KORKUSUZ yazarı Barış Yarkadaş, “Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu’na cevap verirken, hem seçimi kaybedeceğini kabullendi, hem de uluslararası tekelleri koruyan bir tutum içine girdi.” ifadelerini kullandı.
KORKUSUZ yazarı Barış Yarkadaş, “Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu’na cevap verirken, hem seçimi kaybedeceğini kabullendi, hem de uluslararası tekelleri koruyan bir tutum içine girdi.” ifadelerini kullandı.
Yarkadaş’ın bugünkü yazıından ilgili bölüm şöyle:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kanal İstanbul adı verilen ABD menşeli doğa ve çevre cinayeti projesine karşı takındığı kararlı tutum, AKP’nin ağzında artık çürümüş bir sakıza dönen ‘’Biz yerli ve milliyiz’’ balonunu patlattı. Kılıçdaroğlu’nun Kanal İstanbul’u yapmayı düşünen uluslararası firmalara yönelik “Bizden tek kuruşu para alamazsınız” şeklindeki uyarısı, AKP’nin üst düzey yöneticilerini çılgına çevirdi. CHP’yi daha düne kadar “uluslararası lobilerin işbirlikçisi” diye gösteren siyasi zevat, birden bire “Bu nasıl üslup, ne demek para ödemeyiz, mecburen ödeyeceksiniz, devlette devamlılık esastır” diye konuşmaya başladı. Meğer, uluslararası tekellerin tahsilatçılığına soyunmaya ne kadar da meraklılarmış…
“SÖKE SÖKE…’’
Bu bağlamda, en ilginç tepki ise kuşkusuz ki; AKP Genel Başkanı Erdoğan’dan geldi. Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu’na cevap verirken, hem seçimi kaybedeceğini kabullendi, hem de uluslararası tekelleri koruyan bir tutum içine girdi. AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın “Parayı sizden söke söke alırlar” demesi, AKP’nin uluslararası tekellerin çıkarlarını koruyan – kollayan pozisyonunu da yeniden açığa çıkardı. Bu tutum, tarihe geçti.
Bakın; bir yanda Kanal İstanbul adı verilen cinayet projesini savunan AKP diğer yanda ise bu cinayete direnen ve “Biz bu parayı ödemeyiz” diyen kararlı bir CHP var.
HERKES GÖRDÜ
Kanal İstanbul, adeta bir siyasi turnusol işlevi görerek, kimin ’yerli ve milli’ olduğunu, kimin ise uluslararası tekellere ve lobilere hizmet ettiğini gösterdi. “Kanal İstanbul’un memlekete tek faydası ne oldu?” diye sorarsanız, AKP’nin “Biz yerli ve milliyiz balonunu patlatmasıdır” derim.