İsrail’de hükümete yönelik tepkiler büyüyor. İki yılı aşkın süredir devam eden Gazze operasyonlarında sonuç alınamadığını belirten İsrail basını, Başbakan Binyamin Netanyahu ve hükümetini ağır şekilde eleştirdi. Gazeteler, “İsrail artık askeri olarak değil, siyasi ve diplomatik olarak kaybediyor” yorumunda birleşti.
Ülkenin önde gelen yayın organları, “zafer” söylemiyle başlayan Gazze operasyonlarının, bugün geldiği noktada ulusal prestij kaybına, ekonomik krize ve diplomatik yalnızlığa dönüştüğünü yazdı.
“Gazze Operasyonu Artık İsrail’in Zayıflığını Gösteriyor”
İsrail’in en çok okunan gazetelerinden Yedioth Ahronoth, hükümetin politikalarını “stratejik körlük” olarak tanımladı. Gazeteye göre, İsrail’in “askeri baskı yoluyla istediğini alabileceği” inancı artık tamamen çöktü:
“İsrail, askeri sahada kazanamayacağını anlamalı. Hamas, savaş alanında değil; ekonomi, diplomasi ve uluslararası baskı yoluyla İsrail’i yıprattı. Ülkenin ticaret dengesi bozuldu, ihracat azaldı, güvenlik harcamaları kontrolden çıktı. Hükümet bu tabloyu yönetemiyor.”
Gazete, ülkenin son haftalarda sadece güvenlik değil, ekonomik istikrar ve uluslararası meşruiyet açısından da kırılma noktasına geldiğini yazdı.
Ayrıca Yedioth Ahronoth, “ateşkes anlaşması” sürecinin İsrail için “tek çıkış kapısı” olduğunu, ancak hükümet içindeki anlaşmazlıkların bu fırsatı da riske attığını belirtti:
“Netanyahu hükümeti kendi içinde bölünmüş durumda. Kabinede kimse aynı hedefe inanmıyor. Bu koşullarda hiçbir ateşkes uzun sürmez.”
Maariv: “Prestij Kaybı Kaçınılmaz”
Maariv gazetesi, mevcut durumun İsrail için sadece bir askeri yenilgi değil, bir prestij kaybı olduğunu vurguladı. Haberde, “İsrail, uluslararası kamuoyu nezdinde meşruiyetini koruyamıyor. Her geçen gün daha fazla ülke, Tel Aviv’in eylemlerini sorguluyor.” denildi.
Gazete, yürürlükteki anlaşmanın özünü şöyle açıkladı:
“Tüm rehine ve cenazelerin serbest bırakılması karşılığında İsrail ordusunun belirlenen hatlara çekilmesi ve ateşkesin başlaması.”
Ancak Maariv’e göre bu plan, hükümet içindeki siyasi çatışmalar nedeniyle tehlikede. Koalisyonun aşırı sağ kanadı, anlaşmaya karşı çıkarken, ılımlı kanat sürecin devamından yana. Bu gerilim, İsrail siyasetinde “devletin güvenliği yerine koalisyonun geleceği” tartışmasını yeniden gündeme getirdi.
Gazete ayrıca, Hamas’ın ateşkesi “siyasi zafer” olarak sunduğunu, buna karşılık İsrail’in “bölünmüş ve moralsiz bir ülke görüntüsü” verdiğini yazdı.
Times of Israel: “Ağlanacak Çok Şey Var”
Times of Israel, hükümetin kriz yönetiminde tamamen kararsız ve parçalı bir duruş sergilediğini aktardı.
Gazete, aşırı sağcı partilerin ve bazı kabine üyelerinin ateşkes sürecine karşı çıktığını, bu durumun hem içeride hem de dışarıda güven kaybına yol açtığını yazdı.
Haberde milletvekili Simcha Rothman’ın sözleri dikkat çekti:
“Rehinelerin serbest bırakılması için anlaşmaya sevinmek istiyoruz ama ağlanacak çok şey var. Hükümet bu noktaya çok geç geldi, birçok hata yaptı.”
Rothman ayrıca, güvenlik önlemlerinin gevşememesi gerektiğini ve Hamas’ın yeniden güç kazanma riskine karşı “soğukkanlı ama kararlı bir plan” hazırlanması gerektiğini vurguladı.
Times of Israel’e göre, İsrail halkı artık “zafer söylemine değil, çözüm ve güvenliğe” odaklanmak istiyor.
