Stockton Rush, Şehzade Davut ve oğlu Süleyman Davut, Hamiş Harding ve
Paul-Henri Nargeolet’in birlikte Titanik atlas okyanusunda yaptıkları
keşif seyahati felaketle sonuçlandı. Aynı zamanda bu felaket senaryosu
hakkında denizaltı sefer aracı olan OceanGate firmasının defalarca kez
böyle bir girişimde bulunması ve geçmişten bugüne dek başarısızlıkla
sonuçlanması sizce de tesadüf olabilir mi ?
Peki Titanik olarak tarihe geçen bu transatlantik yolcu gemisi ne hattı ?
Her şey göründüğünün tersi hiçbir şey göründüğünün tersi değilidir.
Yıllar sonra yeni bir Titanik efsanesinin ortaya çıkması sizce de
yalnızca fantastik bir hayal dünyasından ibaret olabilir mi ? Evrensel
olarak içerisinde bulunduğumuz bu gerçeklik amaçsız olan hiçbir şeyi
sonsuz bir ifade olarak tanımlayamaz, sıfırın bile nötr olarak
başlangıç ve sonu ifade ettiği bu düzlem kendi içerisinde her şey açık
ve net olarak ifade bulurken anlamsız olan tek şey insanların
sırlarının üzerini örtme çabasıdır…
Kadersel olarak gerçek olduğunu sandığımız pek çok şey aslında
kur’anda seçili olarak ifade edilen insan beyninden yola çıkarak
yapılan bilgisayar ve benzeri olarak teknolojik aletleri çağrıştırır.
Bilincin sıfır noktasından yargısızların uzay boşluğuna.
Ölüm kadersel bir gerçeklik olabilir mi ?
Ölüm içerisinde bulunduğumuz yaşam koşulları boyunca seçimlerden
ibarettir. Gerçek sandığımız hiçbir şey bu dünyada gerçek değildir
çünkü onları da beş duyu organımızla algılayamıyoruz. Ölümün gerçek
olduğuna inanan insan nasıl oluyor da düşünce gücünü inkâr ediyor?
Neyse ki gerçek bir dünyanın içerisinde yaşıyoruz…
Bilinç her şeyi bilir hiçbir şeyi yargılamaz, düşünmeyi unutan insan
gördüğü her şeyi baktığı gibi algılamaya mecbur olmuş…