İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Türkiye ile ilişkilerde “modus vivendi” yani bir arada yaşama yaklaşımını tercih ettiklerini açıkladı. Netanyahu, İsrail’in Türkiye ile anlaşmaya varmak istediğini ancak olası tehditlere karşı da önlemlerini göz ardı etmediklerini belirtti.
Netanyahu’dan Türkiye’ye Dikkat Çeken Açıklamalar
İsrail kanalı Abu Ali Express’e röportaj veren Netanyahu, Türkiye ile ilişkilerine dair önemli açıklamalarda bulundu. Times of Israel’in aktardığı röportajda, Türkiye ile bir arada yaşama tercih ettiklerini vurgulayan Netanyahu, “Onlar çok inatçı ve aşırı konuşuyorlar, biz de buna karşı çıkıyoruz. Ancak pratikte onların Güney Suriye’ye girişini engelledik. Sınırımıza yakın bir bölgeye girmek istediler, ben bunun olmayacağını söyledim. Ayrıca T-4 üssünde Suriye’nin merkezine girmelerini de istemedik ve hatta o havaalanını vurduk” ifadelerini kullandı.
Netanyahu, İsrail’in medyada öne çıkan gerilimlerin aksine Türkiye ile diyalog kanallarını açık tuttuğunu ve çatışmayı önlemenin iki ülkenin karşılıklı çıkarına olduğunu vurguladı.
Askeri Güç ve Bölgesel Strateji
Netanyahu, İsrail’in askeri gücünü koruma kararlılığını da dile getirdi. “İsrail’in gerilimi azaltma çabalarına rağmen askeri gücümüz, Türkiye’nin geliştireceği yeteneklerden etkilenecek. Askeri üstünlüğümüzden vazgeçmeye niyetimiz yok. Düşman aramıyoruz ancak bölgedeki hiçbir ülkenin bizi tehdit etmesine izin vermeyeceğiz” dedi.
Suudi Arabistan ve Türkiye’nin ABD’den F-35 alımı olasılığı sorulduğunda ise Netanyahu, bu olasılığın son derece uzak olduğunu belirtti.
Ticaret Anlaşması ve Gelecek Perspektifi
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü forumunda yaptığı açıklamada, Türkiye ile İsrail arasında doğrudan bir çatışma beklemediklerini söyledi. Barrack ayrıca, iki ülkenin yakın bir gelecekte ticaret anlaşmasına varabileceğini belirtti.
Bölgesel İşbirliği ve İleriye Dönük İlişkiler
Netanyahu’nun açıklamaları, İsrail-Türkiye ilişkilerinde pragmatik bir yaklaşımın sürdüğünü ve her iki tarafın da çatışmadan kaçınma yönünde adımlar attığını ortaya koyuyor. Uzmanlar, Türkiye ve İsrail’in stratejik ve ekonomik ilişkilerini geliştirmeye devam etmesinin bölgesel istikrar açısından kritik olduğunu vurguluyor.
Bölgedeki askeri, ekonomik ve diplomatik dengelerin gelecekte nasıl şekilleneceği ise dikkatle izlenmeye devam ediyor.


