Haaretz: “Netanyahu Tatil Peşinde, Ülke Krizde”
Haaretz gazetesi, Başbakan Netanyahu ve eşi Sara Netanyahu’nun, Gazze’de rehine müzakereleri sürerken tatil planı yapmasını “skandal” olarak nitelendirdi.
Gazete, 48 rehinenin hâlâ Gazze’de tutulduğu bir dönemde Başbakan’ın tatil düşünmesinin “ahlaki bir felaket” olduğunu belirtti.
İsrailli aktivist Gil Dickmann, gazeteye yaptığı açıklamada sert ifadeler kullandı:
“Başbakan tatil planlarken, askerler cephede hayatlarını riske atıyor. Rehineler hâlâ Gazze’deyken bu planlar akıl almaz. Netanyahu önce savaşı bitirmeli, sonra dinlenmeli.”
Haaretz’e göre bu durum, hükümetin halktan tamamen koptuğunun en somut göstergesi. Kamuoyunda büyük tepki çeken bu olay, Netanyahu’ya yönelik güveni daha da sarstı.
Kamuoyu Tepkili: “Savaş Bitmeli, Hesap Sorulmalı”
İsrail kamuoyunda sabır tükenmiş durumda. Yapılan son anketlerde, halkın yüzde 67’si Netanyahu hükümetine “artık güvenmediğini” belirtiyor.
Gazze’de süren operasyonların sonuçsuz kalması, artan ekonomik maliyetler, asker kayıpları ve rehinelerin hâlâ kurtarılamamış olması, hükümetin en çok eleştirildiği konuların başında geliyor.
Sokaklarda sık sık “Savaşı bitir, hesap ver!” sloganları atılıyor. Protesto hareketleri yeniden canlanmış durumda. Bazı uzmanlar, bu gidişatın erken seçimleri gündeme getirebileceğini söylüyor.
Uzmanlar: “Netanyahu Dönemi Sona Yaklaşıyor”
Ortadoğu uzmanlarına göre, İsrail şu anda siyasi, askeri ve diplomatik olarak üçlü bir kriz yaşıyor.
Tel Aviv Üniversitesi’nden Prof. Eliav Rosenbaum, durumu şöyle özetliyor:
“İsrail artık savaşarak kazanamayacağını, diplomasiyle barışa ulaşamayacağını fark ediyor. Bu, bir liderlik krizidir. Netanyahu’nun yönetimi hem içeride hem dışarıda tükendi.”
Rosenbaum’a göre, mevcut hükümetin politikaları yalnızca Hamas’ı değil, bölgedeki diğer aktörleri de güçlendirdi. Arap ülkeleriyle normalleşme süreci sekteye uğradı, Avrupa kamuoyunda İsrail’e olan destek azaldı.
“Kazanan Yok, Ama Kaybeden İsrail”
İsrail basını genel olarak aynı sonuca işaret ediyor: Gazze savaşı kimseye kazandırmadı. Ancak Tel Aviv, hem ulusal birliğini hem de uluslararası itibarını kaybetti.
Hükümetin askeri üstünlüğe rağmen siyasi çözüm üretememesi, ülkeyi “bitmeyen bir savaşın” içine sürükledi.
Gazeteler, İsrail’in artık “güç gösterisi” yerine “yeni bir diplomasi anlayışına” ihtiyaç duyduğunu yazıyor. Ancak Netanyahu’nun mevcut koalisyon yapısıyla bunu gerçekleştirmesi neredeyse imkânsız görünüyor.
Sonuç: İsrail’de Siyasi Deprem Yaklaşıyor
İsrail medyasına göre ülke, yalnızca Gazze’de değil, kendi içinde de derin bir sarsıntı yaşıyor.
Ekonomik göstergeler kötüleşiyor, uluslararası ilişkiler zayıflıyor, hükümetin meşruiyeti sorgulanıyor. Tüm bu gelişmeler, Netanyahu döneminin sonuna işaret eden bir tablo oluşturuyor.
Gazeteler, “Çöküşün eşiğindeyiz” manşetiyle özetledikleri bu tabloyu şöyle yorumluyor:
“İsrail artık güçlü bir orduya sahip ama zayıf bir hükümetle yönetiliyor. Ordunun kazandığını siyaset kaybediyor.”


















