Yasar ÇAKMAK
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. KURŞUNLA DURDURULAN ŞÖHRET, SAHTE ÖDÜLLERİN PARALARI: BU MEMLEKET NEREYE GİDİYOR?

KURŞUNLA DURDURULAN ŞÖHRET, SAHTE ÖDÜLLERİN PARALARI: BU MEMLEKET NEREYE GİDİYOR?

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bu ülkede bazen bir olay olur, her şeyi sorgulatır. Günlük hayatta karşılaştığımız binlerce haksızlık, adaletsizlik ve çifte standart, tek bir başlıkta özetleniverir. Son yaşadığımız olaylar da tam bu noktada: Bir yanda “Ben İbrahim Tatlıses’in kızıyım” diyen Dilan Çiçek Tatlıses’in trafik polisiyle yaşadığı gerilim; diğer yanda Özge Ulusoy’un adının geçtiği ve sahte ödüllerle dolandırıcılık iddialarının konuşulduğu bir skandal…

Evet, Türkiye’de yaşıyoruz. Ve ne yazık ki burada şöhret, birçok kişi için hala bir dokunulmazlık zırhı gibi işliyor. Babası meşhur olanın ağzı başka laf eder, hesabı başka verilir. Tanınan biriysen, “Beni tanımıyor musun?” diyerek hukuk üstünde pazarlık yapabilirsin. Bu sistem, bu çarpık düzen sayesinde ayakta kalıyor.

DUR İHTARI VE KURŞUN! DEVLET NEREDE BİTİYOR, ŞÖHRET NEREDE BAŞLIYOR?

Gelelim ilk meseleye… Dilan Çiçek Tatlıses, trafik polisinin “dur” ihtarına uymuyor. Polis de bunun üzerine havaya ateş açıyor. Şimdi soruyorum: Bu hangi eğitimde, hangi hukuk sisteminde var? Söz konusu kişi bir kadın sürücü. Plakası belli, kimliği ortada. Neden silahla korkutuyorsun?

Kendi beyanlarına göre kadın paniklemiş, korkmuş, arabadan inmemiş. O zaman burada bir tehdide değil, bir iletişim krizine müdahale edilmesi gerekmez mi? Devlet, silahla değil; bilgiyle, sabırla, eğitimle vatandaşını durdurur. Ama bizde önce silah konuşuyor, sonra akıl devreye giriyor.

Bir de üzerine “Ben İbrahim Tatlıses’in kızıyım” demesi var. Kusura bakmayın ama bu artık kabak tadı verdi. Kim olursan ol, hangi soyadını taşırsan taşı, trafik kurallarını ihlal ediyorsan bedelini ödeyeceksin. Babası ünlü diye ceza affedilen bir ülkede adalet çürür. Zaten çürümeye de başladı…

HIRÇINLIK MİRAS MI?

Bu olay bir rastlantı değil. İbrahim Tatlıses’in geçmişine baktığınızda polisle kavgasından cezaevinde yatmasına kadar bir dizi olay çıkıyor karşımıza. İzmir Fuarı’nda yaşanan arbede hâlâ hafızalarda. Şimdi de kızı Dilan benzer bir gerginlikle gündemde. Ne demişler: Armut dibine düşer.

Ama bu açıklama, bu miras, bu şöhret kalkanı; yapılanı meşrulaştırmaz. Şöhretli olmak dikkat gerektirir. Bir sanatçının çocuğuysan, hele ki sen de sanat dünyasındaysan, davranışların toplumun gözünde daha büyük anlam taşır. “Ben buyum” deyip geçemezsin. Yoksa gündemden düşmez, sonunda sahnede değil mahkemede yer alırsın.

ÖZGE ULUSOY VE SAHTE IŞIKLARIN ALTINDA DÖNEN KARANLIK PARA

Gelelim ikinci perdeye… Bir ödül gecesi düzenleniyor. Sosyal medya paylaşımları yapılmış, reklamlar atılmış, fotoğraflar çekilmiş, ama sonra bir anda sahneye çıkan biri mikrofonu kapatılmadan “Özge Ulusoy beni dolandırdı” diyor. Sosyal medya yangın yeri!

İddialar çok açık: Para karşılığı tanıtım yapılmış, sonra bağlantılar kesilmiş, “Ben o kişiyi tanımıyorum” denilmiş. Bu işler böyle yürüyorsa, o zaman herkes dolandırıcılığa soyunsun. Tanınmış bir isimsen, hele ki para alarak bir firmayı ya da kişiyi tanıtıyorsan, sonra “Ben bilmem” deme hakkın yok. Bu, düpedüz sahtekârlık olur.

Yıllardır bu sahte ödül gecelerini yazıyoruz, çiziyoruz. Hiçbir şey değişmiyor. Her hafta 3-5 gece, “sözde organizatörler” tarafından düzenleniyor. “Şu ünlü ödül verecek, bu sanatçı sahneye çıkacak” denilerek binlerce lira toplanıyor. Fatura yok, resmi evrak yok, sadece hayaller satılıyor. Peki devlet nerede?

DENETİM NEREDE, DEVLET NEREDE?

İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Kültür Bakanlığı… Hepsi seyrediyor! Vergisiz, denetimsiz bu geceler alenen dolandırıcılık düzenine dönmüş durumda. Adam kasaba ödül veriyor, berbere plaket dağıtıyor. Hangi başarıya? Kimin takdirine?

Bu geceler için firmalardan sponsorluklar alınıyor, sahte belgelerle insanlara “şöhret yakınlığı” satılıyor. Ve işin garibi şu: Ünlüler de bazen bu işin içinde bilerek yer alıyor. Tanıtımı yapıyor, parasını alıyor, sonra skandal çıkınca “Ben tanımam” deyip ortadan kayboluyor. Olmaz! O zaman sen de sorumlusun!

BU SİSTEMİ YA YIKACAĞIZ, YA DA O BİZİ YUTACAK

Türkiye artık bu çarpık düzeni kaldırmıyor. Şöhretin arkasına saklanarak kurşun sıkan, adını kullanarak ceza yemekten kaçan, parasını alıp sonra “Ben tanımıyorum” diyen ünlü görünümlü ticari figürlere dur deme zamanı geldi.

Hukuk herkese eşit uygulanmadıkça, sahte ödüller dağıtıldıkça, medya sadece magazin peşinde koşup gerçeği görmezden geldikçe bu ülke daha da yozlaşır.

Kimsenin şöhreti, kimsenin soyadı, kimsenin ekran yüzü bu ülkenin yasalarının önünde geçerli olmamalıdır!

Son söz:
Sanatçıysan sanatını konuştur, dolandırıcılıkla değil. Trafikteysen kurala uy, silahla değil. Organizasyon yapıyorsan vergini öde, yalanla değil.
Bu halk kandırılmaktan bıktı. Artık o ışıkların altında sahte yüzler değil, dürüst insanlar görmek istiyor!

#Şöhret #Dolandırıcılık #Haksızlık #Adalet #ÖzgeUlusoy #DilanTatlıses #TrafikKuralları #SahteÖdüller #Hukuk #Adaletİçin #Ünlüler

KURŞUNLA DURDURULAN ŞÖHRET, SAHTE ÖDÜLLERİN PARALARI: BU MEMLEKET NEREYE GİDİYOR?
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Konseyi | Doğru Tarafsız Gazetecilik ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin
KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.