Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Orta Vadeli Programın kamu için bağlayıcı olduğunu özel sektör için ise bir rehber niteliği taşıdığını bildirerek, tasarrufun bugüne kadar getirisi, kamu yatırımları ve kredi olanaklarına dair bilgi verdi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Ekonomi”ye verdiği röportajda tasarruf tedbirlerinin etkinliğine yönelik, bugüne kadar harcama disiplini ve tasarruf tedbirleriyle toplam 814 milyar liralık tasarruf sağlandığı bilgisini verdi.
Mehmet Şimşek, enflasyonla mücadelede güçlü bir maliye politikasının önemine vurgu yaptı ve 2025 yılında para politikasının gecikmeli etkilerinin kalıcı bir enflasyon düşüşü sağlayacağını belirtti.
Bakan Şimşek, ayrıca, borsa ve kripto vergilerinin artık gündemlerinde olmadığını, genel vergi oranlarını değiştirecek bir vergi paketinin ise mevcut bulunmadığını ifade etti.
“HARCAMA DİSİPLİNİ VE TASARRUF TEDBİRLERİ SAYESİNDE 814 MİLYAR TL TASARRUF SAĞLANDI”
Şimşek, kendisine yöneltilen “Tasarrufta gelinen noktayla ilgili paylaşabileceğiniz veri var mı?” sorusunu şöyle yanıtladı:
Harcamalarda önceliklendirme ve tasarruf tedbirleri etkisini gösterdi. Depremi ve faiz harcamalarını hariç tutarak, geçmiş 10 yılın bütçe sapmasına, (yani TBMM tarafından onaylanan harcama miktarı ile gerçekleşen harcama miktarı farkına) baktığımızda yıllık ortalama yüzde 9,1’lik bir sapma görüyoruz. 2024 yılında sapmanın, geçmiş 10 yıl ortalamasının onda birinden az, yani yüzde 0,8 olduğunu görüyoruz. Geçmiş dönemdeki kadar sapma olsaydı, bu yıl ilave 814 milyar TL harcama olacaktı. Ancak harcama disiplini ve tasarruf tedbirleri sayesinde 814 milyar TL tasarruf sağlanmıştır. Bakın bu da milli gelirin yüzde 1,8’lik bir bölümüne karşılık geliyor.
“ÖZEL SEKTÖR PLANLARINDA OVP’Yİ DİKKATE ALIRSA KENDİLERİNE FAYDASINA OLUR”
Orta Vadeli Programı’nın (OVP) önemini vurgulayan Şimşek, programla ilgili kamu ve özel sektöre katkısını şu sözlerle dile getirdi:
İş alemi Orta Vadeli Programı kendilerine rehber almalı. OVP’de hedefler kamu için bağlayıcı, özel sektör için rehber niteliğindedir. Özel sektör planlarında OVP’yi dikkate alırsa kendilerinin faydasına olur.
“2025’TE KAMU YATIRIMLARINDA 4 KONU ÖNE ÇIKIYOR”
Bakan Şimşek, kendisine yöneltilen “Bütçe ve Cumhurbaşkanlığı Programı çerçevesinde 2025’teki yatırım, özellikle kamu yatırımları yönünden görünüm, tahmin, hedefler nelerdir. Kamuda ödenek tahsisi temelinde hangi yatırımlar öne çıkacak?” sorusuna şu yanıtı verdi:
2025 yılında yatırımlara ayırdığımız kaynak yaklaşık 1,6 trilyon lira ve bütçenin yüzde 10,5’ine karşılık geliyor. Deprem harcamalarındaki azalmanın etkisiyle geçen seneye göre (yüzde 14,4) kısmen bir yavaşlama olacak.
2025 yılında kamu yatırımlarında dört konu öne çıkıyor. Deprem yaralarının bir an önce sarılması ve sosyal konut, belirli aşamaya gelmiş olan sulama yatırımlarının hızla tamamlanması, sanayinin lojistik maliyetlerini azaltmak için iltisak hatları yapımlarının hızlandırılması, başlamış olan OSB ve küçük sanayi siteleri yapımlarının hızla tamamlanması olacak.
Özel sektör yatırım önceliklerimiz: Orta yüksek ve yüksek teknoloji imalat sanayii sektörleri (kimya, ilaç ve tıbbi cihaz, elektronik, makine, elektrikli teçhizat, otomotiv ve raylı sistem araçları), tarım ve gıda, enerji, savunma sanayii ve turizm sektörleri olacak.
