Trendyol Süper Lig’deki her takımın logosu farklı bir hikayeye dayanıyor. Peki, Fenerbahçe ambleminin anlamını biliyor muydunuz? Her detayı ayrı bir anlam taşıyor…
Trendyol Süper Lig’de her bir takımın amblemi, köklü tarihlere ve ilginç hikayelere sahip.
Kulüplerin önemli bir kısmı, sembollerini hayvan figürlerinden alırken, diğerleri ise şehirlerinin tarihini yansıtan simgelerle kendilerini ifade ediyor.
Bu amblemler, kulüp flamalarında, taraftar yayınlarında, internet sitelerinde ve hediyelik eşyalarda yer alarak, zamanla takımların kimlikleri haline geliyor.
Peki, Fenerbahçe ambleminin nereden geldiğini biliyor muydunuz?
Fenerbahçe’nin amblemi, hem kulübün tarihi hem de değerleri açısından büyük bir anlam taşıyor.
FENERBAHÇE AMBLEMİNİN ANLAMI
Fenerbahçe Kulübü’nün ambleminde yer alan rozet, 1910 yılında, kulübün 33 numaralı azası ve o dönemin “Penaltı Kralı” olarak bilinen Topuz Hikmet tarafından tasarlandı.
Kulübün renklerinin sarı-lacivert olarak değiştirilmesinin ardından, bu yeni renklerle bezenmiş ilk rozetin çizimi Topuz Hikmet’e bırakıldı.
Rozetin tasarımında kullanılan beş renk, Fenerbahçe’nin köklü geçmişini ve değerlerini yansıtıyor. Beyaz çerçeve, temizlik ve açıklığı, kırmızı ise sevgi ve bağlılığı simgeliyor.
Sarı-lacivert kalp, Fenerbahçe’ye duyulan hayranlığı ve kıskançlığı, lacivert renk ise soyluluğu temsil ediyor.
Ortada bulunan palamut dalı ise, kulübün gücünü ve kudretini ifade ederken, yeşil renk de başarının kaçınılmazlığını sembolize ediyor.
Topuz Hikmet, rozetin hikayesini şu sözlerle anlatıyor:
“Kulübümüzün rengi sarı-beyazdan sarı-laciverte çevrildikten sonra bu yeni renklerimizle bezenmiş bir rozet yaptırılması işi bahis mevzuu oldu. Arkadaşlarım bu rozetin çizilmesini bana bıraktılar.
İlk önce bayrağımızın renkleri kırmızı ile beyazı bir araya getirdim. Sonra kırmızı üzerine bir kalp şekli çizerek bunu sarı-laciverte boyadım ve üzerine de metanet, kuvvet ve sağlamlığın ifadesi olan meşe dalını resmettim. Beyaz kısma da kulübümüzün ismini ve tesis tarihini yazdım. Rozetimizi çizerken, ona şu manayı vermeye çalıştım; ‘Kalpten gelen bir bağımlılıkla bu kulübe hizmet etmek’.
Çizdiğim şekil arkadaşlar tarafından beğenildi ve yeni rozetlerimiz o tarihlerde Manchester’da bulunan arkadaşımız Tevfik Haccar’ın delaletiyle orada yaptırıldı. Yeni harflerin kabulünden sonra aynı şekilde muhafaza edildi. Sadece ‘Fenerbahçe Spor Kulübü – 1907’ yazısı yeni harflerle tebdil olundu”