kim tarafından yapıldığı, saldırıya kimin karar verdiği bir süre sonra gün yüzüne çıkacaktır. Sis perdesi aralanacaktır.
Ama bu saldırı şu gerçeği ortaya koydu…
İstihbarat sıfır…
Güvenlik sıfır…”