“MALİYE POLİTİKASI ENFLASYONLA MÜCADELEDE GÜÇLÜ ŞEKİLDE DEVREDE”
Şimşek, kamu maliyesinin enflasyonla mücadeleye destek olması kapsamında kamuda tasarruf, yönetilen ve yönlendirilen fiyatlar alanında nasıl bir politika izleneceğine ise şu yanıtı verdi:
Maliye politikası enflasyonla mücadelede çok güçlü bir şekilde devrede. 2023 yılında bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 5,2 olarak gerçekleşti. Bakın gelişmekte olan ülkelerin ortalaması yüzde 5,5. Dolayısıyla geçen seneki açık, depremin etkilerine rağmen makul bir seviyede. Eğer deprem harcamalarını hariç tutarsak, bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 1,6’ya düşüyor.
2024 yılı için milli gelire oranla yüzde 4,9 seviyesinde bir bütçe açığı bekliyoruz. Deprem harcamalarını ve EYT’nin maliyetini çıkarırsak, bütçe açığı yüzde 1’in altına düşmüş oluyor. Geçmiş 20 yılın ortalamaları ile karşılaştırdığımızda, deprem ve EYT faktörünü de bir kenara koyarsak, burada da iyi bir performans söz konusu.
2025 yılında enflasyonda baz etkisinin ötesinde kalıcı ve belirgin bir düşüş olmasını bekliyoruz. Çünkü; para politikasının gecikmeli etkisinin devreye girmesini, negatif mali itkinin olmasını (yani bütçe açığını milli gelire oran olarak yüzde 4,9’dan yüzde 3,1’e düşüreceğiz), gelirler politikasının daha destekleyici olmasını ve yönetilen/yönlendirilen fiyatların enflasyon hedefiyle daha uyumlu olmasını bekliyoruz.
Röportajda Bakan Şimşek’in öne çıkan diğer açıklamaları şöyle:
“VERGİ ORANLARINI ARTIRMAYA YA DA İNDİRMEYE DÖNÜK PAKETİMİZ OLMAYACAK”
Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz’ın da bir değerlendirmesi oldu malumunuz. Borsa ve kripto varlıkların vergilendirilmesi hususu gündemimizden çıktı. Yeni yasama döneminde genel vergi oranlarını artırmaya ya da indirmeye dönük bir vergi paketimiz olmayacak. OVP’de ifade ettiğimiz gibi vergi istisna ve indirimlerini etkinlik ve verimlilik perspektifiyle gözden geçirmeye devam edeceğiz. Vergi politikası yaklaşımımız: Vergide adaletin güçlendirilmesi, Vergi tabanının genişletilmesi, Vergide gönüllü uyum ve öngörülebilirliğin artırılması, Vergi harcamalarının etkinlik kriteri çerçevesinde analiz edilerek azaltılması, Mali disipline bağlı kalıp; yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı artıracak düzenlemeler olacak.
KAYIT DIŞI ALANLARIN KAYIT ALTINA ALINMASI NOKTASINDA ATILACAK YENİ ADIMLAR
Belirlenen birçok sektör ve konuda yaygın yoğun vergi denetimleri yürütüyoruz. Yapay zeka ve büyük veri analitiği sayesinde detaylı risk analizleri yapıyoruz. Kayıt dışı ekonominin ve vergi kaçakçılığının yoğun olduğu sektörlerdeki mükelleflerin seçimine yönelik yeni projeler geliştirip, kayıt dışılığı azaltacağız. IBAN, EFT, Mail Order başta olmak üzere alternatif ödeme yöntemleri kullanarak kayıt dışı bırakılan hasılatın tespiti ve vergilendirilmesine yönelik incelemelere devam edeceğiz.
YTAK KREDİLERİNDE BAŞVURU, TAHSİS VE KULLANIMI
Bildiğiniz gibi YTAK, 2023 yılı sonunda yenilendi, 2024-2026 yıllık 100 milyar TL olmak üzere, toplam 300 milyar TL limit belirlendi. Başvuruları Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı değerlendiriyor, daha önce kamuoyuna duyurulduğu gibi projelere Teknoloji/Strateji Puanı veriliyor. Başvurular 2023 Aralık ayında alınmaya başladı. Teknik yeterlilik, finansal fizibilite zaman alan süreçler. O nedenle önümüzdeki aylarda bu programın hızlanmasını bekliyoruz.
KGF’DE 72 MİLYAR LİRALIK KREDİ İMKANI
Halihazırda Hazine Destekli Kefalet Sistemi kapsamında 109 milyar TL kefalet karşılığında, 128 milyar TL kredi hacmi sunan 9 adet destek paketi yürürlükte Bu paketlerden 48 milyar TL kefalet karşılığında 56 milyar TL kredi kullandırıldı. 61 milyar TL kefalet karşılığı kullandırılabilecek 72 milyar TL kredi imkanı var. Yürürlükteki destek paketlerinin yüzde 55’i hala kullanılabilir durumda.