Kılıçdaroğlu ‘balıkçı’ sessizliğini bozdu! Ekrem İmamoğlu’nın gittiği yemekten haberi var mıydı?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’un kar yağışıyla mücadele ettiği saatlerde büyükelçi ile balıkçıda yemek yiyen Ekrem İmamoğlu’na dair sessizliğini bozdu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tv 100 canlı yayınında Kerem Kırçuval’ın sorularını yanıtladı ve gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu. 6 partinin parlamenter sistem çalışmalarından Ekrem İmamoğlu’nun büyükelçi ile yediği yemeğe Türkiye gündemini değerlendiren Kılıçdaroğlu, ekonomi hakkında da çarpıcı açıklamalar yaptı.
CHP Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen yayında Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle oldu:
SAMSUN’DA ATATÜRK HEYKELİNE YAPILAN SALDIRI
Bunlar gündemi değiştirme çabasından başka bir şey değil. Bu ülke işgal altındayken işgale direnen, sayesinde ezanlar okunan bir insana nasıl olur da bunları yaparlar? Ancak bunların hiçbir önemi yok. Halkın gündemi perişan.
İTTİFAKIN CUMHURBAŞKANI ADAYI TARİFİ
Kırçuval, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı sorusunu yönelttiği Kılıçdaroğlu’na “Aslında verdiğiniz tarife bakıyorum, bu tarife uyan isim Kemal Kılıçdaroğlu, sadece ismi söylenmiyor” yorumunu yaptı.
Bunun üzerine Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
“Aslında yaptığım tanım sağduyulu insanların kabul edeceği bir tanım. Cumhurbaşkanının 84 milyonu kucaklaması, insanların inançlarına saygı duyması, günün 24 saati konuşmaması lazım. Cumhurbaşkanı devletin sigortasıdır. Siyasi partiler arasında çıkan tartışmaları çözer, TBMM’nin açılışını yapar ve o açılışta herkesi kucaklayan konuşmalar yapar. Ülkenin adaletle yönetilmesini sağlar, cumhurbaşkanı dediğiniz budur. Bu ben miyim bir başkası mı bilmem, ancak cumhurbaşkanı dediğiniz böyle olmalıdır. Cumhurbaşkanının toplumu kucaklayan ve egosu olmayan biri olması lazım. Cumhurbaşkanının gücü yönetebilmesi lazım.”
Kılıçdaroğlu’nun öne çıkan diğer açıklamaları şöyle:
EKREM İMAMOĞLU TARTIŞMALARI
Erdoğan İstanbul’u kaybettiğini bir türlü içine sindirimedi. Çünkü İstanbul’un rantından yararlanıyordu. AKP’nin büyük ölçüde İBB’den beslendiğini çok iyi biliyorduk. İstanbul’u Ekrem Bey’in kazanması onlar için hazmedilmesi zor bir durum oldu.
Ekrem İmamoğlu kazanmanın ötesinde başarılı bir belediye başkanlığı performansı da sergiledi. Duran bütün metro yatırımlarının kaynağını bularak sözleşmelerini imzaladı. 10 ayrı yerde 10 ayrı metro inşaatını birden başlattı. Bunu da hazmedemediler. Yolsuzlukların da üzerine gitti.
Her kar yağışından sonra kentte olağanüstü bir durum vardır. Ekrem Bey’in üzerine baskı kurmaya çalıştılar. Ekrem Bey’in Büyükelçi ile yediği yemekten elbette haberim var, kaldı ki gidip dozerin başında mı duracak? Zaten çok iyi bir yönetim sergiliyor. Kaldı ki bunların değil o gün havaalanında binlerce kişinin attığı sloganları konuşmak lazım. İstanbul Havalimanı çöktüğünde Türkiye’nin itibarı da zedelendi. Ama bunlar hiç konuşulmadı. Binlerce kişi THY’nin ne kadar yetersiz olduğunu gördü. Binlerce kişi o havaalanının ne kadar kötü bir havalanı olduğunu gördü. Karayollarına ait olan aks tıkanınca açmak için sayın Vali Ekrem İmamoğlu’na telefon edip “Burayı da açar mısın” dedi. Bunlar hiç konuşulmadı.
