Türkiye’nin en zengin iş insanı Murat Ülker, son dönemde hakkında çıkan “Türkiye’deki yatırımlarını tamamen çekti” iddialarına yanıt verdi. Forbes dergisine göre 5,4 milyar dolarlık servetiyle ülkenin en zenginleri arasında yer alan Ülker, şirketlerinin bazı operasyonlarını Londra’ya taşımasıyla gündeme gelmişti. Ancak iş insanı, bu durumun yanlış anlaşıldığını belirterek, Türkiye’den çıkmadığını ve yatırımlarını tersine Türkiye’ye tescil ettiklerini açıkladı.
Ülker, Ekonomim’e yaptığı açıklamada, uzun süredir yatırım ve finans yönetimiyle ilgili yürüttükleri stratejiyi paylaştı. Şirketlerinin yurt dışındaki operasyonlarını Londra’da Pladis Global çatısı altında topladığını söyleyen Murat Ülker, “Aslında biz bir şeyi taşımadık, tersine yurt dışındakileri buraya getirdik. Türkiye’ye tescil ettik. ‘Paraları aldı gitti’ diyorlar, çoluğuna, çocuğuna tabii ki para gönderebilirsin ama sermaye transferi Hazine’den izin ile olur” ifadelerini kullandı.
Ülker, kendisine yöneltilen eleştirileri anlatırken, rahmetli Rahmi Koç’un da kendisine övgüde bulunduğunu paylaştı: “Bir gün Rahmi Bey bile bana, ‘Yav sen ne iyi yaptın bütün işleri yurt dışına taşımışsın’ dedi. O an anladım ki aslında yatırımlarımız yanlış anlaşılmış.”
Yıldız Holding’in eski Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, daha önce de 6,5 milyar dolarlık borcu nasıl 1 milyar dolara indirdiklerini açıklamıştı. Ülker, borçların uzun vadeye yayılması ve Yıldız Holding’in tek muhatap olarak bankalarla anlaşmasıyla bu sürecin yönetildiğini dile getirdi. Bankaların başlangıçta itiraz ettiğini, ancak yapılan planlamayla tüm tarafların çıkarının korunduğunu ifade etti.
Ülker ayrıca, “Herkes soruyor başka nerede evin var? Başka yerde evim yok, aramıyorum, lazım da değil, anamın evinde oturuyorum, çok şükür. Babam evi anamın üstüne yapmıştı, biz de öyle yaptık. Hep evlatlar aynı evdeyiz” diyerek, yatırım ve özel hayatıyla ilgili spekülasyonları da yanıtladı.
Murat Ülker’in açıklamaları, Türkiye’deki yatırımlarını çektiği iddialarının asılsız olduğunu ve şirketlerin yurtdışı operasyonlarını yönetme yöntemlerinin yanlış anlaşıldığını bir kez daha ortaya koymuş oldu.
