Türkiye’nin deprem gerçeği, tarih boyunca acı sonuçlarla hatırlanmış durumda. 6 Şubat Kahramanmaraş, 1999 Gölcük ve 2011 Van depremleri, ülkenin deprem kuşağında olduğunu gözler önüne serdi. 2025 yılında da özellikle Karabük ve Balıkesir’de yaşanan sarsıntılar, deprem riskini bir kez daha gündeme taşıdı.
Bu bağlamda, “Büyük İstanbul depremi ne zaman olacak?” sorusu, hem uzmanlar hem de halk tarafından sıkça merak edilen bir konu haline geldi. Deprem analistleri ve yer bilimciler, Marmara bölgesindeki aktif fay hatlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunuyor.
Marmara’da Riskli Fay Segmenti Kırıldı
Yer Bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Sözcü TV’ye yaptığı açıklamada Marmara’daki aktif fay hatlarına dair önemli bilgiler paylaştı. Üşümezsoy, harita üzerinden riskli bölgeleri anlatarak İstanbul’da büyük bir deprem beklentisinin olmadığını vurguladı.
Üşümezsoy’un açıklamaları şöyle:
“Kırılan bir fay tekrar kırılmaz; bu önemli bir ilkedir. Marmara’da büyük deprem riski olan tek küçük segment Silivri–Büyükçekmece arasındaki faydı ve o da kırıldı. İstanbul’un geri kalanı için büyük deprem beklentisi yok.”
Medyanın Deprem Tahminleri Yanlış Yönlendirdi
Üşümezsoy, Adalar fayı üzerinde yer alan Yalova–Çınarcık ve Esenköy–Bozburun hattına dikkat çekti. Burada büyük bir depremi tetikleyecek stres birikimi bulunmadığını söyledi:
“99 depreminden sonra Yalova–Esenköy–Çınarcık hattında stres birikimi olduğu söyleniyor ama ben orada fayın deprem üretebilecek birikmiş enerjisi olmadığını söylüyorum. Fayın boyuna bakarsanız maksimum 6,5 büyüklüğünde deprem üretebilir, ama enerji yoksa deprem de olmaz. O bölgedeki enerji 1894 depreminde tüketildi.”
Üşümezsoy, medyanın yıllardır yazdığı “6,5’luk deprem olacak” söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını ifade etti:
“Medya yıllardır 6,5 depremi olacak diye yazdı, ama ben 25 yıldır orada stres olmadığını anlatıyorum.”
Marmara’nın Büyük Bölümü Kırılmış Durumda
Esenköy’den Bozburun’a uzanan hat ve Silivri–Büyükçekmece segmenti üzerinden değerlendirme yapan Üşümezsoy, Marmara’nın büyük bölümünün kırıldığını belirtti:
“Silivri’den Büyükçekmece’ye kadar deniz içinde bir fay var. Marmara’da risk oluşturan tek aktif fay bu. 23 Nisan’da kırılan fay da bu segmentti. Marmara’nın büyük bölümü kırılmıştır, sadece bu küçük bölüm kalmıştı.”
Büyükçekmece–Avcılar–Yeşilköy hattına uzanan ikinci bir fay olmadığını ve bu hattın ölü fay olduğunu vurgulayan Üşümezsoy, sözlerine şöyle devam etti:
“Bunu 2005’ten beri kitaplarımda yazıyorum. Yalova–Çınarcık–Esenköy kesimi de 1999 depreminde kırıldı. Hepsi tek tek boşaldı.”
Bilimsel Verilerle Güven Veren Açıklamalar
Üşümezsoy’un açıklamaları, İstanbul ve Marmara bölgesinde yaşayanlar için güven verici nitelikte. Uzun yıllardır yaptığı bilimsel çalışmalar ve gözlemler doğrultusunda, bölgedeki aktif fayların çoğunun kırıldığı ve enerji birikimi bulunmadığı belirtiliyor.
Özellikle son yıllarda Sındırgı ve çevresinde yaşanan depremlerle ilgili uyarılarının doğru çıktığını ifade eden Üşümezsoy, Marmara’da büyük bir deprem riski olmadığını bir kez daha vurguladı.
Sonuç
Bilim insanlarının verdiği bu bilgiler, İstanbul’da yaşayanlar için rahatlatıcı bir perspektif sunuyor. Marmara’daki büyük fay segmentlerinin kırılmış olması ve aktif enerji birikiminin bulunmaması, kısa ve orta vadede büyük bir deprem beklentisinin düşük olduğunu gösteriyor.
Deprem konusunda bilinçli olmak ve afet risklerine hazırlıklı olmak her zaman önemli olsa da, Şener Üşümezsoy’un açıklamaları, İstanbul’un büyük bir deprem tehlikesi altında olmadığı mesajını veriyor.


