MOBESE TARTIŞMALARI
Telefonlarımızın dinlendiğini biliyorduk ancak izlendiğimizi bilmiyorduk. Siz MOBESE görüntülerini izliyor bir de yayımlıyorsunuz. Bu anayasal olarak çok büyük bir suç. Siz süratle anayasa mahkemesine üye atıyorsanız orada bir sorun var demektir. Yargı bir kişiye ve ailesine teslim olmuş demektir. Siz böyle bir yargının bağımsızlığından söz edebilir misiniz?
BAHÇELİ’NİN “İMAMOĞLU GÖREVDEN AFFINI İSTEMELİ” AÇIKLAMASI
Neden affını istiyor beyefendi? Ekrem Bey’i siz mi göreve getirdiniz? Ekrem Bey’i göreve İstanbul halkı getirdi. Buyursunlar anket yapsınlar, İstanbul halkı Ekrem Bey’i seviyor. Ekrem Bey onların düşündüğünden çok daha fazla çalışıyor.
ADALET BAKANI’NIN DEĞİŞMESİ
AKP’nin çekirdek kadrosu “Erdoğan çok iyi ama etrafı çok kötü” diyerek onu kurtarmaya çalışıyor. Erdoğan da çevresini dağıtıyor. Adalet Bakanı çok fazla konuşmaz çünkü “hakim kararı ile konuşur” diye bir geleneksel söylem vardır. Adalet Bakanları yeri zamanı geldiğinde açıklama yapardı. Açıkladıkları reformları hayata geçiremediler. Bana gelen bilgiler gidişattan Adalet Bakanı’nın son derece rahatsız olduğu ve kendisinin artık bu görevde kalamayacağını beyan ettiği.
BÜROKRATLARA ÇAĞRI
Bürokrasiden gerçekten belgeler, raporlar, onaylar yağıyor. Biz de ayrıca kontrol edip doğruluğuna bakıyoruz. Örneğin Ulaştırma Bakanı açıklama yaptığında 15 dakika sonra gerçek bilgiler bize ulaştı. Bürokratlar bilgileri ulaştırırken bakanın doğruyu söylemediğini beyan ettiler. Çünkü bu ülkede hala dürüst bürokratlar var, bunlar bir köşeye atılmış vaziyetteler. Çünkü Saray hükümeti düzgün çalışan bürokrat istemiyor, bu nedenle tasfiye edilmişler.
DEVR-İ SABIK YARATILACAK MI?
Devr-i Sabık ifadesini doğru bulmuyorum çünkü devletin adaletle yönetilmesi lazım. Bir yolsuzluk varsa elbette savunacağız belgeleriyle gereği yapılır. Bunu bir intikam duygusu ile yapmak yanlış, intikam duygusu size olan güveni temelden sarsar. Biz bunu yapmayacağız, her şey adaletle olmalı. Bir devr-i sabık yaratmayla bir intikam duygusu ile devleti yönetemezsiniz. Önce siz kaybeder, topluma vadettiğiniz huzuru sağlayamazsınız.
ERDOĞAN KARŞIMA ÇIKSA REYTİNGİ ÇOK İYİ OLUR
Erdoğan karşıma çıkarsa reytingi çok iyi olur. İstediği soruyu bana sorabilir, benim ona soracağım 5-6 soru var ve dilerse önden verebilirim. İsterse cevaplarını prompterle hazırlasın. Ama karşıma çıkamaz.
İYİ PARTİ’DEN ÇIKAN FARKLI SESLER
Millet İttifakı’nda bir çatlak yok. Milletvekilleri elbette kendi görüşlerini söyler, biz saygı duyarız. Kimse kimseye mahkum ve mecbur değildir, bunu ortaya koymalıyız. İttifakı oluşturan bileşenler özgür iradeleriyle hareket eder. Kendi özgür irademizle ülkeye adaleti getirelim, parlamenter sisteme dönelim, hukukun üstünlüğünü sağlayalım amaçlarıyla bir araya geldik. Tüm partilerin kendi iç tüzüğü var ama ülkemizde bozulan dengeler var. Bütün bu dengeleri yeniden inşa edebilmemiz lazım, biz bu çıkışları demokrasi çerçevesinde değerlendiriyoruz. Önemli olan Genel Başkanların konuşmasıdır, milletvekillerinin değil. Biz Genel Başkanlar olarak gayet rahat konuşabiliyoruz bu da bizim açımızdan çok önemli. Millet İttifakı kendi içinde tutarlılığı olan görüş birliği sağlamış bir ittifak. Çok yakında altı lider bir araya geleceğiz.
DEVLETİN DENETLEME MEKANİZMASI
Devlette denetlenmeyen hiç bir kurum yoktur. Her kurum mutlaka denetlenir. Çağdaş demokrasilerde bu böyledir. Şu anda denetim dediğimiz mekanizme yok. Sayın Erdoğan dedi ki biz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne uymayacağız. Anayasayı çiğniyorsunuz.
Erdoğan bütün dünyaya, “Bizim ülkemiz anayasa var ama benim kararımdan sonra” demek istiyor.
PARLAMENTER SİSTEM ÇALIŞMALARI
Güçlendirilmiş parlamenter sistem metninde Cumhurbaşkanı’nın görevleri de var. Henüz ortada ittifak oluşturacak bir süreç de yok. Seçim kararı alındıktan sonra ortaya çıkacak bir tablo. Bütün bu çalışmalardan sonra Millet İttifakına evrilebilir.
PKK’NIN SALDIRDIĞI TEK LİDER OLMASI
Bana ihbar gelmiyor. Zaten bana gelmez. Ama ben koruma var, görevli polis arkadaşlar var. Bunlar ellerinden gelen çabayı gösteriyor. Büyük ihtimalle ihbar gelirse polis arkadaşlara duyuruluyordu. Korunma derseniz iyi korunduğumu düşünüyorum.
ENFLASYON RAKAMLARI
Zaten Hazine ve Maliye Bakanı zaten yüzde 50’nin altında olacağını söyledi. TÜİK de ‘Enflasyon yüzde 50 olmasın, altında olsun’ diye bir açıklama yaptı.
Rakamı küçük gösteriyorlar ama olağanüstü bir problem başladı. Önceden gıdada görüyorlardı, şimdi ev oturup doğal gaz elektrik parası öderken zammı görüyorlar. Kaç kişinin elektriğinin doğal gazının ve elektriklerinin kesildiğini açıklamalarını isterim.
Bu tablo Türkiye’nin kaldırabileceği bir tablo değil. Geçmişte bol miktarda borç aldılar, özelleştirme yaptılar, satacak fabrika kalmadı kimse de para vermiyor.
FAİZ AÇIKLAMASI VE YENİ MEVDUAT SİSTEMİ
Merkez Bankası’nın politika faizini düşürdüler. Hangi faiz düştü. Kredi faizi mi, ticari kredi mi? Hiç biri düşmedi.
“Polika faizi inince bütün faizler inecek, enflasyon düşecek” dediler. Hem faizler yükseldi hem enflasyon yükseldi.
DIŞ POLİTİKA
Libya ile ilişkiler yanlış kuruldu. Taraf olduk, iki tarafı barıştırmalıydık.
Suriye ile barışacağız. Suriye ile bütün sorunları çözeceğiz. Suriyeliler ülkelerine dönecek.
Rusya 33 askerimizi şehit etti. Hesap sormak yerine hesap vermeye gidildi.
Türkiye’yi kimse ciddiye almmıyor artık. Erdoğan’ı kimse ciddiye almıyor artık. Dış politika milli olmak zorundadır. İktidarın muhalefeti olmaz dış politikada. Senin Suriye’de ne işin vardı? Egemen güçlerin talimatıyla oraya girdiniz. 3 milyon 600 bin Suriyeli bizde şimdi. “Biz verdiğimiz sözü tutamadık, çekiliyoruz buradan” demeleri gerekiyordu. “Biz hala burada kalacağız” diyorlar.
Toplum büyük bedeller ödedikten sonra farkında oluyorsunuz. Tarihin derinliklerini bilmiyorsunuz. Olayları kavrayamıyorsunuz. Bilgiden yoksunsunuz. Şunu bir deneyeyim diyorsunuz duvara çarpıp dönüyorsunuz. Bundan Türkiye’nin çıkması lazım.
Ukrayna-Rusya meselesinde Türkiye tarafsız bulunmalı, tarafları sağduyuya davet etmeli. Onlar isterse arabulucu olursunuz. Biz arabulucu olalım dediğinde Rusya’da televizyonlar dalga geçiyorsa bu iş olmaz. Bugüne kadar hangi işi çözdün ki bu kadar temel bir sorunu çözeceksin.